Köklü geçmişi ile Roma, Bizans, Selçuklu’dan Osmanlı’ya geçiş, Osmanlı ile Cumhuriyet dönemlerinin mekânsal ve mimari özelliklerini günümüze taşıyan kültür ve tarih kenti Büyük Cihan Devleti Osmanlı’nın ilk başkenti Birçok uygarlığı bağrına basmış bir anne… Evliya ÇELEBİ’nin beş kez ziyaret ettiği ve kendi ifadesiyle “Velhasıl Sudan İbarettir” suyu ile tokalaşmak güvendir, berekettir, şifadır. Havlusuyla tanışmak ayrıcalıktır, huzur verir. Havasını solumak ise tarihin bir sırrını paylaşıyormuş gibi hissettirir diyerek övgü ile bahsettiği aynı zamanda ilklerin şehri tarih ve kültür kenti Bursa
“İyi ki Varsın” yazı dizimde, Türkiye’de ananelerine bağlı,misafirperver, mütevazı bir anne, hem siyasi hem de iş dünyasında cesur, atılımcı, aydın ve erdem sahibi dinamik bir iş kadını HASVAK Vakfı kurucusu ,
Ülkemizde 10 ayrı ülkeden 480 adet Ödülü bulunan ve HASVAK Vakfı “Türkiye Devlet Hastaneleri ve Hastalara Yardım Vakfı” mızı Türkiye Cumhuriyeti Devletine bağışlamış bir vatandaş olarak son derece gururlu . Dünyada ilk kez olarak Ödül veren Ülkeden Vatanı’ nın Bayrağını Hollanda Devletinin Ödülü olarak “Hollanda da Posta Pullarının Bir Gün Türk Bayraklı ” Posta Pulları Logosu olarak çıkartılmasını sağlayan başaran tek insan Engin Öztürk’ e yer verdim.
Bursa’da 5 kardeş, iki manevi abla ve babaannenin olduğu geniş bir ailenin içinde büyüyen. Tekke ve Mevlevihane çocuğu. Üniversite için Ankara’ya gelene kadar, bir yandan dini değerle beslenerek diğer yandan modern yaşamın getirdiği nimetlerden faydalanarak rahat bir yaşam sürdürdü. müstakbel eşi ile tanıştı. 1974’te Kıbrıs Çıkarmasından sonra eşi ile birlikte yaralı askerleri ziyarete giderek hastane çalışmalarına başladı . Onun yaşamı ,çocuk büyütmek, eşinin Resim, mimarlık akademisi ve İtalya Peruca Üniversitesi, olmak üzere 3 üniversite tahsili daha yapmasına destek olmak ve diğer aile gerekliliklerini yerine getirerek geçmekteydi.
İlk olarak eşi ile başlattığı hastane ziyaretlerini her geçen gün sıklaştırarak devam ettirdi.. Servisleri geziyor, kimisinin mektuplarını yazıyor, kimisinin ufak tefek ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyordu. Derken herkesin ümidini kestiği, sekiz ameliyat geçirmiş, hayatta kalma mücadelesi gösteren Kıbrıslı Mücahit ile karşılaştı. Yarası çok ağırdı, patlamanın etkisiyle akciğerleri parçalanmış platin tellerle tutturulmuştu. Ağrılarını biraz dindirebilmek için koluna masaj yaparken elinin kıpırdadığını fark etti, bir şey anlatmak istiyor gibiydi. Destek verdiğimde elini göğsüne doğru götürdüğünü gördü. Zar zor kurduğu iletişimle ceketinin cebinde bulunan kağıtta ailesinin iletişim bilgilerinin bulunduğunu ve onlara ulaşmamızı istediğini anladı. Ailesine telgraf çekti ve onların gelmesini sağladı. Onu kaderine bırakmak istemedi ve diğer hastalarla olduğu gibi onunla da ilgilendi. Hastaneden taburcu olduktan sonra birkaç ay da evde baktı.
Engin Öztürk ; Bu iyileşme sürecindeki rolümden motive olarak komşularım ve arkadaşlarımla bir ‘Gönüllüler Grubu’ oluşturdum. Diyerek sözlerine devam ediyor. Rahmetli babaannem Hilal-i Ahmer Cemiyeti’ne sürekli bir şeyler örüp dikerek destek olurdu. Onu görerek farkında olmadan yardım etme duygusunun benim de içime yerleştiğini şimdi geriye bakıp düşündüğümde anlıyorum. Gönüllüler Grubu hızla büyüdü. 100 kişiye ulaştığımızda hastanelerle çalışmaya başladık.
Diğer yandan eşim hem ataerkil kültürün etkisi hem de hem de 5 Yaşında babası ölüp annesinin tekrar evlenmesi nedeniyle ailesinden uzak kalmış olması nedeniyle üstüme titrediği için benim gönüllü çalışmalarıma başta epey tepki gösterdi. İlk on yıl ciddi mücadeleler vermek zorunda kaldım. O baskı kurup katılımımı engellemeye çalıştıkça ben daha çok bilendim. Diyor.
İlk zamanlarda gönüllü çalışmalarımızı destekleyecek bir fonumuz yoktu. Evin kasasından kendime düşen payı biriktirmeye başladım. Et yemedim, süt içmedim, bunların tutarını bir kenara ayırdım. Dikiş dikmeyi öğrendim. Herkes uyuduktan sonra banyoya kapanır, çocukların kıyafetlerini gizli saklı diker, kıyafet paralarını gönüllü çalışmalar için arttırdım. Herkesten önce kalkar dışarıda işlerimi halleder, kaçamak şekilde çalışmalarımı yürütürdüm.
1984 yılında bir sağlık sorunu yaşadım. Ayaklarımda oluşan yumuşak doku tümörü nedeniyle bir dizi ameliyat geçirdim. Koltuk değnekleriyle yürümem gerekti ama gönüllü çalışmalarımı bırakmadım. Artık eşim bundan vazgeçemeyeceğimi ve iyi bir amaç için çalıştığımı anladı. Sonuçta evimi, ailemi, sorumluluklarımı hiçbir zaman ihmal etmediğimi de gördüğünden çalışmalarımı desteklemeye, sergilerinden sonra bağışlar yapmaya başladı. O dönemde ; eşi sanat atölyesini kurmuş ve çeşitli kuruluşlarla iyi ilişkiler geliştirmişti. Bu yakınlık üzerinden pek çok önemli yerde hastalar yararına kaynak geliştirme etkinlikleri düzenlediler ve buradan elde edilen gelirleri hastanelerin eksiklerini gidermek, cihaz ve ekipman alımı için kullandılar. Bu çalışmaların altına katkıda bulunan gönüllülerin isim plaketlerini hazırladılar.
Çalışmaları gören ve bilen üst düzey devlet görevlileri VAKIF olmalarını tavsiye ettiler. 15 arkadaş bir araya gelerek ,evrak işlerini hallettikten sonra iş malvarlığı koymaya geldi. Kimse mali katkıda bulunmaya yanaşmadığı için zor anlar yaşandı. Tam bir vakıf kurmak için yeterli olacak malvarlığını aile mirasımdan devralıp tek başına 1985 yılında arkadaşları ile birlikte “ HASVAK Türkiye Devlet Hastaneleri ve Hastalara Yardım Vakfını” kurdu. Vakfın kuruluşundan sonra da hastanelerin bize tahsis ettikleri yerlerde zor şartlarda çalışmaya devam etti.. Daha sonra kendi ofislerini kurdular. Zamanla vakıf büyüdü, gelişti, şubeler açıldı.
Rahmetli Babası , hasta yatağındayken, kendisinin bu çalışmaları ne kadar ciddiye aldığını bildiğinden, ona bir hastane yaptırmasını vasiyet etti. Vefatından sonra Gölbaşı’nda vakıf arazisi aldı, vakıf yaşasın diye vakfa bağışladı, T.C. Sağlık Bakanlığı HASVAK Gölbaşı Devlet Hastanesini hizmete açıldı.. Hastaların yakınlarından hayır duaları, teşekkür telefonları alıyor olması onu bir kez daha gurur abidesi yaptı.
1999 Düzce depreminin ardından bölgede depremzedeler için HASVAK Kabalak Sağlık ocağını ve Sapanca Kreş ve Anaokulunu yaptırıp bağışladılar. Engin Öztürk; O dönemde kendisi Kanser hastası olduğu için, işlerden uzaklaşmak ve yönetim kurulu başkanlığını bırakmak zorunda kaldı. Yeni gelen yönetim kurulu üyeleri yolsuzluk yaparak hastanenin gelirlerine el koydular. Sonradan mali hesapları incelediğimde 1,5 trilyon TL borç ile karşılaştı. Hukuksal süreç başlattılar ancak her şeye neredeyse sil baştan başlamak zorunda kalındı. .Neyse ki faaliyet alanları göreceli ve yeterli oldukça genişti, iktisadi işlemler ve projelerle Vakfın yeniden büyüyebilmesini ve etkili olmasını sağlayabildi.
Bugün HASVAK, yurt içinde (on şube) ve yurt dışında (Hollanda ve Almanya) şubeleri ve binlerce üyesi bulunan bir vakıf haline gelebildi. Vakfın faaliyetleri arasında hastanelerde yatan hastalara gönüllü hasta hizmeti; devlet hastanelerinde cihaz, malzeme, ambulans bağışları; hastane ve sağlık merkezleri inşaatları, huzurevleri açılması, sağlık konusunda eğitime destek; ihtiyaç sahibi hastalara ayni ve nakdi yardımda bulunulması, tedavi ve ameliyatlarının yaptırılması yer alıyor.
Engin Öztürk’ ün hikayesi insanın isterse her şeyi yapabileceğinin bir göstergesi. Bağışçılara başladıkları işe devam etmeyeceklerse hiç başlamamalarını tavsiye ediyordu kendisi . Bağışçılık bambaşka bir faaliyettir ve ticarete benzemez. Bağışçılar bunu bilinçli olarak seçmeli ve sonuna kadar götürmeliler. Hepimiz bir gün bu dünyadan ayrılacağız ama ardımızda bırakabileceğimiz hoş seda ancak yaptığımız bu çalışmalar olabilir. Diyerek adeta ahde vefanın öneminden bahsediyor.
HASVAK Türkiye Devlet Hastaneleri ve Hastalara Yardım Vakfı kamu yararına çalışan bir vakıftır. HASVAK Yaşlılar İçin Sosyal Yaşam Evi Projesi, Ankara Kalkınma Ajansı Sosyal Kalkınma Mali Destek Programı çerçevesinde desteklenmektedir.
Engin hanım son bir yıldır, büyük bir mücadele ,sağlığına zarar verecek kadar büyük bir üzüntü içindeydi.49 yıl aralıksız verdiği çok güzel hizmetlere veda edebilirdi. Ancak 2 gün önce bu olağanüstü mücadelesi inanılmaz bir müjdeyle sonuçlandı. Şimdi bu dünyada az rastlanan güzel olayı sizlere aktarıyor, ENGİN ÖZTÜRK arkadaşımızı bütün kalbimle tebrik ediyorum. Bakınız, Vakıftan (5) kuruş almadığım,yemek bile yemediğim, Vakfa hiç borcum olmadığı , Devletin resmi belgeleri ile belgelendi diyerek sözlerinin sonunda..
Tek başıma mal varlığımı koyarak kurduğum, 49 yıl emek verdiğim HASVAK Türkiye Devlet Hastaneleri ve Hastalara Yardım Vakfı’nı Devletime Bağışladığım için son derece gururluyum diyor. Başarılarından övgü ile söz ettiğim Engin Öztürk’ ün , sosyal yaşam ,siyasi alanında ve sivil toplum alanında, iş dünyasının kalkınmasına yaptığı hizmetler ile ülkesine olan sevgisi, Türk Sağlık hizmetleri yaşamında görülmedik düzeyde geleceğe odaklanmış ve gelecek adına birçok ilklere imza atmış olması, geniş bir vizyonu olan, sıra dışı, kendisini milletinin hizmetkârı olarak gören duruşu, bunun yanı sıra yardımsever kişiliği ve birçok kurum ve kuruluşa, öğrencilere yapmış olduğu sonsuz desteklerden dolayı “
09 Eylül 2022 tarihli Türk İş dünyası Haber gazetemizde İyi ki varsın isimli yazı dizimizin konuğu olan; Teknoloji, bilişim, sanayi, ticaret ve ülke ekonomisinde girişimci ruhunun ötesinde, bir o kadar başarılarını anlatılmakla bitiremeyeceğimiz, aydınlatma sektöründe ilklere imza atmış değerli iş kadını , NERO TEKNİK TEKNOLOJİ -NERO TECH Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Akın Ekiz isminde 9 yaşında bir erkek çocuk annesi olan Akın ; “Dünden Bugüne Yarından Geleceği ‘nde ağırlamak bizler adına onur kaynağı oldu.
Yaşadığımız sürece bize pek çok imkan sunulur. Hayat, “işte fırsat sana. Düşün, aklını kullan ve girişimde bulun. Çalış, çabala yeni imkanların yolunu bul,” der. Biz bu imkanların farkına varıp, üzerinde düşünüp, ilk adımı atmaz isek, fırsat uçup gider. “Dün” tecrübedir ve “Bugün” dünün öğrencisidir. Eğer dünden doğru ders almışsak, bugün yeni bir bilgi ve tecrübe edinmiş oluruz. Dünü silemezsin, yarını yazabilirsin, bugün ise fırsattır, kullan!..
Unutmamalıyız, dünya üç gündür; dün, bugün, yarın…Bu Cenabın bizlere lütfu olup, istinasız bizlere sunulan bir hediyedir. Çoğunlukla bunun değerini bilmeyiz. Aldığımız nefesin, içtiğimiz suyun, yaşadığımız doğanın değerini bilmediğimiz, unuttuğumuz gibi… Her bir dakika, her bir saat bizim için, insanlık için, dünya için iyi, doğru ve yararlı işler yapma, üretme, yenilikler bulma fırsatıdır. İnsanlık için ter döken hem kendi geleceğini hem insanlığın geleceğini aydınlatır.
Özgür Akın Firması NERO TEKNİK TEKNOLOJİ -NERO TECH i anlatırken ;
Yüksek teknoloji ürünlerinin yatırımcısı, üreticisi, distribütörü gibi unvanlarla sektörde yer alan firmamız; siber güvenlik, dijital dönüşüm, yapay zeka ile üretim çözümleri, akıllı sözleşmeler gibi çeşitli alanlarda profesyonel hizmetleri sunarken …. NERO TEKNİK olarak ; bugün şirketimiz anlamında tüm marka ve pazarlama faaliyetlerimizin yanında özel olarak bir de işveren markası olması adına çalışırken ,hep söylediğimiz gibi bir şirketin değeri ekibindeki kişilerin marka değeri toplamı kadardır. İşveren markasının tüm çalışanları kapsayıcı bir biçimde sahiplenmesi olmazsa olmaz bir yaklaşım.
İşveren markası süreçlerimiz esnasında Tedarik Zinciri Direktörü Fatma Aksu ve İş Geliştirme Direktörü Gökhan Aryiz’ e özverili çalışmalarından ötürü şükranlarımı sunmak istiyorum Her geçen gün daha karmaşık hale gelen ve çeşitlenen, aynı zamanda sadece Ar-Ge faaliyetleri ile sınırlı kalmayan teknolojinin üretimi; zaman, insan kaynağı, kültür, ekonomik rekabet, eğitim sistem ve düzeyi, sanayi geleneği gibi birçok unsura bağlıdır.
Üretimde ulusal olduğu kadar, uluslararası boyutu da yeterince değerlendirilmeli, gelecekle ilgil uzgörü (Forcasting) çalışmalarına dayandırılmalıdır. İlkelisini Yarınlara taşıyoruz. • HYAS Protect, kötü amaçlı ve uygunsuz web aktivitelerini engeller, fidye yazılımı, oltalama ve diğer siber saldırı türlerini önler. Kurulumu son derece kolaydır, anında koruma sağlar ve tehditlere karşı sınıfının en iyisi koruma sunar.Dünyanın en iyi verileri ve gerçek zamanlı istihbaratı kullanarak saldırıları anında tespit edin, durdurun ve analiz edin. Çözümlerimiz, gelişmiş kötü amaçlı yazılımlara ve aktif tehditlere karşı proaktif olarak savunma sağlamak için tespit, koruma ve benzeri görülmemiş görünürlük sunar. • Fabrika İşletim Sistemi Sayesinde Üretiminiz ve Maliyetlerinizi ERP yazılımınızı verimli bir şekilde yönetmenizi sağlar. Konvensiyonel OEE takibi değil, bir işletim sistemi ile tüm parametreleri anlık olarak analiz ederek öngörülü şekilde karar mekanizmalarına hızlı aksiyon aldırtır ve bu sayede beklenmedik duruşlarını azaltırken, verimli katam değerli zamanlarını artıracak şekilde karlılığı yükseltir. • Kullanıcı dostu bir arayüz üzerinden kolayca kalıp sözleşmeler oluşturabilir, yapay zeka ile sözleşmelerinizi analiz edebilir ve güvenli bir şekilde blok zincir, fiziksel veya bulut sunucularda depolayabilirsiniz. Ayrıca, dijital imza ile birlikte uzaktan sözleşmeleri kolayca tamamlayabilirsiniz.
Özgür Akın ; Türkiye’de Dünden Bugüne Bilişim Enstitüleri başlığı altında aktarılmak istenen; Bilişim Enstitülerin akademi dünyasındaki yeridir. Bilişim; Bilginin otomasyona tabi tutulması ve teknoloji ile harmanlanmasıyla elde edilmiş sonuçlardır. Bilişim dünyası ise bilgisayar sistemlerinin insanların ihtiyaçlarına göre düzenlendiği bir platformdur. Bilişim, bu bilgi dünyası ile köprü kurar. Ayrıca, bilişim; günlük hayatımızda dâhil olmak üzere, gerçekleştirilen tüm faaliyetler için, eksikleri tamamlayan ve mevcudu hızlandıran bir yapıya sahiptir. Zaman ile yarıştığımız günümüz yaşantısında konu ne olursa olsun bize çözüm yaratabilen bilişim, gerek sosyal gerekse iş hayatımız için sürekli andığımız, vazgeçilmez bir kavram haline gelmiştir. Bilişim çağında, ülkelerin; büyüme, rekabet etme, istihdam sağlama, dünya ekonomisinde pay sahibi olmaları bilişim ve teknoloji alanın da sahip oldukları üstünlüğe bağlıdır. Bilim ve teknolojinin ülkeler üzerindeki, kalkınma ve verimlilik etkisi büyüktür. Diyerek adeta Yazı Dizimizin ana Teması olan “Dünden Bugüne Yarından Geleceğe “ e atıfta bulunuyor.
“Yapmamız gereken şeyler arasında en başta olması gereken “Kendinizi Sevmeniz. Kendinize her şey den herkezden çok DEĞER vermeniz” diyerek ; Dün, Bugün, Yarın,hata yapacağım bir gün değil’ diyerek işe başlamanın önemine vurgu yapıyor. Dijital dönüşüm kapsamında artırılmış gerçeklik ile başlayan NERO TEKNİK TEKNOLOJİ -NERO TECH serüvenimiz bugün yapay zeka ile fabrika işletim sistemi, DNS seviyesinde siber güvenlik, akıllı sözleşmeler gibi alanında tartışmasız çözüm üreten teknolojiler ile devam ediyor.
Türk girişimlere ve girişimcilere verdiğimiz destek ile doğru ürün ve doğru iş alanını bir araya getirme hedefiyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. ‘’İş yaşamının hangi seviyesinde olursanız olun, ister Ticari , ister Bürokratik….. önce her konuda kendinizle konuşmanız ve doğru bir sonuca ulaşmanız gerekir, sizi mutlu eden farkındalık hem kazanç hem de başarı kapılarınızı açacaktır” Diyor. Başarı – yaparken, krizlerin farklılıklara bürünerek ve her seferinde yeniymiş izlenimi bırakarak ortaya çıktığının; oysa incelendiğinde krizlerdeki benzer özellikleri ve temel neden–sonuç ilişkilerini görmenin mümkün olduğunun altını çiziyor.
İşte tamda bu noktada aklımıza şu geliyor.
Doğup büyüdüğü memleketi İzmir başta olmak üzere , Bölgesinde sürdürülebilir hizmetleri arasında “ Global Firmalar başta olmak üzere Ekonomik ve Finansal anlamda sürdürdüğü projeler ile insanlara dokunan yaklaşım ve hizmetleri bunun en açık göstergesi.
Özgür Akın ın Gelecek ile palanlarını inceleme imkânı bulduğumuz vakit, “Yarın yaparım, yarın yaparım deme! Bugün de dünün yarınıydı, ne yapabildin?” sözü ile adeta yazı dizimizin “Gelecek” ile alakalı temasına ışık tutuyor.
Özgür Akın ,bu engin deneyim, bilgi, beceri ve başarılarının devam etmesinin, ülkemiz adına Bilişim ,teknoloji alanında, katacağı pozitif değerlerin bilinci ile saygılarımızı sunuyoruz. Levent Kandemir
Asya ve Avrupa kıtalarını birbirine bağlayan, tarihte birçok medeniyete beşiklik yapmış eşsiz bir şehir… Tüm ziyaretçileri kendisine aşık eden biyografisi ile, bir kere gelindi mi tarihi eserlerini, coğrafyasını, kültürünü ve eşsiz doğal güzelliklerini insana hiçbir karşılık beklemeden sunan, ülkemizin ekonomi, sanayi, turizm ve medeniyetler şehri İstanbul…
Esin Şengil, 1976 yılında Üzerine şarkılar, şiirler, nice hikâyeler yazıldığı İstanbul’da doğdu. Eğitim yıllarının büyük bir bölümünü bu şehir de tamamlayarak, kariyerinin ilerleyen dönemlerinde; iş yaşamında katılımlar ve geçişler nedeni ile Ankara’ya yerleşti. Kendi ifadesinde belirttiği gibi ; Ankara, Türkiye’nin siyasi ve idari başkenti olmasının yanı sıra eğitim, sağlık ve savunma sanayi gibi birçok alanda önemli bir merkezi konumunda ,Bu şehre yatırım yapacaklar için konut projeleri, hala en güvenilir yatırım araçlarından biri. Özellikle şehir merkezine yakın, ancak gelişmeye açık bölgelerdeki projeler cazip fırsatlar sunuyor. Burada şunu ifade etmeden geçemiyoruz ki, eğitim dünyasından iş hayatına uzanan yolculuğunda birçok farklı alanlarda da başarıyla görev aldı.
Özel hayatında, evli ve iki çocuk annesi olan Esin Şengil, ailesiyle birlikte doğayla iç içe olmayı seven bir yaşam tarzını benimsemiştir. Karavanla kamp yapma ve motosikletle seyahat etme tutkusu, ona doğanın ve yolculuğun verdiği özgürlüğü sunuyor. Bu aktiviteler, hem kendisi hem de eşi için hayatın monotonluğundan uzaklaşmak ve yenilenmek adına önemli birer kaçış noktası.
Eğitim sektöründe uzun yıllar aktif olarak yer alan Şengil’in ; mental aritmetik, satranç ve akıl oyunları eğitmenliği yaparak birçok öğrenci yetiştirdi. Satranç tutkusunu daha ileriye taşıyan Esin Şengil, bu alanda sertifikalı bir eğitmen olmasının yanı sıra, satranç hakemi belgesine de sahip. Eğitim dünyasındaki bu başarıları, onu disiplinli ve analitik düşünme becerileriyle ön plana çıkardı.
2016 yılında bir hobi olarak başladığı alevde cam şekillendirme sanatı, zamanla büyük bir tutkuya dönüştü. Sanatsal yaratıcılığını profesyonel bir iş alanına taşıyarak, bu alanda çeşitli eserler üretti. Cam sanatı, Esin Hanım’ın hayatında yaratıcılığın, sabrın ve estetiğin bir araya geldiği önemli bir uğraş haline geldi. Ancak Esin Şengil, sadece sanatsal alanda değil, iş dünyasında da kendini kanıtladı. Son üç yıldır gayrimenkul danışmanlığı yapıyor ve bu alanda kendini sürekli geliştiriyor. Global Luxury ve ticari gayrimenkul konularında aldığı eğitimlerle uzmanlık kazanarak, gayrimenkul sektöründe fark yaratıyor. Gelişen gayrimenkul pazarını yakından takip ederek, müşterilerine en iyi hizmeti sunmak adına çaba sarf ediyor.
Esin ŞENGİL , güçlü ve sağlam duruşunun yanında sahip olduğu özgüven, edindiği saygın konumu perçinleyerek, yakalamış olduğu başarıyı şahsıyla bütünleştiriyor. Çünkü o başarıyı, başarı da onu seviyor.
Esin Şengil, gayrimenkul sektöründe sadece bilgi ve deneyimiyle değil, aynı zamanda geniş bir network ağıyla da dikkat çekiyor. Bu amaçla, sektördeki bilgi birikimini artırmak ve bağlantılarını genişletmek için Tügem (Tüm Girişimci Emlak Müşavirleri Derneği) ve Kamu-Der (Kamu Görevlileri ve Çalışanları Derneği) gibi önemli sivil toplum kuruluşlarında yönetim kademelerinde görev alarak sektördeki konumunu güçlendirdi.
Emlak sektöründe , sürekli büyüyen, dinamik ve insan odaklı bir sektör olması sebebi ile İnsanların hayatlarına dokunmak, onlara yaşam alanları veya kazanç sağlayacak yatırımlar sunmak adına bu benim adına motivasyon kaynağı oldu. Başarıyı sadece finansal kazanç olarak değil, insanların yaşamlarına değer katmak ve onların mutluluğunu sağlamak olarak gören bir stratejisi var. 17 yıllık eğitmenlik hayatında kendisine en yakın meslek dalı olarak gayrimenkul danışmanlığını oldu. Coldwell Banker çatısı altında Coldwell Banker Neos ailesinin üyesi ve Yenice Team takım oyuncusu olarak mesleğe başladı ve halen sektör bileşenlerinden birisi Network özellikle emlak sektörü için oldukça önemli. Peki network için emlak sektörünün olmazsa olmazı diyebilir miyiz sorusuna verdiği cevapla adeta Sektör Bileşenlerine özel bir mesaj veriyor
Gayrimenkul Sektöründe “ Network” adeta bu sektörün bel kemiği konumunda . Emlak sektörü, büyük ölçüde insanlar arası ilişkiler üzerine kurulu bir iş. Doğru insanlarla bağlantı kurmak, yeni iş fırsatlarına ve müşteri portföyünün genişlemesine olanak tanır. Ayrıca, emlak sektöründe başarılı olmanın yollarından biri de tavsiyelerle gelen müşteri akışıdır. Bu nedenle güçlü bir network kurmak, sektörde uzun vadede sürdürülebilir bir başarı sağlamanın anahtarıdır. Yenice Team takımında sistem olarak yani (networking) konusunda iyi bir danışmanın sürekli temas halinde olması gerekiyor. Temas ettiği kişileri ve ortaya çıkan işleri takip etmesi gerekiyor. Kişilere temas eden ve süreci dikkatlice takip eden bir danışmanın, doğru rakamlı pazarlama yetki talebi alması ve akabinde de ürünlerine kısa sürede yazılı teklif alarak portföyü işleme çevirmesi kaçılmazdır.
Esin Şengil, hem iş hem de özel hayatında sürekli gelişimi ve dengeyi hedefleyen, aynı zamanda doğayla iç içe, sanat ve ticareti başarıyla birleştiren çok yönlü bir birey olarak yaşamını sürdürüyor. Hangi Sektörde olursanız olun başarılı olmak için sürekli olarak kendinizi güncellemenin öneminin yanı sıra ; Eğitimler almak, piyasayı yakından takip etmek ve trendleri anlamak çok önemli diyerek ekliyor . Ayrıca, sabırlı ve azimli olmanız gerekiyor; bu sektörde başarı bir gecede gelmez, zaman ve emek ister. Müşteri ilişkilerinde ise dürüst ve şeffaf olmak, güven inşa etmek en önemli unsurlardan biri. Yeni başlayanlara önerim, iyi bir mentor bulmaları ve tecrübeli kişilerden öğrenecekleri çok şey olduğunu unutmamalarıdır.
İş yaşamımda İdol olarak kabul ettiğim Ülkemizin Saygın İş İnsanı Merhum Vehbi KOÇ’ un şu sözlerini her daim kendime indirgeyerek rehber edindim diyor ve ekliyor. “Daima doğru olanı yapmaya gayret gösterdim. Aileme, memleketime ve yaşadığım çağa hizmet ettiğim inancıyla büyük bir huzur duyuyorum.
Hayatta başarılı olmanın sırları arasında belki de en önemlisinin, başkalarının tecrübelerinden yararlanmak, verilen öğütleri can kulağı ile dinlemek, ilgili yayınları dikkatle okumak ve kazanılan bilgileri değerlendirmek olduğuna inanıyorum.”
Ülkemizde Esin Şengil’in Gayrimenkul Sektöründeki Danışmanlık Hizmetleri alanlarında ki “Başarı Onu O başarmayı Seviyor” sloganı altındaki varlığı ve Başarıları ile son 3 yıldır Mastertürk çatışı altında Coldwell Banker NEOS Gayrimenkul ofisin de toplumsal, etnik ve kaynağı insan olan gelişmeler yanında…. mental aritmetik, satranç ve akıl oyunları eğitmenliği, Sanatsal yaratıcılığı yanı sıra, ülkemizde gerçekleştirmiş olduğu sosyal sorumluluk projeleri, konferanslar, paneller ve yayınlar gibi etkinlikler ile sektöründe istihdamın, kaynakların, iş gücü kaynaklarının da önünü açıyor.
Ülkesine olan sevdası, girişimci ruhu, Sektöründeki yaratıcılık özelliği ve bilge kişiliği ile toplumun sevgisini ve takdirini almış vasıfları üzerinde bulundurması ve ayrıca, ülkesine kazandırdığı değerlerden dolayı,
Sierra Leone’nin Türkiye’deki ilk büyükelçisi olan Mohamed Hasan Kaisamba, Uluslararası Yatırım ve İş Konfederasyonu (ULUSKON) Başkanı Nezaket Emine Atasoy’u makamında ziyaret etti. Ziyarette Türkiye ve Sierra Leon arasındaki ticari ilişkiler hakkında fikir alış verişi yapıldı.
İŞ BİRLİKLERİ MASAYA YATIRILDI Görüşmede tarım, tekstil, madencilik ve savunma sektörlerinde potansiyel iş birlikleri konuşuldu. Büyükelçi Mohamed Hasan Kaisamba, Türkiye’nin Sierra Leone için stratejik önem taşıdığını belirtti ve bu iş birliklerinin ilerleyen dönemde ilgili makamlarla detaylı olarak ele alınacağını söyledi. Uluskon Başkanı Nezaket Emine Atasoy ise ithalat ve ihracat stratejilerinin her iki ülkenin ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde belirlenmesinin önemine dikkat çekti.
KAİSAMBA: YAKIN ZAMANDA İŞ BİRLİĞİ GİRİŞİMİNDE BULUNACAĞIZ Sierra Leone’nin Büyükelçisi Mohamed Hasan Kaisamba, Türkiye’nin sanayi ve ticaret açısından büyük potansiyele sahip bir ülke olduğunu belirterek, ‘’Sierra Leone ile Türkiye arasında bazı alanlarda ticari işbirliği yapılması için çalışmalarımız devam edyor. Bu bağlamda Uluskon Başkanı sayın Nezaket Emine Atasoy ile verimli bir görüşme gerçekleştirdik. Yakın zamanda resmi girişimlerimiz de yaparak iki ülke arasında kalıcı bir ticari köprü kurmayı istiyoruz’’ dedi.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.