Cumhurbaşkanı Erdoğan, Polis Akademisi Mezuniyet Töreni’nde yaptığı konuşmada “2002 tarihinden itibaren hayata geçirdiğimiz reformlarla güvenliği, hukuk ve demokrasinin tam karşısında konumlandıran zihniyete son verdik. Güvenlikle özgürlük arasındaki hassas dengeyi koruyarak, devletimizin güvenliğini ve milletimizin huzurunu temin etmeye çalıştık. Bugün de aynı ilkeyi titizlikle gözetiyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gölbaşı Polis Akademisi’nde düzenlenen Polis Akademisi Mezuniyet Töreni’ne katıldı.
Törendeki konuşmasında, iki yıllık zorunlu ve yoğun eğitim süreçlerini başarıyla tamamlayarak mezuniyet sevincini yaşayan 483’ü kadın, 1883’ü erkek toplam 2 bin 366 polisi ve dereceye giren öğrencileri tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyanın 15 farklı ülkesinden 94 misafir öğrenciyi akademiden mezun etmenin de heyecanının yaşandığını belirtti.
Polis Amirleri Eğitim Merkezinde (PAEM) Türkçelerini geliştirme yanında mesleki eğitimlerini tamamlayarak mezuniyet hakkı kazanan misafir öğrencileri de tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, misafir öğrencilerin ülkelerine döndüklerinde akademide aldıkları üst düzey eğitimle kendi vatandaşlarına en iyi şekilde hizmet vereceğini söyledi.
“TÜM YERYÜZÜNÜ KUCAKLAMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Afrika’dan Türk Cumhuriyetlerine, Balkanlardan Güney Asya’ya gönül coğrafyasının dört bir ucunda görev yapacak polislere başarılar diledi. Yurt dışı ziyaretlerinde, Türkiye mezunlarının sadece bürokraside değil, hayatın farklı alanlarında da önemli konumlara geldiğini gördüğünü aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, akademiden iş dünyasına, sivil toplumdan siyasete uzanan çok geniş bir yelpazede Türkiye’yi tanıyan, milleti seven, insanlarla güçlü bağlara sahip polislerin elde ettiği başarılarla iftihar ettiklerini belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Her ne kadar son dönemde ülkemizde böyle bir ufaktan rahatsız olan kimi kendini bilmezler türemişse de biz onlara kulak asmıyoruz. Üç kıta yedi iklimde hüküm sürmüş bir cihan imparatorluğunun bakiyesi üzerine kurulan Türkiye gibi bir devleti, ırkçı, lümpen faşizmin sığ sularına hapsetmeye kimsenin gücü yetmez. Ülkemizin ekonomisine, turizmine, ticaretine ve kamu diplomasisine zarar verme girişimlerine eyvallah etmeyeceğiz. Hazreti Mevlâna’nın pergel metaforunda çizdiği cihanşümul vizyonla devletimizin bir ayağını Anadolu’ya sabitleyip diğeriyle tüm yeryüzünü kucaklamaya devam edeceğiz. Ülkemizin gönül elçileri kadrosuna katılan bugünkü mezunlarımızın da gayretleriyle inşallah hedeflerimize ulaşacağız. Rabbim yolunuzu, bahtınızı açık etsin.”
“HER BİRİNİZİN HUKUKA VE KANUNLARA HARFİYEN UYACAĞINIZA İNANIYORUM”
Emniyet teşkilatının, saflarına eklenen 2 bin 366 yeni neferle, millete karşı sorumluluklarını çok daha etkin şekilde yerine getireceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu çatı altında eğitim hayatınız boyunca edindiğiniz nitelikler, disiplin ve prensipler görevlerinizi yerine getirirken sizlere rehberlik edecektir. Vebali ağır olduğu kadar mesuliyeti de yüksek bir mesleği icra ederken her birinizin hukuka ve kanunlara harfiyen uyacağınıza inanıyorum” diye konuştu.
Hukukun dışına çıkılarak devlete hizmet edilmeyeceğinin, kanunun arkasından dolanarak toplumda düzen sağlanamayacağının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, kamu görevlilerinin, hangi konumda olursa olsun, Anayasa ve yasalarla mukayyet olduğunu, görev ve yetkilerinin mevzuatla sınırlandırıldığını, bunun istisnasının olmadığını ve olamayacağını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Vatandaşımız kolluk kuvvetlerine baktığında sadece kamu otoritesinin müessir gücünü değil aynı zamanda hukuk devletini de görmek ister. Geçmişte ülkemiz, kendini hukukun ve yasaların üstünde gören bürokratik vesayetten çok çekmiştir. Devletin güvenliği öne sürülerek hukukun üstünlüğü ilkesi çiğnenmiş, millî irade yok sayılmış, Anayasa askıya alınmış, milletimizin özgürlük alanları daraltılmıştır. Sonuçta ne güvenlik tam manasıyla sağlanmış ne de terörle mücadelede arzu edilen neticeye ulaşılabilmiştir. Biz bu dönemi, Türkiye’nin kayıp yılları olarak değerlendiriyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2002’den itibaren hayata geçirilen reformlarla, güvenliği, hukuk ve demokrasinin tam karşısında konumlandıran zihniyete son verdiklerini, güvenlikle özgürlük arasındaki hassas dengeyi koruyarak, devletin güvenliğini ve milletin huzurunu temin etmeye çalıştıklarını vurguladı.
Bugün de aynı ilkeyi titizlikle gözettiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, hem güvenliğin sağlandığını hem de bunu, hukuk devletinin çizdiği hudutlar dahilinde demokrasiden ödün vermeden, hak ve hürriyetlere sahip çıkarak gerçekleştirmeye gayret ettiklerini söyledi.
“SUÇ İŞLEYEREK SINIRI AŞAN KİM OLURSA OLSUN HAK ETTİĞİ CEZAYI ALMASINI TEMİN EDECEKSİNİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sizlerden de göreviniz gereği kanunları uygularken daima bu hassasiyette hareket etmenizi istiyorum. Milletimizin de sizden beklentisi bu yöndedir. Çalışma prensibimiz gayet açıktır. Vatandaşın canına, malına, namusuna, özgürlüklerine ve güvenliğine kasteden alçaklara karşı asla müsamahakâr davranmayacaksınız. Suç işleyerek sınırı aşan her kim olursa olsun yakalayıp yargıya teslim ederek, hak ettiği cezayı almasını temin edeceksiniz. Hukukun dışına çıkanlara nasıl nefes aldırmıyorsanız insanımıza karşı da müşfik olacak, görevinizi yaparken ölçüyü kaçırmayacaksınız. Şunu hiçbir zaman aklınızdan çıkarmayın; kolluk kuvvetlerinin halka yaklaşımı devletin vatandaşıyla kurduğu bağın niteliğini ortaya koyan bir ayna gibidir. Bunun için polisimiz zehir tacirlerinin, suç örgütlerinin, çetelerin, şehir eşyalarının, emperyalistlerin uşaklığını yapan teröristlerin kâbusu hâline gelirken halkımızın da güven ve huzur kaynağı olmak zorundadır. Sizler insanımızı ne kadar korursanız ne kadar saygın hissettirirseniz unutmayın, devletimiz de o derece güçlenecektir. Aksi durumda ne toplumda asayişi temin edebiliriz ne de ülkemizi asırlık hedefleriyle buluşturabiliriz. Türk polisine yakışır bir şekilde sorumluluklarınızı hakkaniyete ve adalete uygun olarak yerine getireceğinizden hiçbir şüphe duymuyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 81 ilin tamamında asayişi, güvenliği, huzuru temin etmek için fedakârca görev yapan tüm polislere teşekkürlerini ileterek, kahraman şehitleri rahmetle andı, hayatta olan gazilere sağlık ve afiyet diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin gerek stratejik coğrafi konumu gerekse iddiaları ve savunduğu değerler itibarıyla asimetrik tehditlerle yüzleşen bir ülke olduğunu söyledi.
Tüm suçlara ve tehditlere karşı teyakkuz hâlinde olmak, tedbir geliştirmek, proaktif bir anlayışla mücadele etme mecburiyetine ve önemine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bölücü terör örgütüne karşı yürüttüğümüz mücadelede artık 40 yılı geride bırakmak üzereyiz. Maddi ve manevi olarak çok ağır bedeller ödediğimiz bu mücadelede son yıllarda tarihî kazanımlar elde ettik. Askerimizin, polisimizin, jandarmamızın, istihbaratçılarımızın ve güvenlik korucularımızın muazzam çabalarıyla terör örgütünü özellikle sınırlarımız içerisinde kıpırdayamaz hâle getirdik. İnsansız hava araçlarımız ve yerli, millî imkânlarla ürettiğimiz modern silahlarımızın katkısıyla eli kanlı canilere nefes aldırmıyoruz” diye konuştu.
Sadece son bir yılda PKK/KCK’ya yönelik 4 bin 877’si şehir, 29 bin 918’i kırsalda olmak üzere 34 bin 765 operasyon yapıldığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bu operasyonlarda 7’si kırmızı, 1’i yeşil, 15’i turuncu, 34’ü gri kategoride olmak üzere toplam 1045 terörist etkisiz hâle getirildi. Bölücü terör örgütüne katılımlar her geçen gün azalıyor. Bir dönem binlerle ifade edilen sayılar, bugün 10’lu, 20’li rakamları ancak buluyor. Aynı şekilde FETÖ, DEAŞ ve sol terör örgütlerinin de tepesine biniyoruz. FETÖ’nün mahrem yapılanmasını deşifre etmeye ve kalıntılarını devletimizden temizlemeye yönelik operasyonlarımız aralıksız sürüyor. Sadece geçen yıl FETÖ’ye 5 bin 827 operasyon yapıldı. 9 bin 350 şüpheli gözaltına alındı. Yurt dışına kaçan firarilerin ülkemize iadesiyle ilgili olarak Dışişleri ve Adalet Bakanlıklarımız çalışmaktadır. Devletimizin kurumlarının nefesi, nereye kaçarlarsa kaçsınlar, FETÖ’cü alçakların ensesinde olmaya devam edecektir.”
“ULUSAL VE ULUSLARARASI OLMAK ÜZERE TOPLAMDA 603 ÇETE ÇÖKERTİLDİ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, organize suç örgütlerine karşı son bir yılda elde edilen başarıları milletin takdirle takip ettiğini belirterek, “Emniyet ve istihbarat teşkilatımız tarafından yerel, bölgesel, ulusal ve uluslararası olmak üzere toplamda 603 çete çökertilmiştir” bilgisini paylaştı.
Zehir tacirlerinin hedefe koyulan bir diğer mülevves yapı olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, uyuşturucuyla mücadele kapsamında 47 bin 650 operasyon düzenlendiğini, yaklaşık 34 bin kişinin tutuklandığını ifade etti.
Düzensiz göç ve göçmen kaçakçılığıyla mücadelede son bir yılda önemli mesafe kat ettiklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Operasyonlar neticesinde 12 bin 500 kişi gözaltına alınmış, bunların 4 bin 500’ü tutuklanarak cezaevine gönderilmiştir. Sınır dışı edilenlerin sayısı ise 149 bine ulaştı. Asayiş bakımından son bir yılda her 100 olaydan 93’ü aydınlatıldı. Birileri ısrarla görmek istemese de kimsenin yaptığı yanına kar kalmıyor. Kolluk kuvvetlerimiz asayişi, huzuru, güvenliği temin etmek için gerçekten büyük bir fedakarlıkla çalışıyor. Bu tablo İçişleri Bakanlığımızın yeni kabine dönemindeki karnesidir.”
Türk Silahlı Kuvvetlerinin de terör örgütleri ve düzensiz göçle mücadelede önemli başarılara imza attığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, askerlerin operasyonlarıyla hudutlarda yaklaşık 168 bin yasa dışı geçişin engellendiğini ve 13 bin 691 düzensiz göçmenin yakalandığını aktardı.
“KENDİNİ DEVLETİN VE MİLLETİN MENFAATLERİNİN ÜSTÜNDE GÖREN HİÇBİR YAPIYA TAHAMMÜLÜMÜZ YOKTUR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, terörle mücadele kapsamında ise 1473’ü Suriye’de, 1052’si Irak’ta olmak üzere toplam 2 bin 525 teröristin etkisiz hâle getirildiğini belirtti.
Teröristlerin yuvalandığı 3 bin 158 mağara, sığınak, barınak ve depo imha edildiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “İnşallah yaz ayları boyunca çok daha kararlı ve sonuç alıcı operasyonlar gerçekleştireceğiz. Son terörist de ülkemiz için bir tehdit unsuru olmaktan çıkarılıncaya kadar mücadelemizi devam ettireceğiz. Sevgili polis arkadaşlarım, tüm başarıların bize gösterdiği gerçek şudur; güvenlik birimlerimiz FETÖ ve vesayet odaklarından temizlendikçe, terör ve suç örgütlerine karşı başarılarımız da katlanarak artıyor. Her kurum kendi asli vazifesine odaklandığında, devletimizin gücüyle birlikte vatandaş nazarındaki itibarı da yükselmektedir. Bundan geriye gidiş kesinlikle olmayacaktır. Hangi görünüm, hangi kisve altında olursa olsun kendini devletin ve milletin menfaatlerinin üstünde gören hiçbir yapıya tahammülümüz yoktur. Emniyet teşkilatımıza ve dolayısıyla devletimize olan inancı zedeleyecek en küçük bir yanlışa göz yummayacağımızı burada vurgulamak isterim. Eski Türkiye’nin kötü alışkanlıklarının güvenlik birimlerimiz dahil hiçbir devlet kurumunda tekrar nüksetmesine izin vermeyeceğiz. Ne yapıyorsak hukuk içinde yapacağız, demokrasinin çizdiği sınırlar içinde yapacağız, hukuk devletinden asla ve asla sapmayacağız.”
“SİZLER DEMOKRASİ VE EKONOMİDEKİ KALKINMA HAMLELERİMİZİN DE TEMİNATISINIZ”
Törene katılan mezun polislere seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: “Şunu lütfen unutmayınız, sizler herhangi bir grubun, ideolojinin değil Türkiye Cumhuriyeti devletinin polisisiniz. Sizler bu milletin bağrından çıkmış, gerektiğinde vatan ve millet için can vermeye hazır birer nefersiniz. Sizler güvenliğimizin olduğu kadar demokrasi ve ekonomideki kalkınma hamlelerimizin de teminatısınız. Vatandaşın sıkıntılarını, dertlerini, isteklerini ilk elden gören kesimlerin en başında yine polislerimiz geliyor, sizler geliyorsunuz. Kamu otoritesi adına hareket eden kanun adamlarının görevlerini icra ederken herkesten daha fazla dikkatli olması beklenir. Sizlerin de bu beklentilerin bilinciyle davranacağınıza inanıyorum. Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet diyerek sloganlaştırdığımız ilkeler hepimizin rehberidir, kırmızı çizgisidir. Sizlerden bu dört umdeye her zaman sadık kalmanızı bekliyorum. Bu düşüncelerle mezuniyetinizin tekrar hayırlı olmasını diliyorum. Yeni hayatlarınızda, yeni görevlerinizde başarılar temenni ediyorum. Misafir öğrencilerimizi bir kez daha kutluyor, ülkelerine bizlerden selam götürmelerini rica ediyorum.”
Törene, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu ile mezun öğrencilerin aileleri de katıldı.
Törende, dönem birincisi olan Hatice Kahraman yaş kütüğüne plaket çaktı. Dereceye giren mezunlara diplomaları Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından verildi. Diyanet İşleri Başkan Ali Erbaş’ın dua ettiği törende, mezunlar yemin edip, tören geçişi yaptı. Polisler daha sonra keplerini havaya atarak, mezuniyet sevincini yaşadı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Dairesinin başındayken 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminde Jandarma Genel Komutanlığında rehin alınan ve başından vurularak ağır yaralanan “Gazi Başkan” Turgut Aslan ile törenin ardından bir süre sohbet etti.
NERO TEKNİK TEKNOLOJİ VE BİLİŞİM Genel Müdürü Özgür Akın ve Tedarik Zinciri Direktörü Fatma Aksu’ nun katılımları aşağıda belirtilen etkinliklere birliktelik sağladılar.
Yüksek teknoloji ürünlerinin yatırımcısı, üreticisi ve distribütörü ve aynı zamanda dijital dönüşüm, yüksek teknolojik ürünler, endüstriyel ekipmanlar ile İzmir’ de faaliyetlerini sürdüren NERO TEKNİK TEKNOLOJİ VE BİLİŞİM ,İstanbul,Ankara ve İzmir illerinde Ekim-Kasım aylarında farklı etkinlikler ile “Günümüz işletmelerinde dijital ekonomi ve dijital çağın etkileriyle birlikte yeni arayış “dijital” olmaktır mesajı ile farkındalık yarattı.
02- 15 Kasım 2024 tarihinde İzmir’ de başlayan etkinlik ile ;
02 Kasım tarihinde ,Yüksek İstişare Kurulu ile Türkiye’nin en büyük ilk 500 firmasının satın alma yöneticilerinden oluşan TÜSAYDER-WOMEN İzmir Buluşmasına katılım sağladık
İzmir Valiliği ile İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla düzenlenen ve İzmir Ticaret Odası, Ege Bölgesi Sanayi Odası, İzmir Ticaret Borsası, Ege Genç İş İnsanları Derneği’nin ev sahipliğinde organize edilen etkinliğin “İkinci Yüzyılın Ekonomisi” temasıyla Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Habitat Derneği ve GEN Türkiye koordinasyonuyla “G3 Forum Girişimcilik Zirvesi” etkinliğinde bir araya gelindi.
Özgür AKIN, TÜSAYDER Etkinlik Sponsoru olarak yaptığı Basın açıklamsında, “Dijital dönüşümü gerçekleştirmek için, değişimle başa çıkma ve başarılı bir şekilde yenilikler oluşturmada sürekli öğrenme yeteneklerini vazgeçilmez bir önkoşul olarak geliştirmeleri gerekmektedir” diyerek etkinlikten bir çok öğrenme imkanı kazandık dedi.
19-22-23 Kasım tarihleri aralığında Ankara’ da etkinlik kapsamında ;
Türk otomotiv sektörünün halen faaliyette olan en eski üretici kuruluşu ve aynı zamanda paydaşımız Türk Traktör , yine Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu (TENMAK) ziyaretlerimiz dahilinde, “teknoloji transfer ofisleri, araştırma geliştirme merkezleri, eğitim ve bilgilendirme merkezleri ile diğer birimler” ile ziyaretlerimizi gerçekleştirdik.
21 Kasım TRT Genel Müdürlüğü -Oran Ankara ziyaretimizde de , Satın Alma ve Tedarik Birim Başkanlığı ile görüşmeler sağladık.
Gelişen ve büyüyen Türkiye’nin ihtiyaçlarına cevap veren, uluslararası yayıncılık vizyonuna sahip, yeniliklere uyum sağlama becerisi olan, dünyanın bilinen en etkin ve en başarılı kamu yayıncısı TRT ile çalışmanın hazzı ile iş birliği sürecimizin devamlılığı noktalarında görüş alış verişi sağlandı.
Emeğin ve alın terinin simgesi olan, aydınlık bir gelecek için dünyaya ışık veren, enerji veren, değer katan, alınterleri kutsal, kazançları helal, elleri nasırlı, yüzleri kömür karası, yürekleri tertemiz İşçisi, Mühendisi, İşvereni, Öğrencisi ve Sektöre Emek Veren Tüm Dostlara Kutlu Olsun.
“İyi ki Varsın” yazı dizimizde başarıdan başarıya koşan, her başarısının altında “Hayalleri olan hayatımda, umutları olan kadınlarla birlikte” … her şeye, herkese rağmen içindeki kadını kaybetmeden güçlü durabilmek adına felsefesi olan, ayrıca ; Ankara Kocatepe Mimar Kemal Lisesi ardı sıra, Ankara Hacettepe Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya Bölümü’nde okuyup, İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nü yüksek onur derecesiyle ve birincilikle bitirmiş, 1972 yılında Anadolu’nun en köklü yerleşim merkezi Osmanlı’nın Başkenti İstanbul’da, Üsküdar’da dünyaya gelen, Hande Dengim Bağcıoğulları’ na yer verdim.
Hakkında sayısız yazılar yazıldı… O zaman, üzerinde durmamız gereken temel soru şu: Dün hakkında değişmekte olan dünya ve yeni kuşak insanlar mı yoksa belli bir yaşa gelen muhafazakar eğilimli insanların dünya algısı mı? “Bir bugün iki yarına bedeldir. İki günü eşit olanın bir günü kayıptır” deyişi, yalın bir gerçeği yansıtır. ‘Bugün’ halen elimizde mevcut zaman dilimidir. ‘Yarın’ ise hayal edilerek tasarlanan bir şimdidir. Zihnimizin geleceğe ait projeksiyonudur. Bugün dünden iyisini yapmak ve yarın daha da iyisini yapmak en önemli insani sorumluluğumuzdur.”
Hande Dengim Bağcıoğulları “Yapmamız gereken şeyler arasında en başta olması gereken; ‘özsevgi ve özdeğer’ tam olarak nedir bunu anlamak ve içsellestirebilmek. Kendinizi sevmeniz, kendinize her şeyden ve herkesten çok DEĞER vermeniz, bunu dengeli ve sağlıklı bir şekilde hayata geçirebilmeniz çok önemli,” diyerek; “Dün, Bugün, Yarın, hata yapacağım bir gün değil. Zaten, hata yok, öğrenmek, ders almak ve ilerlemek var.” diyerek işe başlamanın önemine vurgu yapıyor. Enerji Petrol Medya Grup olarak şu parantezi açarak yazı dizimize devam ediyorum: Kendisinin profesyonel çalışma hayatına ‘Merhaba’ demesi 1996 yılında İstanbul’da, bilişim sektöründe başlamasıdır. Sektörde sıfırdan başlayarak üst düzey yöneticiliğe kadar ivmelenen bir kariyer çizgisinde kamu ihale, proje satış pazarlama, kurumsal iş geliştirme, teknik koordinasyon ve altyapı konularında uzmanlaşmıştır. 2006 yılından itibaren, uluslararası bilişim ve yazılım firmalarının İngilizce-Türkçe çeviri projelerini yürütmüştür.
2013 yılından bu yana, toplumların ve bireylerin sağlıklı, kaliteli ve dengeli yaşamına katkı sunan ruhsal, bedensel ve zihinsel bütüncül terapiler konusunda çalışmaktadır. Alana yönelik yenilikçi yöntemleri, metodolojik yaklaşımla geliştirmekte ve kullanmaktadır. Bioenerji Uzmanı, Aile Danışmanı, Profesyonel Eğitmen Koç, NLP Uzmanı, Hipnotist ve Flash EMDR / Mindfulness / Kabul ve Kararlılık / Bilişsel Davranışçı / Şema / Duygu Odaklı Terapist olmasının yanı sıra, farklı psikoloji ekolleri, sufi şifacılığı, kadim sırlar ve nefes teknikleri gibi konularında değerli birçok üstattan ve hocadan eğitimler almış olup, İstanbul başta olmak üzere tüm Türkiye’de, uzaktan/yüz yüze bireysel/grup/çift/aile danışmanlığı ve terapi seanslarına devam etmektedir. Mesleki eğitim, duyuru, seminer, atölye ve kamp çalışmaları düzenlemektedir.
“Zaman, kıymetini bilmeden harcadığımız, fazlasını hayal edip elimizdekini kaybettiğimiz ‘zaman’. Her şeyin ilacı sandığımız, her şeye kadir zaman. Mucizeleri barındıran, üzüntüleri unutturan. Ömrümüz, geçmişimiz ve geleceğimiz. Yaşadıklarımız ve yaşayacaklarımız. Kayıplarımız ve umutlarımız. Önümüz ve arkamız.” diyen, tüm mesleki unvanlarının da ötesinde, insanın derin içselliğini çok iyi kavramış ve bunu hayatına mesleki çalışmaları ile yansıtan zamansız ve gerçek bir “Halkla İlişkiler Uzmanı” Hande Dengim Bağcıoğulları ‘nın sözleri ile yazı dizimizin ana temasına katkı sağlıyor.
Hande Dengim Bağcıoğulları “Sevgi ve samimiyet, hem meslek yaşamımda hem de yaşamımın tümünde en güçlü değerlerim oldu.” diyerek adeta İnsanoğlunun Dünü Bugünü ve Yarını hakkında anekdot veriyor: “Zira, samimi insanlar her zaman çok korkutucudur, gölgeleri yok, silah kullanmıyorlar. İşte tam olarak da bu yüzden durdurulamazlar. Samimiyet, insanın en saf ve güçlü yanıdır çünkü maskesizdir, gölgesizdir. Kendine dürüst olanlar, korkularıyla yüzleşir, karanlıklarını kucaklar ve içlerindeki gerçek ışığı ortaya çıkarırlar. Samimi insanlar silaha ihtiyaç duymazlar; onların savunması, başkalarının zayıflık dediği şeyleri birer mücevher gibi taşımaktır; nihayetinde de onları faydaya ve başarıya dönüştürebilmektir. Samimiyet, gölgeleri olmayan bir dünyaya açılan kapıdır ve bu kapı, yalnızca kendine sadık olanlara aralanır.” dedikten sonra ekliyor: “Ve sevgi…’Herşeyin bir güzelliği vardır ama herkes bunu göremez.’ derken Konfüçyüs neler gördü kim bilir? Bakmadan görebilmek, işitmeden duyabilmek, hareket etmeden koşabilmek… Sevgi, bazen görünmeyeni görüp, kalbin derinliklerinde yankılanan o sessiz izlerde eminlikle yürüyebilme cesaret ve kararlılığını gerektiriyor. Çünkü gerçek görmede, göz kapaklarının ardındaki sonsuz evrenler görünür olma potansiyeli ile her an keşfedilmeyi bekliyor. Ve duyulan, kulaktan değil ruhun yankılarından geliyor. Ve koşmak bazen, hiçbir yere gitmeden kendini bulmak anlamına geliyor. Sevgi, insanın sadece dış dünyayı değil, kendi içindeki evreni de fethetmesini kolaylaştıran en güzel yol arkadaşı… Ve bazen çıkış yolu aradığım, kolay olmadığını ya da yorulduğumu hisettiğim her durakta o anımsatıcı soruyla bana ‘Ben’i ve yolumu hep hatırlattı, hatırlatmaya devam ediyor:
Eğer koluma alıp bir başlangıcı çıkıp gitsem senden, dökülür müsün yollara ‘Biz’i bulmaya?” İyi ki varsın yazı dizimde de yer verdiğim Hande Dengim Bağcıoğulları’nı “Dünden Bugüne Yarından Geleceğe” isimli yukarıda yazı dizimin tamamında başarılı çalışmalarını saymakla bitiremiyoruz.
Hande Dengim Bağcıoğulları, Hz Mevlana’nın ‘ Dert yol gösterir.’ sözüne atıfta bulunarak şu ifadelere yer veriyor. “Aslında sağlık sorunlarıyla gelen danışanlarım terapilerinde neler farkettiklerini ve neler anladıklarını bana şu şekilde söylüyorlar. ‘Enerji olduklarını ve bizleri negatif düşüncelerin hasta ettiğini’ ifade ediyorlar.
Enerjimiz yükseldiğinde bireysel ilişkilerimiz düzelir, kendine güven artar, yüksek enerjimizi çevremize de yayarız. Kariyerde başarılı olacak motivasyonu ve gücü içinde buluyor danışanlar. En güzeli de içsel huzur ve mutluluğa kavuşmuş oluyorlar.”
Hz. Mevlana’nın , Dünü, Bugünü ve Yarını anlatırken güzel bir sözünü hatırlatarak . “Yarın yaparım, yarın yaparım deme! Bugün de dünün yarınıydı, ne yapabildin?” sözü ile adeta yazı dizimizin ana temasına vurgu yapıyor. Bu engin deneyim, derin bilgi, özgün beceri ve başarılarının devam etmesinin, ülkemiz adına sosyal yaşam ve dayanışma alanında katacağı yüksek değerlerin bilinci ile saygılarımızı sunuyoruz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.