Tam 101 yıl önce, 29 Ekim 1923’te tarihimize kazınan bu büyük devrim, eğitim ve bilim başta olmak üzere pek çok alanda dünyanın gerisinde kalan, “hasta adam” olarak anılan milletimizi yeni bir kimlikle, küresel arenada hak ettiği yere taşıdı. Bu yeni Cumhuriyet kimliği; vatandaşlarımıza eğitimden adalete, bilimden kültür ve sanata, insan haklarından kadın-erkek eşitliğine kadar birçok alanda bilinç kazandırdı. Yok olmanın eşiğindeyken kısa sürede küllerinden doğan bu Cumhuriyet toplumu, başarılarıyla uzun yıllar boyunca tüm dünyanın örnek aldığı bir konuma geldi.
Tam da bu değerleri kendine rehber edinen Hatice Kardak, 1980 yılında Ankara’da dünyaya geldi. Eğitim hayatının lise dönemine kadar olan kısmında Ankara’nın izlerini bulmak mümkün. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Sigortacılık Bölümünden mezun olduktan sonra, Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi’nde lisans eğitimini tamamladı. İş hayatına, lise sonrası 18 yaşında Kanal A TV’de reklam departmanında satış temsilcisi olarak başladı. Sonrasında, iki ulusal organizasyon ve dergi çalışması yapan reklam ajansında departman sorumlusu olarak görev yaptı.
2002 yılında üniversite sonrası Aviva Hayat ve Emeklilik’te Finansal Sigorta Danışmanı olarak başladığı işinde 10 yıl çalıştıktan sonra portföy yöneticisi olarak görevinden ayrıldı. 8 Ocak 2013’te HTC Kurumsal Sigorta Aracılık Hizmetleri Ltd. Şti.’yi kurarak “sigortalılarıma daha iyi hizmet verebilmek adına” dediği profesyonel iş hayatına adım attı. 2020 yılında, sektörden gelen teklifler üzerine kurumsal firmalara profesyonel hizmet sunmak amacıyla, sektörde uzman çözüm ortaklarıyla bir araya gelerek kurumsal firmaların ihtiyaçlarına yönelik destek sağlamak üzere “Tek Çözüm Merkezi” olarak HTC Kurumsal Eğitim ve Danışmanlık Orgz. Hiz. Ltd. Şti.’yi kurdu.
“Türkiye’nin Kadın Sosyal Etki Girişimcisi kategorisinde olmak istedim,” derken, adeta ülkemizdeki girişimci kadınlara sesleniyor. Türkiye’de kadın girişimcilere yönelik çeşitli çalışmalar yürüten, girişimcilik konusuna büyük önem veren, konuyu sayfalarına taşıyan Ekonomist Dergisi ve Türkiye’de kadın girişimciliğini ve liderliğini geliştirmeyi hedefleyen sivil toplum örgütü KAGİDER’in ve Garanti BBVA iş birliğiyle 2006 yılından bu yana kesintisiz olarak gerçekleşen “Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması”na katılma isteği ile Türkiye’nin Kadın Sosyal Etki Girişimcisi kategorisinde yer almak istediğini belirtiyor.
Kadın girişimciler, cesaretleri ve başarılarıyla başka kadınlara da ilham veriyor, öyküsü karanlıkta kalan kadınlara ışık tutuyor. Bu nedenle, onlara destek verilmesi ve hikayelerinin paylaşılmasının önemine dikkat çekmek istiyorum.
Önceki dönemlerde girişimcilik konusunda yazılarıyla iz bırakarak dereceye giren Aysun Aktaş Akdoğan, Ayşegül Abacı, Hande Çilingir, Gamze Cizreli, Ebru Baybara Demir gibi başarılarıyla ülkemize gurur yaşatan birçok kadın girişimcinin yolu da bu yarışmayla kesişmiş olması, beni bu noktada harekete geçirdi.
Sosyal girişimcilik fikrim, içinde bulunduğum sosyal gruplarda edindiğim farkındalık sayesinde oluştu. En büyük desteği basaracagima dair olan bitmeyen inancimdan aldim “Kadınlar öncelikle sosyal ve birlestirici varlıklardır.Toplumun yapistirisi katmanidir kadin evde aileyi isyerinde calisanlari birlestiren kaynastiran kadindir. Bu nedenle sosyal destek onlar için önemli bir degerdir. Her şeyin anası vardır; yurdun, dilin, vatanın, toprağın… Bu kapsamda kadınlar ve onların toplumdaki yükselişleri, aslında bir toplumun yükselişinin göstergesidir. İlkeleri ışığında yürüdüğümüz büyük önder bunu yüz yıl öncesinde görmüş ve “Türk kadınları omuzlar üzerinde taşınarak göklere yükseltilmeye layıktır” demiştir. Bu sözü hazmederek iyi düşünmek ve analiz etmek gerekir Yazı dizimin ana temasına vurgu yaparak, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bu eşsiz Cumhuriyet devrimini tarihe kazandırarak bize miras bırakan tüm atalarımızı da bu vesileyle şükranla ve gururla anıyorum. Bu dinamizme nasıl ulaşacağımızın ve onu nasıl muhafaza edeceğimizin formülünü ise Cumhuriyetimizin kurucusu, Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk bizlere bizzat vermektedir. O, şöyle demektedir: “Dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler, asla ve asla yorulmazlar. Türk gençliği bu gayeye, bizim yüksek idealimize durmadan ve yorulmadan yürüyecektir.”
Bu yüzden hiç durmadan, dinlenmeden Cumhuriyet idealinin yolunda yürümek için motive olup çalışıyoruz. Bir günümüzü, bir saatimizi, bir dakikamızı bile boşa harcamıyoruz. Atatürk’ün kalkınmanın yolu olarak bizlere tevdi ettiği sanayi ve üretim vazifemizi ifa ederken başardığımız her teknolojik yenilikte, üstesinden geldiğimiz her zorlukta, ürettiğimiz yerli ve milli her üründe bu bilinçle ve bu motivasyonla hareket ediyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nin 101’inci yılında toplumumuzun her kesiminin hatırlaması gereken nokta da budur.
Ancak toplumsal, politik, ekonomik ve kültürel boyutlarıyla Cumhuriyetimizin 101’inci yılında tam anlamıyla istenen seviyede olduğumuzu elbette söyleyemeyiz. Daha yapacak çok işimizin, kat edecek çok yolumuzun olduğu aşikâr.
Ülkemizin bulunduğu coğrafya itibariyle enerji, milli savunma, tarım ve gıda gibi sektörler başta olmak üzere tam bağımsız, kendine yeten ve fazlasını sürdürülebilir biçimde ihraç edebilen, bu şekilde büyüme ve sürekli istihdam potansiyelini yaratabilmiş, üretime dayanan bir ekonomik yapıya sahip olmak zorundayız. Özellikle enerji konusundaki dış kaynak bağımlılığımız, kronik bir cari açık durumunu ortaya çıkardığı gibi uluslararası siyasi gelişmelere dayalı olarak maliyetleri oldukça değişken ve öngörülemez bir hale getiriyor. Bunun önüne geçmenin tek yolu, en az kendimize yetecek ölçekte ihtiyaç duyduğumuz enerjiyi yerli kaynaklarla üretebilmektir. Cumhuriyetin 101’inci yılında en önemli vizyonlarımızdan biri bu olmalı.
Türkiye Cumhuriyeti, 101 yıl içinde çok önemli bir noktaya, çok yüksek bir seviyeye gelmiş bulunuyor. 101’inci yılda yapmamız gerekenleri ortaya koyarken Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten ilham almaktayız. O, Cumhuriyetin 10’uncu yılındaki nutkunda nasıl “Yaptıklarımızı asla kâfi göremeyiz” demişse, biz de 101’inci yılda aynısını söylüyoruz: “Geçen zamana nispetle, daha çok çalışacağız. Daha az zamanda, daha büyük işler başaracağız. Bunda da muvaffak olacağımıza şüphem yoktur.”
Hatice Kardak olarak şunu söyleyebilirim ki, toplumların ve dünyanın daha fazla başarılı insanlara değil, iyi ahlaklı ve çalışkan güzel insanlara ihtiyacı var. Güzel ahlak, çalışkanlık ve istikrar, başarıyı mutlaka beraberinde getirir. İnancım odur ki; doğru yolda, azimle ve etik kurallar çerçevesinde çalışarak başarılı olmamak mümkün değil.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu – DEİK organizasyonuyla Senegal Yatırımlar ve Büyük Projeleri Teşvikten Sorumlu Ulusal Ajansı (APIX) iş birliğinde düzenlenen Türkiye-Senegal İş Forumu, Senegal Cumhurbaşkanı Bassirou Diomaye Faye, T.C. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, DEİK Başkanı Nail Olpak, Senegal Ulusal İşverenler Konseyi (CNP) Başkanı Baidy Agne, Senegal Yatırımlar ve Büyük Projeleri Teşvikten Sorumlu Ulusal Ajans Genel Müdürü Bakary Sega Bathily, KOSGEB Başkanı Ahmet Serdar İbrahimcioğlu ile ADEPME Genel Müdürü Mariye Rose Faye, Senegalli Yatırımcılar Derneği Başkanı Pierre Atepa Goudiaby, Senegal Türkiye İş Birliğini Güçlendirenler Derneği Başkanı Momar Diouf ile iki ülkeden 500’e yakın iş insanının katılımıyla İstanbul’da gerçekleşti.
İş Forumu kapsamında “DEİK ile Senegal Yatırımlar ve Büyük Projeleri Teşvikten Sorumlu Ulusal Ajansı APIX S.A.”, “DEİK ile Senegal Yatırımcılar Derneği (CIS)”, “DEİK ile Senegal Türkiye İş Birliğini Güçlendirenler Derneği” ve “KOSGEB ile ADEPME” arasında toplam 4 iş birliği anlaşması imzalandı.
Faye: “Senegal, Türk yatırımcılara hem güvenli iş ortamı hem de ticari geleceğiyle ciddi fırsatlar sunuyor”
Forumun açılışında konuşan Senegal Cumhurbaşkanı Bassirou Diomaye Faye, “Öncelikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Türk ulusuna teşekkür ediyor, bugünkü İş Forumunu organize eden DEİK’i tebrik ediyorum. Özel sektör ekonomik kalkınma açısından vazgeçilmez bir güç. Biz de ülkelerimiz arasındaki güçlü diplomatik ilişkiler sayesinde iş dünyalarımıza en uygun yatırım ve iş birliği çerçevesini çiziyoruz. Özellikle Senegal’de yüksek kaliteli büyük altyapı projeleri Türk şirketleri tarafından gerçekleştirildi. Senegal, Türk yatırımcılara hem güvenli iş ortamı hem de ticari geleceğiyle ciddi fırsatlar sunuyor. Batı Afrika’da 300 milyonluk bir nüfusa ulaşmak için önemli bir kapı vazifesi görüyor. 2050 yılında Batı Afrika nüfusu 1 milyara ulaşacak. Senegal’de genç ve dinamik bir nüfus ile önemli yatırım alanları söz konusu. Dolayısıyla Senegal’in 2050 vizyonu kapsamındaki dönüşümünde Türk iş dünyasının yer almasını arzu ediyoruz. Doğal kaynaklar ile tarım ve gıda endüstrilerinin gelişimi bağlamında Türk şirketlerinin bu alanlara önemli katkılar sunmasını bekliyoruz. İmalat, tekstil, altyapı, enerji ve turizm alanlarındaki modernizasyon vizyonumuz doğrultusunda Türk özel sektörü için ciddi fırsatlar sunuyoruz. Yatırım ofisimiz APIX ile Türk iş dünyasına destek vermeye, çeşitli teşvikler sunmaya hazırız. Türk iş dünyasını yatırımlarıyla birlikte aramızdaki iş birliğini güçlendirmeye davet ediyorum” dedi.
T.C. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ise Türkiye ile Senegal arasındaki ticaret hacmini büyütmeye kararlı olduklarına vurgulayarak, “Senegal 2050: Ulusal Dönüşüm Programı” ile uyumlu şekilde, tarım ve gıda sanayi, petrol ve doğal gaz üretimi, madencilik, imalat sanayi ve yüksek katma değerli hizmet sektöründeki deneyimlerimizi, teknoloji transferi de dahil olmak üzere Senegal ile paylaşmaya hazırız. Senegal ile ticari ilişkilerimiz ivme kazanarak gelişmekte ve bu büyümenin bir sonucu olarak, 2023 yılı itibarıyla ikili ticaret hacmimiz 454 milyon dolara ulaşmış durumda. İki ülkenin potansiyeli dikkate alındığında ticaret hacmimizi orta vadede 1 milyar dolar seviyesine ulaştırma hedefine çok kısa bir zamanda ulaşabileceğimize inanıyorum. Senegal’de çeşitli sektörlerde tahmini piyasa değeri 800 milyon dolara yaklaşan Türk yatırımı mevcut. Türkiye’den inşaat firmaları Senegal’de şimdiye kadar 1,8 milyar dolar değerinde 37 adet proje üstlenmiş durumda. Başta doğalgaz kaynaklı termik santraller ile yenilenebilir enerji santralleri olmak üzere enerji sektöründe Türk şirketlerinin rol almaya başlamasından mutluluk duyuyoruz. İki ülke arasında imzalanmış; ancak halen yürürlüğe girmemiş olan Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi (ÇVÖ) Anlaşması onay sürecinin bir an önce tamamlanarak yürürlüğe girmesini temenni ediyoruz” dedi.
DEİK Başkanı Nail Olpak ise, Senagal’in 2050 vizyonuna dikkat çekerek, “Türkiye ile Senegal arasındaki ticaret hacmi şu an 450 milyon dolar ve bizim hedefimiz bunu 1 milyar dolara taşımak. Burada dikkat çekmek istediğim nokta, Senegal’in, 2050 yılına ilişkin ortaya koyduğu plan. Senegal’in 2050 vizyonu, Afrika pazarında ve küresel ölçekte rekabetçi bir ekonomi olmayı amaçlıyor ve tabi ki yatırım imkanları sunuyor. Türk özel sektörü olarak, bu süreçte birlikte iş yapmaya hazır olduğumuzu ifade ettik. Ayrıca Senegalli firmaları da Türkiye’deki yatırım imkanlarından daha fazla yararlanmak üzere ülkemize davet ediyoruz. İş dünyası temsilcileri olarak bizler, şüphesiz daha çok çalışacağız. Bu noktada işlerin daha kolay yürümesi için iki ülke iş insanlarının beklentilerini de ortaya koyduk. Vize süreçlerinin kolaylaştırılması, Gümrüklerdeki işleyişin hızlandırılması ve Cumhurbaşkanı Yardımcımız Sayın Cevdet Yılmaz’ın takdirlerine sunduğumuz Senegal’de bir Türk bankasının açılması bunlardan sadece birkaçı. Bu ve diğer başlıklardaki ilerlemeler, inanıyorum ki 1 milyar dolarlık hedefe ulaşmayı kolaylaştıracak. Senegalli firmalarımızı da Türkiye’nin farklı sektörlerde sunduğu yatırım imkanlarından daha fazla yararlanmak üzere ülkemize davet ediyorum.” şeklinde konuştu.
Agne: “Türk Özel Sektörünün Senegal’e Doğrudan Yatırımlarının Artmasını İstiyoruz”
Senegal Ulusal İşverenler Konseyi (CNP) Başkanı Baidy Agne ise iki ülke arasında farklı sektörlerde kuvvetli ve giderek güçlenen iş birliğine dikkat çekerek, “Ülkelerimizi ve ekonomilerimizi dönüştürecek bir fırsata sahibiz. Özellikle iki öncelikli alanda birlikte çalışabiliriz. Türk şirketleri, Senegalli gençlere staj imkanı vererek ve istihdam fırsatı sunarak ciddi bir bilgi aktarımı bulunabilirler. İkinci olarak ülkelerimiz arasında ortak şirketler kurabiliriz. Böylece ihracat ile yatırım hacmimizi güçlendirerek, yetkinlik transferi yaparak birlikte çalışabiliriz. Senegal’in makroekonomik performansı son derece güçlü ve özel sektörün yatırımları koruyan bir yönetim var. İnşaat, gaz, petrol ve tarım gibi alanlarda Türk yatırımcıların Senegal’e doğrudan yapmasını bekliyoruz. Bugün imzalanan iş birliği anlaşmaları da kazan-kazan anlayışıyla özel sektörümüze güç katacak. Senegal’in 2050 vizyonu büyük bir dönüşümü kapsıyor. Önümüzdeki Türk özel sektörünün Senegal’e doğrudan yatırımlarının artmasını istiyoruz.” dedi.
İş Forumunda, Türk ve Senegalli iş insanları arasında, demir-çelik, inşaat-müteahhitlik, dijital teknolojiler, enerji, yenilenebilir enerji, gıda, otomotiv, lojistik, sağlık, madencilik, balıkçılık, su ürünleri, tarım, tarım makineleri, iklimlendirme sistemleri ve liman hizmetleri sektörlerinde ikili iş görüşmeleri gerçekleştirildi.
Türkiye-Senegal İş Forumu’nun sponsorları ise, Miller Holding ve Hage Grup oldu.
Petrol Ofisi Grubu, bp’nin Türkiye’deki akaryakıt ve terminal operasyonlarını satın alma sürecini tamamladığını duyurdu. İşlem kapanışıyla birlikte bp’nin BP Turkey Refining Limited ve BP Petrolleri A.Ş.’deki hisseleri ile ATAŞ, Çekisan ve Ambarlı ortak girişim terminallerindeki payları Petrol Ofisi Grubu’na devredildi.
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Petrol Ofisi Grubu CEO’su Mehmet Abbasoğlu yeni dönem için heyecanlı olduklarını belirterek, “Cumhuriyetimizin yeni yüzyılını sektöre referans teşkil edecek ve Türkiye’nin enerji geçişindeki hedeflerine hizmet edecek bir işlemle karşılamaktan ötürü çok mutluyuz. Toplam deneyimin iki asra yaklaştığı eşsiz bir ekosisteme erişiyoruz. Bu bilinç ve sorumlulukla sürdürülebilir kalkınmaya yönelik yatırımlar yapmaya hız kesmeden devam edeceğiz.” şeklinde konuştu.
bp’nin Türkiye’deki akaryakıt operasyonlarının Petrol Ofisi Grubu’na satışının hisse alım sözleşmesi 14 Kasım 2023’te imzalanmış, Rekabet Kurumu onayı da 12 Eylül 2024’te verilmişti.
Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, Kuzey Makedonya’daki birçok sektörün, Türk girişimciler tarafından potansiyel yatırım alanı olarak değerlendirildiğini belirterek, Makedonya’nın, Balkanlarda önemli bir transit geçiş ve dağıtım merkezi olduğuna dikkat çekti. Baran, “Hem karşılıklı ticaret, hem de üçüncü ülkelere ticaret konusunda ülkelerimizin önemli potansiyel içerdiğini söylemek mümkün. Türkiye ile Kuzey Makedonya arasındaki güçlü bağları ve gönül köprüsünü, ticaret ve yatırımla güçlendirmek istiyoruz” dedi.
Kuzey Makedonya Ekonomi ve Çalışma Bakanı Besar Durmishi ve beraberindeki heyet, Başkentli tüccar ve sanayicilerle ATO‘da düzenlenen toplantıda bir araya geldi. ATO Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran ve ATO Meclis Başkanı Mustafa Deryal ev sahipliğinde gerçekleşen toplantıya, savunmadan otomotive, demir-çelikten endüstriyel makine imalatına, tarım makinelerinden kimya ve ilaç sanayiine çok sayıda iş kolundan sektör temsilcisi katıldı. Toplantıda, Kuzey Makedonya’nın Ankara Büyükelçisi Jovan Manasijevski, Arnavutluk Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı ve AK Parti Edirne Milletvekili Fatma Aksal, Ankara Sanayi Odası (ASO) Yönetim Kurulu Başkanı Seyit Ardıç, Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan, Kuzey Makedonya Dostluk Grubu Başkanı Ahmet Kılıç,24. Dönem İzmir Milletvekili aynı zamanda Balkan Stratejik Araştırmalar Derneği Başkanı Rifat Sait, ATO Meclis Başkan Yardımcısı Ali İhsan Özdemir, ATO Yönetim Kurulu Üyeleri Ahmet Akça ve Ali İhsan Güçlü ile ATO Komite ve Meclis Üyeleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri de yer aldı.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.