Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı 14. Liderler Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, “Teşkilatı güçlü bir bütçe olmadan etkin kılmamızın, ne yazık ki mümkün olmadığını da akılda bulundurmalıyız. Ekonomik ve ticari ilişkilerimizi güvenlik ve istikrarımıza yönelik tehditleri bertaraf ederek güçlendirebiliriz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı 14. Liderler Zirvesi’ne Cumhurbaşkanlığı Külliyesinden canlı bağlantıyla katılarak, konuşma gerçekleştirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nın 14’üncü Zirvesi’nin katılımcı ülkeler ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diledi.
Türkiye’nin bu toplantıyla birlikte Zirve Dönem Başkanlığı’nı, Pakistan İslam Cumhuriyeti’nden devraldığını, 1,5 yıldır yürüttüğü Bakanlar Konseyi Dönem Başkanlığı’nı da Türkmenistan’a devrettiğini açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkmenistan Devlet Başkanı Gurbangulu Berdimuhamedov’a başarı dileklerini, Pakistan Başbakanı İmran Han’a da katkı ve çalışmaları için şükranlarını sundu.
“KOVİD-19 FELAKETİNE KARŞI MÜCADELEYİ ANCAK GÜÇLÜ DAYANIŞMA, BÖLGESEL VE ULUSLARARASI İŞ BİRLİĞİYLE KAZANABİLİRİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel krize dönüşen KOVİD-19 salgınının hayatın her alanının etkileyen bir tehdit hâline geldiğini ifade ederek, 2,5 milyonu aşkın insanın canına mâl olan bu felaketin, sağlık alanında olduğu kadar ekonomi ve ticaret üzerinde de büyük tahribata yol açtığına dikkati çekti.
Zirve toplantısını bu nedenle “KOVİD-19 Sonrası Dönemde Bölgesel Ekonomik İşbirliği” temasıyla düzenlemeyi uygun gördüklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu küresel felakete karşı mücadeleyi ancak güçlü dayanışma, bölgesel ve uluslararası iş birliğiyle kazanabiliriz. Teşkilatımızdan da bu amaçla istifade etmeliyiz. Alınan zaruri kısıtlayıcı tedbirlerin şeffaf, orantılı ve geçici niteliği şüphesiz ortak ticaretimiz açısından isabetlidir” dedi.
Türkiye’nin dönem başkanlığı süresince, açıkladıkları öncelikler doğrultusunda, Teşkilatı güçlendirmeye ve bölgesel iş birliklerini daha ileriye götürmeye odaklandıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çalışmalarımızı küresel salgının meydan okumalarına rağmen kararlılıkla sürdürdük. Türkiye olarak, bu zorlu süreçte elimizdeki imkânları vatandaşlarımızla beraber tüm insanlığın da hizmetine sunduk. ‘Dost kara günde belli olur’ inancıyla 157 ülke ve 12 uluslararası kuruluşa tıbbi yardım ve destek sağladık. Yerli ve millî aşı geliştirme çalışmalarımızda da büyük mesafe kaydettik” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, üye ülkeler arasındaki ticari faaliyetlerin artırılması için büyük potansiyele sahip olunduğuna dikkati çekerek, ancak Teşkilatın kuruluşundan bu yana arzu edilen ekonomik iş birliği seviyesine ulaşılamadığının da bir gerçek olduğunu söyledi.
“ECOBANK, TEŞKİLAT PROJELERİNİN FİNANSMANINDA ÖNEMLİ BİR KURULUŞ HÂLİNE GELDİ”
“Üye ülkeler arasındaki ticaret hacmini 100 milyar dolar hedefine ulaştırmak için hep birlikte yoğun mesai harcamak mecburiyetindeyiz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “17 yıldır uygulamaya konamayan Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Ticaret Anlaşması ECOTA’nın daha fazla vakit kaybedilmeden yürürlüğe girmesi bu açıdan faydalı olacaktır. İstanbul’da ev sahipliği yaptığımız ECOBANK, Teşkilat projelerinin finansmanında önemli bir kuruluş hâline geldi. Üye devletlerin artan ihtiyaçlarını karşılama noktasında ECOBANK’ın kurumsal ve mali kapasitesinin artırılmasını da gerekli görüyorum. Bu vesileyle, henüz ECOBANK üyesi olmayan ülkelere üyelik çağrımızı tekrarlıyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin son yıllarda gerçekleştirdiği altyapı projeleriyle ulaştırma alanında önemli bir mesafe kat ettiğini ifade ederek, Asya’yı Avrupa’ya bağlayan Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Marmaray ve Avrasya Tünellerini hizmete aldıklarını, Osman Gazi Köprüsü ile Marmara Denizini kuzey-güney doğrultusunda ulaşıma açtıklarını anlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, inşaatı süren Edirne-Kars yüksek hızlı tren projesi ve Bakü-Tiflis-Kars demiryolu projeleri ile Çanakkale Boğazı üzerine inşa edilen 1915 Çanakkale Köprüsü ile de bu bağlantıyı pekiştireceklerini aktardı.
“HAZAR GEÇİŞLİ DOĞU-BATI ORTA KORİDOR GİRİŞİMİ, DOĞU İLE BATI ARASINDAKİ ETKİLEŞİMİ ARTIRACAK”
Türkiye’nin öncülüğünde, tarihî İpek Yolu’nun yeniden canlandırılmasını hedefleyen Hazar Geçişli Doğu-Batı Orta Koridor Girişimi’nin de doğu ile batı arasındaki etkileşimi artıracağını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu koridor üzerinden Çin’e ve Çin’den Türkiye’ye düzenli seferlerin başlatılmasından memnuniyet duyuyoruz. İstanbul-Tahran-İslamabad yük treni seferlerinin yeniden başlaması için yapılan çalışmalarda son aşamaya gelindi. Bu vesileyle, Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi’ni önemli bulduğumuzu, kazan-kazan temelinde bu girişimi desteklediğimizi ifade etmek istiyorum” açıklamasında bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyada salgının etkilerinin en fazla hissedildiği alanlardan birinin turizm ve seyahat sektörü olduğuna dikkati çekerek, salgının etkilerini en aza indirmek için Dünya Turizm Örgütü’nün açıkladığı ilkelerle de uyumlu olarak bir dizi tedbiri yürürlüğe koyduklarını bildirdi.
2021 senesinin turizm sektörü açısından kayıpların fazlasıyla telafi edildiği bir yıl olması için hazırlıklara şimdiden başladıklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu sektörlerde Teşkilat üyesi ülkelerle karşılıklı iş birliğini geliştirmeye hazır olduklarının da altını çizdi.
Ortak hedeflere ulaşmak bakımından Ekonomik İşbirliği Teşkilatı 2025 Vizyon Belgesi’nin uygulanmasının çok mühim olduğuna vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Belge’de öngörülen proje ve programların finansmanında kullanılmak üzere Vizyon Fonu’nun kurulmasını desteklediklerini söyledi.
“EKONOMİK İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI’NI, YENİ İMTİHAN VE İMKÂNLARA KARŞI ETKİN KILMAK İÇİN DAHA ÇOK SAHİPLENMELİYİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Teşkilatımızı, hem sonuç odaklı bir yapıya dönüştürmek, hem de salgından kaynaklanan yeni imtihan ve imkânlara karşı etkin kılmak için daha çok sahiplenmeli ve reform sürecini devam ettirmeliyiz. Teşkilatı güçlü bir bütçe olmadan etkin kılmamızın, ne yazık ki mümkün olmadığını da akılda bulundurmalıyız” şeklinde konuştu.
“Ekonomik ve ticari ilişkilerimizi güvenlik ve istikrarımıza yönelik tehditleri bertaraf ederek güçlendirebiliriz” uyarısında bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Kardeşimiz Azerbaycan, Ermeni işgali altındaki topraklarını destansı bir zaferle azat kılmış, bölgede yeni bir dönemin kapılarını açmıştır. Bundan sonra önceliğimiz, Karabağ’da güvenlik ve istikrarın tesisine yardımcı olmak, 30 yıllık işgalin bıraktığı tahribatı birlikte gidermektir. Bu süreçte de Teşkilat olarak Azerbaycan ile tam dayanışma içerisinde olacağımıza inanıyorum. Ermenistan’ın da atacağı barışçıl adımlarla bölgesel istikrarın parçası olmasını ümit ediyoruz. Halkın iradesini hiçe sayan anti-demokratik müdahaleleri asla tasvip etmediğimizi ve etmeyeceğimizi burada tekrarlamak istiyorum. Asya’nın kalbinde bulunan Afganistan da çatışmaların sonlandırılması ve barışın tesisi noktasında tarihi bir dönemece girmiştir. İran’a uygulanan tek taraflı yaptırımların son bulması ve tüm tarafların Kapsamlı Ortak Eylem Planı’na geri dönerek, Plan çerçevesindeki yükümlülüklerini yeniden üstlenmeleri, bölgemizin ekonomik refah ve istikrarına katkı sağlayacaktır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm üye ülkeleri “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’yle ilişkileri her alanda geliştirerek maruz kaldığı haksızlıkların üstesinden gelmesine yardımcı olmaya” davet etti.
Terörle mücadele ve bu konuda uluslararası iş birliğinin önemine de değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin salgın öncesinde olduğu gibi bu dönemde de DEAŞ, PKK/PYD, FETÖ gibi terör örgütleriyle mücadelesini kararlılıkla sürdürdüğünü vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Teşkilat üyesi ülkelere, Koronavirüs salgınında hayatını kaybeden vatandaşları için taziyelerini sunarak, sözlerini tamamladı.
NERO TEKNİK TEKNOLOJİ VE BİLİŞİM Genel Müdürü Özgür Akın ve Tedarik Zinciri Direktörü Fatma Aksu’ nun katılımları aşağıda belirtilen etkinliklere birliktelik sağladılar.
Yüksek teknoloji ürünlerinin yatırımcısı, üreticisi ve distribütörü ve aynı zamanda dijital dönüşüm, yüksek teknolojik ürünler, endüstriyel ekipmanlar ile İzmir’ de faaliyetlerini sürdüren NERO TEKNİK TEKNOLOJİ VE BİLİŞİM ,İstanbul,Ankara ve İzmir illerinde Ekim-Kasım aylarında farklı etkinlikler ile “Günümüz işletmelerinde dijital ekonomi ve dijital çağın etkileriyle birlikte yeni arayış “dijital” olmaktır mesajı ile farkındalık yarattı.
02- 15 Kasım 2024 tarihinde İzmir’ de başlayan etkinlik ile ;
02 Kasım tarihinde ,Yüksek İstişare Kurulu ile Türkiye’nin en büyük ilk 500 firmasının satın alma yöneticilerinden oluşan TÜSAYDER-WOMEN İzmir Buluşmasına katılım sağladık
İzmir Valiliği ile İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla düzenlenen ve İzmir Ticaret Odası, Ege Bölgesi Sanayi Odası, İzmir Ticaret Borsası, Ege Genç İş İnsanları Derneği’nin ev sahipliğinde organize edilen etkinliğin “İkinci Yüzyılın Ekonomisi” temasıyla Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Habitat Derneği ve GEN Türkiye koordinasyonuyla “G3 Forum Girişimcilik Zirvesi” etkinliğinde bir araya gelindi.
Özgür AKIN, TÜSAYDER Etkinlik Sponsoru olarak yaptığı Basın açıklamsında, “Dijital dönüşümü gerçekleştirmek için, değişimle başa çıkma ve başarılı bir şekilde yenilikler oluşturmada sürekli öğrenme yeteneklerini vazgeçilmez bir önkoşul olarak geliştirmeleri gerekmektedir” diyerek etkinlikten bir çok öğrenme imkanı kazandık dedi.
19-22-23 Kasım tarihleri aralığında Ankara’ da etkinlik kapsamında ;
Türk otomotiv sektörünün halen faaliyette olan en eski üretici kuruluşu ve aynı zamanda paydaşımız Türk Traktör , yine Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu (TENMAK) ziyaretlerimiz dahilinde, “teknoloji transfer ofisleri, araştırma geliştirme merkezleri, eğitim ve bilgilendirme merkezleri ile diğer birimler” ile ziyaretlerimizi gerçekleştirdik.
21 Kasım TRT Genel Müdürlüğü -Oran Ankara ziyaretimizde de , Satın Alma ve Tedarik Birim Başkanlığı ile görüşmeler sağladık.
Gelişen ve büyüyen Türkiye’nin ihtiyaçlarına cevap veren, uluslararası yayıncılık vizyonuna sahip, yeniliklere uyum sağlama becerisi olan, dünyanın bilinen en etkin ve en başarılı kamu yayıncısı TRT ile çalışmanın hazzı ile iş birliği sürecimizin devamlılığı noktalarında görüş alış verişi sağlandı.
Emeğin ve alın terinin simgesi olan, aydınlık bir gelecek için dünyaya ışık veren, enerji veren, değer katan, alınterleri kutsal, kazançları helal, elleri nasırlı, yüzleri kömür karası, yürekleri tertemiz İşçisi, Mühendisi, İşvereni, Öğrencisi ve Sektöre Emek Veren Tüm Dostlara Kutlu Olsun.
“İyi ki Varsın” yazı dizimizde başarıdan başarıya koşan, her başarısının altında “Hayalleri olan hayatımda, umutları olan kadınlarla birlikte” … her şeye, herkese rağmen içindeki kadını kaybetmeden güçlü durabilmek adına felsefesi olan, ayrıca ; Ankara Kocatepe Mimar Kemal Lisesi ardı sıra, Ankara Hacettepe Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya Bölümü’nde okuyup, İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nü yüksek onur derecesiyle ve birincilikle bitirmiş, 1972 yılında Anadolu’nun en köklü yerleşim merkezi Osmanlı’nın Başkenti İstanbul’da, Üsküdar’da dünyaya gelen, Hande Dengim Bağcıoğulları’ na yer verdim.
Hakkında sayısız yazılar yazıldı… O zaman, üzerinde durmamız gereken temel soru şu: Dün hakkında değişmekte olan dünya ve yeni kuşak insanlar mı yoksa belli bir yaşa gelen muhafazakar eğilimli insanların dünya algısı mı? “Bir bugün iki yarına bedeldir. İki günü eşit olanın bir günü kayıptır” deyişi, yalın bir gerçeği yansıtır. ‘Bugün’ halen elimizde mevcut zaman dilimidir. ‘Yarın’ ise hayal edilerek tasarlanan bir şimdidir. Zihnimizin geleceğe ait projeksiyonudur. Bugün dünden iyisini yapmak ve yarın daha da iyisini yapmak en önemli insani sorumluluğumuzdur.”
Hande Dengim Bağcıoğulları “Yapmamız gereken şeyler arasında en başta olması gereken; ‘özsevgi ve özdeğer’ tam olarak nedir bunu anlamak ve içsellestirebilmek. Kendinizi sevmeniz, kendinize her şeyden ve herkesten çok DEĞER vermeniz, bunu dengeli ve sağlıklı bir şekilde hayata geçirebilmeniz çok önemli,” diyerek; “Dün, Bugün, Yarın, hata yapacağım bir gün değil. Zaten, hata yok, öğrenmek, ders almak ve ilerlemek var.” diyerek işe başlamanın önemine vurgu yapıyor. Enerji Petrol Medya Grup olarak şu parantezi açarak yazı dizimize devam ediyorum: Kendisinin profesyonel çalışma hayatına ‘Merhaba’ demesi 1996 yılında İstanbul’da, bilişim sektöründe başlamasıdır. Sektörde sıfırdan başlayarak üst düzey yöneticiliğe kadar ivmelenen bir kariyer çizgisinde kamu ihale, proje satış pazarlama, kurumsal iş geliştirme, teknik koordinasyon ve altyapı konularında uzmanlaşmıştır. 2006 yılından itibaren, uluslararası bilişim ve yazılım firmalarının İngilizce-Türkçe çeviri projelerini yürütmüştür.
2013 yılından bu yana, toplumların ve bireylerin sağlıklı, kaliteli ve dengeli yaşamına katkı sunan ruhsal, bedensel ve zihinsel bütüncül terapiler konusunda çalışmaktadır. Alana yönelik yenilikçi yöntemleri, metodolojik yaklaşımla geliştirmekte ve kullanmaktadır. Bioenerji Uzmanı, Aile Danışmanı, Profesyonel Eğitmen Koç, NLP Uzmanı, Hipnotist ve Flash EMDR / Mindfulness / Kabul ve Kararlılık / Bilişsel Davranışçı / Şema / Duygu Odaklı Terapist olmasının yanı sıra, farklı psikoloji ekolleri, sufi şifacılığı, kadim sırlar ve nefes teknikleri gibi konularında değerli birçok üstattan ve hocadan eğitimler almış olup, İstanbul başta olmak üzere tüm Türkiye’de, uzaktan/yüz yüze bireysel/grup/çift/aile danışmanlığı ve terapi seanslarına devam etmektedir. Mesleki eğitim, duyuru, seminer, atölye ve kamp çalışmaları düzenlemektedir.
“Zaman, kıymetini bilmeden harcadığımız, fazlasını hayal edip elimizdekini kaybettiğimiz ‘zaman’. Her şeyin ilacı sandığımız, her şeye kadir zaman. Mucizeleri barındıran, üzüntüleri unutturan. Ömrümüz, geçmişimiz ve geleceğimiz. Yaşadıklarımız ve yaşayacaklarımız. Kayıplarımız ve umutlarımız. Önümüz ve arkamız.” diyen, tüm mesleki unvanlarının da ötesinde, insanın derin içselliğini çok iyi kavramış ve bunu hayatına mesleki çalışmaları ile yansıtan zamansız ve gerçek bir “Halkla İlişkiler Uzmanı” Hande Dengim Bağcıoğulları ‘nın sözleri ile yazı dizimizin ana temasına katkı sağlıyor.
Hande Dengim Bağcıoğulları “Sevgi ve samimiyet, hem meslek yaşamımda hem de yaşamımın tümünde en güçlü değerlerim oldu.” diyerek adeta İnsanoğlunun Dünü Bugünü ve Yarını hakkında anekdot veriyor: “Zira, samimi insanlar her zaman çok korkutucudur, gölgeleri yok, silah kullanmıyorlar. İşte tam olarak da bu yüzden durdurulamazlar. Samimiyet, insanın en saf ve güçlü yanıdır çünkü maskesizdir, gölgesizdir. Kendine dürüst olanlar, korkularıyla yüzleşir, karanlıklarını kucaklar ve içlerindeki gerçek ışığı ortaya çıkarırlar. Samimi insanlar silaha ihtiyaç duymazlar; onların savunması, başkalarının zayıflık dediği şeyleri birer mücevher gibi taşımaktır; nihayetinde de onları faydaya ve başarıya dönüştürebilmektir. Samimiyet, gölgeleri olmayan bir dünyaya açılan kapıdır ve bu kapı, yalnızca kendine sadık olanlara aralanır.” dedikten sonra ekliyor: “Ve sevgi…’Herşeyin bir güzelliği vardır ama herkes bunu göremez.’ derken Konfüçyüs neler gördü kim bilir? Bakmadan görebilmek, işitmeden duyabilmek, hareket etmeden koşabilmek… Sevgi, bazen görünmeyeni görüp, kalbin derinliklerinde yankılanan o sessiz izlerde eminlikle yürüyebilme cesaret ve kararlılığını gerektiriyor. Çünkü gerçek görmede, göz kapaklarının ardındaki sonsuz evrenler görünür olma potansiyeli ile her an keşfedilmeyi bekliyor. Ve duyulan, kulaktan değil ruhun yankılarından geliyor. Ve koşmak bazen, hiçbir yere gitmeden kendini bulmak anlamına geliyor. Sevgi, insanın sadece dış dünyayı değil, kendi içindeki evreni de fethetmesini kolaylaştıran en güzel yol arkadaşı… Ve bazen çıkış yolu aradığım, kolay olmadığını ya da yorulduğumu hisettiğim her durakta o anımsatıcı soruyla bana ‘Ben’i ve yolumu hep hatırlattı, hatırlatmaya devam ediyor:
Eğer koluma alıp bir başlangıcı çıkıp gitsem senden, dökülür müsün yollara ‘Biz’i bulmaya?” İyi ki varsın yazı dizimde de yer verdiğim Hande Dengim Bağcıoğulları’nı “Dünden Bugüne Yarından Geleceğe” isimli yukarıda yazı dizimin tamamında başarılı çalışmalarını saymakla bitiremiyoruz.
Hande Dengim Bağcıoğulları, Hz Mevlana’nın ‘ Dert yol gösterir.’ sözüne atıfta bulunarak şu ifadelere yer veriyor. “Aslında sağlık sorunlarıyla gelen danışanlarım terapilerinde neler farkettiklerini ve neler anladıklarını bana şu şekilde söylüyorlar. ‘Enerji olduklarını ve bizleri negatif düşüncelerin hasta ettiğini’ ifade ediyorlar.
Enerjimiz yükseldiğinde bireysel ilişkilerimiz düzelir, kendine güven artar, yüksek enerjimizi çevremize de yayarız. Kariyerde başarılı olacak motivasyonu ve gücü içinde buluyor danışanlar. En güzeli de içsel huzur ve mutluluğa kavuşmuş oluyorlar.”
Hz. Mevlana’nın , Dünü, Bugünü ve Yarını anlatırken güzel bir sözünü hatırlatarak . “Yarın yaparım, yarın yaparım deme! Bugün de dünün yarınıydı, ne yapabildin?” sözü ile adeta yazı dizimizin ana temasına vurgu yapıyor. Bu engin deneyim, derin bilgi, özgün beceri ve başarılarının devam etmesinin, ülkemiz adına sosyal yaşam ve dayanışma alanında katacağı yüksek değerlerin bilinci ile saygılarımızı sunuyoruz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.