İyi ki Varsın” yazı dizimizde bilişim, teknoloji, turizm, enerji, moda, sanat ve sivil toplumun lider insanlarını kaleme almıştım. Bu bölümde 10.8.1972 tarihinde Kastamonu’ da dünyaya gelen , kurumsallaşma sürecini yönlendiren, yönetimde profesyonel kadrolarla çalışmanın hazzını yaşayan, kaynağı insan olan bıoenerjı ,quantum ,para piskolojisi alanlarda uzmanlaşan Semahat BAL’ a yer verdim .
Kastamonu doğumlu olan Semahat Bal ‘ın Baba tarafı , Daday yukarı kayı boyu Abhazya çerkezi olup, diğer bir boyuda ,Hz.Hüseyin Zeynel Abidin soyundan dedem dervişlerden gelmekte. Kastamonu Kız Meslek Lisesinden mezun olduktan sonra, Türk Siyasetinde karanlık dönemlerin yaşandığı yıllarda , Kariyerini tamamlayamadı . 1991 yılında Ankara’ ya yerleşerek evlenen BAL; 3 çocuk Annesi.
Hiper aktif bir kimliği olduğu için ,çocuklarının hiperaktif tanılarıyla önemli klinik ve hastanelerde çocuk pedegojı alanlarında egıtım ve dersler verdirerek yetişmesinde önder oldu. İşte ne oldu ise bu dönemde oldu. Çocukları ile birlikte okul yıllarında yaşananalar ile kendisini bir anda Sivil Toplum Kuruluşlarının içerisinde bulmasına sebep oldu. İyi de oldu diyor kendi deyimi ile . Bir takım STK’ lar da görev alarak gönüllü yardım ve desteklerde bulunuldu vatan ve millet için projeler ve görevlendirmelerle başkanlık ve yönetim kurullarında yer aldı. Bu esnasda içerisinde Üniversite ve kariyer yılları uhdesi yaşayan BAL ;
Kısmı felç tanılı sinirsel bir rahatsızlık sonucu felç geçirdi. İşte tam da bu alanda ; bio enerji ve kuantumla tanışmasına imkan sağlayan bu mucizevi rahatsızlık , gelecekteki mesleği olmuştu. Para Psikolojisi alanında akredite programının sınavlarına katılarak bu alandaki çalışmalarına yönelik programlara iştiraki ile Galata Mevlevi Hanesindeki sema çalışmalarına katıldı ve tasavvufi açıdan derin bilgilere sahip olmanın yanında yaşam şeklinde bir takım değişikliklerin kapılarını araladı .
Şehirler de, kitaplar ve Kuran ı Kerim’ in hafızlığı ve kırık tefsir yaptı. Kendi anatomisi ile bütünsellik kavramında ki bu alanlar , Kuantum tasavvufi ve Türk Örf Gelenek göreneklerine sentezliyerek şifa akademisini, yani kendi deyimi ile “Miralay Danışmanlık ALTIN ORAN ŞİFA AKADEMİSİ ‘ nin kendi firmasının temellerini attı.
İnsan Kaynakları ,Halkla İlişkiler gibi kapsamlı programlamalar ve ve uygulamalar da; Firmalar arası Danışmanlık gibi alanlar da ,bire bir uygulamalar açtı. Şimdiler de Psikoloji Bölümü 3. sınıf ve 25 dalda uzmanlık ve eğitimcilik alanlarında eğitim programı düzenliyor. Geçmiş dönemde Mevlevi Hanede ki çalışmaları kendisi adına, ruhsal bütünlüğünü tamamlamasına destek olmasının yanı sıra , SEMA çalışmalarını geliştirerek, Semazen çalışmalarına devam etmekte.
Semahat Bal ifadelerinde şunlara değinirken ; Bütün evren, Kur’an’ın ifadesiyle, ‘Dünya hayatı oyun ve oyalanmadan ibarettir.’ Bizler bu oyunun, bu ilahi matrix’in bir parçasıyız ve içimizdeki frekanslara göre evrenle bağlantı kurar, deneyimlerimizi şekillendiririz.
Her bir nefesimiz, gözlerimizle gördüğümüz her bir renk, duyduğumuz her bir ses, aldığımız her bir yudum su için şükredelim. Çünkü şükür, hayatın anahtarıdır ve Kur’an bize, “Şükrederseniz nimetimi artırırım” der. Bu yüzden ne kadar çok şükredersek, o kadar çok nimetle karşılaşırız. Eğer hayatın bu muhteşem oyununda kendi senaryonuzu yazmak, başrol oyuncusu olmak ve figüranları kendiniz seçmek istiyorsanız, ruhsal uyanışa hazırsınız demektir. İnsan-ı Kamil olma yolunda her adım, gelişme ve tekamüle yöneliktir. Kendi realitenizi değiştirmek, kurban olmaktan çıkıp yaşamınızın dümenine geçmek sizin elinizde derken ….
Hayat’ da insan hedefleri ile yarış ederse ,yaşamdan dersler alarak geleceğini her zaman oluşturabilir. Yaptığımız çalışmalar kişinin ruhundaki boşlukların duygusal alanlarının yaşamsal alanlarında ufak dokunuşlarla onları yeni yaşama ve hayata bağlanmalarında görünmeyen sağlam iplerle ailelerine ve hayata bağlamak diyor ve ekliyor “Hani eskiden denir ya hem alaylıyız hem de mektepliyiz derken adeta “Kendisinde ki O tanımlanamayan Beni” anlatıyor , Kendini sürekli geliştiren Semahat BAL , bir yandan bu tür eğitimlere katılırken, diğer taraftan bildiklerini diğer insanlara aktarmak için çeşitli etkinlikler düzenleyerek ve programlar yapıyor. An’da kalabilmek, yaşamı dengede tutabilmek, hayatı daha mutlu ve verimli yaşamak ve yaşatmak önemlidir. Hazırlanan tüm eğitimler ve hizmetler, bireylerin en iyi ve en üst farkındalığa ulaşması ve bunu hayatında yaşaması ve dahası ; “Gelecek güzel günleri hep beraber inşa etmek için birlikte yan yana, omuz omuza daha güçlü olacağımız inancıyla hepinizi saygıyla selamlıyorum . mesajını özümsüyoruz. Çünkü “Başarı Onu O Başarmayı Seviyor”
Ayşe Alpay ile röportaj başlıyor ve ilk duyduğum söz ;
Merhaba Levent Kandemir sözlerine ekliyor.
Emek en yüce değerdir. Başarıdan geçen güzel insanlarla, yolunuz güzelleşsin ifadesinde bulunan Ayşe Alpay’ kısa anekdotlar eşliğinde ifade ediyor ve yazı dizinimi oluşturmaya başlıyorum.
İş dünyası başta olmak üzere, siyaset dünyası içerisinde de yer alan ailenin ,altı kardeşten üçüncüsü olan Ayşe Alpay, eğitim yıllarına Amasya ilinde devam etmiş, Liseyi Amasya Atatürk Lisesi’nde okumuştur.
İnsanın eğitim mezuniyeti değil mezuniyetleri olmalı inancı ile öğrenme süreklilikleri devam eden Ayşe Alpay, kendi ifadesi ile şu an ve sonrasında , insan ve topluma fayda sağlayabileceği kariyer alanlarında yer almanın, yaşamda verilmiş şans olduğuna inanıyor. Başarıda iyi niyetli düşüncenin, bilgi dolu her adımın maratonlar yaratacağı idraki ile Basın Medya İletişim, Eğitmenlik alanlarının üzerine, şimdilerde Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler alanında eğitim almaya devam ediyor.
1996 yılında Eczacıbaşı Beiersdorf A.Ş bünyesinde kozmetik sektöründe ilk çalışma hayatına başlayan Ayşe Alpay, 2001 yılı itibarı ile Uluslararası Tv ve Medya sektöründe Make-up artist olarak görev yaptı. 2004 yılı itibari ile TMSF bünyesinde Uluslararası TV kanalları artistik hizmetler biriminde çeşitli yönetim görev kadrolarında yer aldı. Türkiye’de ilk artistik hizmet birimi işletmeciliği kurmuştur. Uluslararası Görsel Yazılı medya aalnından on seneyi aşkın bir zaman dilimi içinde Ayşe Alpay ismi ile staylig ve özel çalışmada ekibi ile birlikte yer aldı.
Bunlardan bir kaçına değinirsek ”Star TV, Kral tv,” ve beraberinde , Türkiye Güzellik Yarışmaları ödül törenlerinde ki sunum ve aktivasyonlarını sayabiliriz.
Ülkemizin ve Dünyanın Uluslararası alanda başarılara imza atmış sanatçımız sevgili İbrahim Tatlıses ile özel make up Sanatçısı 9 yıl görev yapmış .
Uluslararası sahne sanatları yazılı görsel medyada adını tarihe yazdıran Ayşe Alpay 2014 senesine kadar devam eden süreçte ,make _up keyifli en güzel mesleğinin yeniliklerini ülkemize kazandırması olduğunu belirtiyor.
Ayşe Alpay yakın zamanda ise Dünyada yedi kampüsü olan bir Türkiye Üniversitesine tecrübe ve birikimleri ile Profosyenel Sanat ve Sanatçı ve Makyaj bölümü açılması adına bölüm projesine devam etmekte.
Türkiye ve Uluslararası konjektüründe çocuklar başta olmak üzere, insana dair insanı yardım adına 2011 yılından bu güne çeşitli Uluslararası Vakıf ve STK aracılığıyla ile kadar çalışmalarım devam ediyor…
Ayşe Alpay, Türkiye’de Ekonomi Gazetecileri Derneği çatısı ile birlikte ilk inşaat zirvesi ve kentsel dönüşüm. Gıda (Gastronomi)başlıklı büyük paneli İstanbul Büyük Clup Cercle Oriant gerçekleştir. Güncel hayata dokunan bir çok organizasyon hazırlamış ve yönelmiştir.
Son zamanlarda ise özel bir Uluslararası bir Vakıf Üniversitesi ortaklığı ile gerçekleşen Uluslararası bir Filim Festivalinde Koordinasyon Başkanlığı içerisinde yer almaktadır.
Vatan büyü k aşktır diyen Ayşe Alpay de ülke ekonomisi için önemli olan Cumhurbaşkanımız Sayın; Recep Tayyip ERDOĞAN ‘ın ileriye dönük projelerinden bir tanesi olan Endüstriyel kenevir bitkisinin ülkeye katkısı amaçlı yazılarının haricinde Gelişim Proje çalışmalarına devam etmektedir.
AyşeAlpay Türkiye’nin en kapsamlı sosyal sorumluluk projesi “ESKİ HÜKÜMLÜLERE VE TOPLUMA YARDIM ETMENİN AKILLI YOLU” başlıklı projesinin çalışmaları arasına almayı düşündüğünü ifade ediyor.
Türkiye’nin Kadın Sosyal Etki Girişimcisi kategorisinde olmak istedim.
Türkiye’de, kadın girişimcilere yönelik çeşitli çalışmalar yürüten, girişimcilik konusuna büyük önem veren, konuyu sayfalarına taşıyan tüm Girişimci Platformu örgütleri başta olmak üzere Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği TOBB, Ankara Ticaret Odası ATO iş birliğiyle 2006 yılından bu yana kesintisiz olarak gerçekleşen Türkiye’nin Kadın Girişimcisi” Platformuna katılma isteğim ile Türkiye’nin Kadın Sosyal Etki Girişimcisi kategorisinde olmak istedim.
Kadın girişimciler, cesaretleriyle, başarılarıyla, başka kadınlara da ilham veriyor. Öyküsü karanlıkla kalan kadınlara ışık tutuyor. O yüzden onlara destek verilmesi ve hikayelerinin paylaşılmasının öneminden bahsetmeden geçemeyeceğim.
Bir önceki dönemlerde Girişimcilik noktasında yazıları ile iz bırakarak dereceye giren Aysun Aktaş Akdoğan, Ayşegül Abacı, Hande Çilingir, Gamze Cizreli, Ebru Baybara Demir gibi başarılarıyla ülkemize gurur yaşatan pek çok kadın girişimcinin yolu da bu platformda kesişmiş olması beni bu noktada harekete geçirdi.
Türkiye’nin Kadın Sosyal Etki Girişimcisi alanında ; kadının refahı üzerine faaliyetlerde bulunan sosyal girişimcilerin bu faaliyetleri ve aktivizmlerini ele almak amaçlanırken, kadının konumuna toplumsal cinsiyet açısından bir yaklaşımla eğilmek hedeflenmiştir. Bu bağlamda katılımcıların, özellikle kadına yönelik sosyal girişimciliği anlamlandırırlarken, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin bilincinde ve dahi eşitsizliğe karşı bir tutum sergiledikleri ve bu tutumun literatürle aynı çizgide ilerlediği görülmüştür.
Ülkemizde kadın girişimcilerin karşılaştığı toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin temelinde, hala pek çok engel var. Onun dışında, en sık karşılaşılan sorunlar, ekonomik ve psikolojik temelli. Kadın girişimcilerin, harika iş fikirleri, çalışkanlığı, umudu ve azmi var. Fakat, ekonomik teşvik ve destek bulmakta, bazen de ilk adımı atmakta zorlanıyorlar. Bir de buna ek olarak toplumda; ev, çocuk ve yaşlı bakımı gibi sorumlukların kadına ait olduğu algısı eklenince, girişimcilik yolculuğu daha da zor ve fırtınalı hale geliyor. Hepsinin ortak noktasında sanırım SOSYAL Olabilme yani Sosyalleşme yatıyor.
Bir yerden başlamak gerekiyor, kendi istediğinize odaklanın diyebilirim. Bu ülkede kadın sosyal girişimci olmak zor, aslında sadece bu alan için de değil. Sosyal girişimcilik insanın kendine yaklaşma yolculuğu denebilir, kendini keşfetme yolculuğu. Bizi, kadınların birbirini desteklediği bir çıkış yolu ve umut olarak görüyorum.
Benim Sosyal girişimcilik fikrim, içinde bulunduğum sosyal gruplarda edindiğim farkındalık sayesinde oluştu. En çok desteği eşimden ve ailemden gördüm. “Kadınlar öncelikle sosyal varlıklardır. Bu nedenle sosyal destek onlar için önemlidir. Ayrıca izleyecekleri yol ve yardımı öğrenmek için böyle bir desteğe ihtiyaç duyarlar.”
Biz Kadınlar öğrenmeye daha açık olduğumuz için hem cinslerimizle çalışmak biraz daha kolay gibi görünüyor. Kadın olarak çalışma ortamına katılmamız için, ailemizden mutlak destek almamız gerekiyor.
Erkekler öğrenmeye ve gelişmeye kapalı oldukları için, onlarla çalışmak biraz daha zor gibi. Konu ile alakalı güzel bir tanımlama yapmak gerekirse, “Bir ailede kız çocuğunu çalışmalarınıza dahil etmek istediğinizde, en son kararı eğer varsa babanın vermesinin bekliyorsunuz. Bu süreçte eğer siz eğer baba ile iletişim kuramazsanız veya bu iletişim sağlıklı bir iletişim olmazsa kız çocuğu ile çalışmanız imkansız gibi görünüyor.”
Ayşe ALPAY olarak, özelimde hep şunu düşündüm. Günümüz İnternet ve teknoloji çağında, kadını, erkeği, sosyal olan her birey sosyal desteğe ihtiyaç duyuyoruz. Özelikle toplumuzda, çoğu kesimler deki kadın bireylerimiz daha çok ihtiyaç duyuyoruz.
“İnsanların birbirinin derdiyle dertlenmeyi unuttuğu, bireysel hazların egemen olduğu bu çağda Sosyal Etkinlik ruhunu canlandırmak çok önemli.” Genç kadınlarımızın her alanda üretken bireyler olması için çalışmalar yürütüyorum . İnşallah sonuç alırım.
“Eğer yaşadığınız toplumda ; Hakikatin peşinde olmak kadar, yakalanmış bir hikmetin cesaretli bir duruşla savunucusu olabilmek de önemli. “
Sosyal Etkinlik anlamında dersimize iyi çalışmalıyız.
Ürettiğimiz tüm projelerin, esasında yegâne rehber kendi öz değerlerimiz ve gerçek anlamda objektif bilimsel çalışmalarımız olmalıdır .
Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması’ Biz Kadın Girişimcilerin Sosyalleşmesi adına ;
Toplumsal dayanışma çatısı altında ,STK ‘lar ,Dayanışma ,ortak payda altında iş birliklerine adeta yol gösteriyor. Kadın girişimcilerin daha kuvvetli bir sesle kendilerini anlatabilme, duyurulabilmeleri için Bir OKUL
Ben sözlerimin sonunda şu belirtmek istiyorum.
“İstenmeyen tabuları kırmak istemeyenler, en başta biz kadınlar. Bu isteksizliğimizi yok etmemiz kadın olarak birbirimize destek olmamız gerekiyor. Üst düzey yöneticilikle ilgili kadın olarak ne kadar istekli olup karar mekanizmalarında yer alırsak o kadar çok kadınların hayatını olumlu yönde etkileriz.” İnancındayım.
Ve her başarının denenmiş bir kararla başladığını unutmasınlar…”Dünde yaşadıklarım bana tecrübe……”Yarın adına hedef, Gelecek adına Kariyer” olacağa inancını taşıyorum
Ben ve benim gibi yarışmada yer alacak bütün girişimci kadınları kutluyorum. Ülkemizde kadın girişimcilerin ve onlara destek veren kurumların da artmasını diliyorum. İnşallah Başarı hep birlikte sosyalleşen Kadınlarımız ile olur.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu – DEİK, Türkiye-Slovenya İş Forumunu, T.C. Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat, Slovenya Başbakan Yardımcısı Dışişleri ve Avrupa İşleri Bakanı Tanja Fajon, T.C. Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Osman Aşkın Bak, DEİK Başkanı Sayın Nail Olpak, Slovenya Spirit Kamu Ajansı Direktörü Rok Capl, DEİK/Türkiye-Slovenya İş Konseyi Başkanı Adnan Sezgin ve iki ülke iş insanlarının katılımlarıyla 14 Ocak 2025 tarihinde Ankara’da gerçekleştirdi.
Slovenya Başbakan Yardımcısı, Dışişleri ve Avrupa İşleri Bakanı Tanja Fajon, Slovenya’nın Türkiye ile mükemmel düzeydeki işbirliğini daha da güçlendirmek için sabırsızlandıklarını söyledi. Slovenya’da iki önemli Türk şirketinin 2 önemli altyapı projesini yürüttüğünü aktaran Fajon, yakında iki ülkeye de fayda sağlayacak sosyal bir anlaşma ve üçüncü piyasalarda işbirliği için bir mutabakat zaptı imzalamayı planladıklarını ifade ederek, “iki ülke 2011’de stratejik ortaklık anlaşması imzaladı. Türkiye, Slovenya için son derece önemli bir ortak. İki ülke gelecekte birlikte çalışmak için yüksek potansiyele sahip” dedi.
Uluslararası Yatırım ve İş Dünyası Konfederasyonu (ULUSKON) Başkanı ve Birleşmiş Milletler İyi Niyet Elçisi Nezaket Emine Atasoy, Gambiya Ulaştırma, Bayındırlık ve Altyapı Bakanlığı Başkanlığında Bakan ve yerel yöneticiler ve yerel şeflerin katılım gösterdiği gün boyu süren bir toplantı gerçekleştirdi.
ULUSKON Investment Yönetim Kurulu Başkanı Nezaket Emine Atasoy, Gambiya’nın büyük bir yatırım potansiyeline sahip olduğunu belirterek, savunma sanayisi, altyapı projeleri ve dijital dönüşüm alanlarında projeler gerçekleştireceklerini ifade etti.
ULUSKON ‘nun, bu projelerle Gambiya’nın kalkınmasına katkı sağlamayı ve Türkiye ile Gambiya arasındaki ekonomik ilişkileri daha da güçlendirmeyi hedeflediği belirtildi
Gambiya Ulaştırma Bayındırlık ve Altyapı Bakanı yaptığı konuşmada ULUSKON Heyeti ve Başkanı başta olmak üzere tüm yetkilileri ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirirken yetkililerin toplumla diyalog kurmaya yönelik bu tarz girişimlerin proje ve Yatırımlar adına başarıya ulaşmasındaki hayati önemini de vurguladı.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.