“30 Ağustos ruhunu nesilden nesile aktararak istiklalimize ve istikbalimize sahip çıkmaktaki kararlılığımızı tüm dünyaya göstereceğiz”Cumhurbaşkanı Erdoğan, Millî Savunma Bakanlığı Ay Yıldız Yerleşkesi temel atma töreninde yaptığı konuşmada, “İnşallah bundan sonra da 30 Ağustos ruhunu nesilden nesile aktararak istiklalimize ve istikbalimize sahip çıkmaktaki kararlılığımızı tüm dünyaya göstermeye devam edeceğiz. Bir kez daha milletimin ve kahraman ordumuzun 30 Ağustos Zafer Bayramını tebrik ediyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Millî Savunma Bakanlığı Ay Yıldız Yerleşkesi temel atma törenine katıldı.
Sözlerine Dumlupınar Zaferi’nin 99. yıl dönümünü kutlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “26 Ağustos 1922 tarihinde başlayan ve 9 Eylül’de düşmanın İzmir’den denize dökülmesiyle sonuçlanan Büyük Taarruz’un en önemli safhası olan Dumlupınar Zaferi’nin 99. yıl dönümünü tebrik ediyorum. Bu savaşı Osmanlı’nın en büyük zaferlerinden biri olan Sırpsındığı’na benzeterek ‘Rumsındığı’ diye adlandıran ordularımızın Başkomutanı Gazi Mustafa Kemal başta olmak üzere büyük zaferin kazanılmasında emeği geçen kahramanlarımızın her birini rahmetle, şükranla yâd ediyorum” ifadelerini kullandı.
“MİLLETİMİN VE KAHRAMAN ORDUMUZUN 30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI’NI TEBRİK EDİYORUM”
Gerek bu zaferde gerekse İstiklal Harbi’nin tamamında gözlerini kırpmadan canlarını feda eden şehitlere Allah’tan rahmet dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kahraman ordumuz 14 gün gibi kısa bir sürede düşmanı Anadolu’nun ortalarından İzmir’e kadar sürmeyi başararak tarihte eşine ender rastlanacak bir başarıya imza atmıştır. Bu başarının tesadüf olmadığını son yıllarda sınır ötesinde ardı ardına yaptığımız harekâtlarla bir kez daha gösteren kahraman ordumuz, milletimizi Anadolu’dan söküp atma heveslerini kursaklarda bırakmayı sürdürmüştür. İnşallah bundan sonra da 30 Ağustos ruhunu nesilden nesile aktararak istiklalimize ve istikbalimize sahip çıkmaktaki kararlılığımızı tüm dünyaya göstermeye devam edeceğiz. Bir kez daha milletimin ve kahraman ordumuzun 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı tebrik ediyorum. Şunu unutmayalım, bizim kınalı yavrularımız bitmedi, var ve bundan sonra da olacak.”
Bugün böyle anlamlı bir günde Ay Yıldız Projesi’nin temel atma töreni vesilesiyle bir araya gelmelerini de önemli bir mesaj olarak gördüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Millî Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığının 1930’lu yıllarda dönemin şartları ve ihtiyaçlarına göre inşa edilen Kızılay semtindeki binalarda faaliyet gösterdiğini hatırlattı.
Kara Kuvvetleri binasının 1937, Deniz ve Hava Kuvvetlerinin müşterek binalarının 1960 yılında inşa edildiğini, Hava Kuvvetlerinin 1985 yılında ayrı bir binaya taşındığını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin gelişen ve değişen savunma ihtiyaçlarının, tüm birimlerin ortak bir çatı altında güçlü bir altyapı ile yakın koordinasyon içinde faaliyet göstermesini mecburi hâle getirdiğini bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunu Millî Savunma Bakanı, Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarıyla enine boyuna değerlendirdiğini aktararak, “Artık bize bir müşterek merkez gerekiyor dedik. Bu müşterek merkezden hem yatırım hem harcamalar hem her yönüyle özellikle de savunma noktasında bize öyle bir merkez gerekiyor ki bu merkezle beraber biz daha bulunduğumuz yerden dünyaya farklı bir sinyal verelim. Hele hele siber güvenliğin, siber savunmanın konuşulduğu böyle bir dönemde bize işte şu anda temelini atacağımız böyle bir Ay Yıldız Projesi yakışır dedik ve inşallah bugün de bu temeli beraber atıyoruz. Rabim yar yardımcımız olsun” diye konuştu.
“Ay Yıldız Projesi ile Millî Savunma Bakanlığımızı, Genelkurmay Başkanlığımızı, tüm kuvvet komutanlıklarımızı bir araya toplamış oluyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada inşa edilecek binaların en son teknolojiyle donatılmanın yanında çevreye duyarlılığıyla da öne çıkacağını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Merkezi bir savunma sistemini, müşterek bir savunma sistemini bulunduracağız” dedi.
“TÜRKİYE’NİN SAVUNMA İHTİYAÇLARINA CEVAP VERECEK BU GÜZEL PROJENİN HAYIRLI OLMASINI DİLİYORUM”
Yaklaşık 12,6 milyon metrekarelik arazi üzerinde konumlandırılan proje kapsamında 890 bin metrekare kapalı alan inşa edileceğini ve bu sayede 15 bin kişiye hizmet verebileceğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Artık Kızılay’ın içinde dağınık, sağda solda böyle bir Millî Savunma Bakanlığı, Türk Silahlı Kuvvetleri olmayacak. Az önce ekranda da izlediniz her şeyiyle, duruşuyla düşmana korku, dosta güven veren bir yapıyı burada meydana getirmiş olacağız” ifadesini kullandı.
Projeye adını veren hilal şeklindeki yapıda farklı kapasitelerde konferans salonları bulunacağına, ortasında da 23 bin metrekarelik bir tören alanı yer alacağına değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bölgesinin ve dünyanın yükselen yıldızı Türkiye’nin savunma ihtiyaçlarına cevap verecek bu güzel, muhteşem projenin milletimize, ülkemize ve ordumuza hayırlı olmasını diliyorum. Kahraman ordumuzun gücüne güç ekleyeceğinden şüphe etmediğim bu projenin aynı zamanda başkentimize ve bu bölgeye ayrı bir değer katacağına inanıyorum” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, projede emeği geçen ve geçecek herkese teşekkür etti. Özellikle mimarları ve mühendisleri kutlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, müteahhit firmaya da inandığını ve güvendiğini, burayı kısa sürede bitireceğinden şüphe duymadığını vurguladı.
MALAZGİRT ZAFERİ
Malazgirt’te Sultan Alparslan’ın kendisinden 4 kat fazla askere sahip Bizans ordusunu yendiği zaferin 950. yıl dönümünün kutlandığını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Malazgirt’te her yıl iştirak ettiğimiz törenlerde yaşadığımız atmosfer bize adeta bu zaferin hangi şartlarda, nasıl zorluklarla, fedakarlıklarla kazanıldığını tekrar tekrar hatırlatıyor. Esasen milletimiz kadim çağlardan beri Anadolu’da mevcudiyet göstermiştir. Ancak bu coğrafyanın kalıcı yurdumuz hâline gelmesinin dönüm noktası Malazgirt Zaferi olmuştur. Nitekim kimi takvimlerde ağustos ayı Alparslan ayı olarak geçmektedir. İşte bu sebeple Malazgirt’i bugünkü tapumuzu almamızın miladı olarak görüyoruz. Bu büyük zaferden bir kaç yıl sonra yeni vatanımızdaki ilk devletimiz Anadolu Selçuklu Devleti önce İznik, sonra Konya başkentli olarak kuruldu. Anadolu Selçuklu Devleti yönünü batıya ve güneye çevirerek büyümüş, güçlenmiş, özellikle haçlı seferlerinde çok büyük mücadeleler vermiş, nihayet misyonunu Osmanlı’ya devrederek tarih sahnesinden çekilmiştir. Anadolu merkezli en büyük devletimiz Osmanlı’nın Söğüt’te diktiği ulu çınar yaklaşık 600 yıl yaşamış ve 24 milyon kilometrekareye varan bir etki alanına ulaşmıştır.”
Bu projede de çınarların unutulmamasını isteyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çamları da unutmayacağız ama çınarlar buradan inşallah bu savunma sistemimizin ne denli güçlü olduğunun en güzel işaretleri olacak. Sonbaharda yaprakları dökülüyor ama bunları biz Cumhurbaşkanlığında olduğu gibi takviyelerle çok daha farklı bir hâle getirebiliriz” ifadesini kullandı.
Birinci Dünya Savaşı’na girdiğinde 2,5 milyon kilometrekareyi bulan toprak bütünlüğüne sahip Osmanlı’nın, geride silinmez izler bırakarak tarihteki yerini Cumhuriyet’e devrettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Osmanlı tarihinde İstanbul’un fethine ayrı bir parantez açmak gerektiğini, binlerce yıl boyunca insanlığın en gözde yerleşim yeri, ticaret merkezi, stratejik geçiş noktası olan İstanbul’un fethinin batı tarihinde çağ açıp çağ kapatacak kadar derin etkiler yaptığını kaydetti.
“ÇANAKKALE’DE VERİLEN MÜCADELE EN AZ MALAZGİRT, EN AZ İSTANBUL’UN FETHİ KADAR ÖNEMLİ BİR DÖNÜM NOKTASIDIR”
Fatih Sultan Mehmet’in millete armağanı olan bu kadim şehrin bugün de dünyanın göz bebeği olmayı sürdürdüğünü vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “İstanbul’un ve Anadolu’nun vatanımız olmasını kabullenemeyenler zaman zaman kendilerini tutamayıp iç dünyalarındaki özlemi hâlen dışa vurmaktadırlar. Gezi olaylarında duvarlara kazınan ‘Zulüm 1453’te başladı’ ifadesi de işte bunlardan biridir. Osmanlı’nın son döneminde kazanılan Çanakkale Zaferi… O kınalı yavrular, o Çanakkale zaferimizin banileridir. Onlar, şahadete yürüdüler, ölmediler. Ama o kınalılar bize bu vatanı bıraktılar. Milletimizin kanının son damlasına kadar vatanını koruma azmi ve iradesinin gerçekten çok büyük fedakârlıklarla ortaya konmuş ifadesidir. Yedi düvelin öyle gizli saklı değil, tüm insan ve teknoloji gücüyle yüklendiği Çanakkale’de verilen mücadele en az Malazgirt, en az İstanbul’un fethi kadar önemli bir dönüm noktasıdır. Sevr’i bir paçavra gibi yırtıp atacak gücü ve kararlılığı Çanakkale’deki mücadelenin başarısına borçluyuz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, aynı şekilde İstiklal Harbi’nin de yeniden diriliş muştusu olarak kabul edilecek bu zaferden alınan ilhamla başlatıldığını ve neticeye ulaştırıldığını belirterek, “Arkasına dönemin en büyük güçlerinin desteğini alan Yunan ordularına karşı bin bir fedakârlıkla kurulan kahraman ordumuzun kazandığı zaferi de Malazgirt’in yeni bir tezahürü olarak görüyoruz” dedi.
“TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ’NİN KURULUŞU, MİLLETİMİZİN BİN YILLIK TARİHİNDEKİ EN ÖNEMLİ BAŞARILARDAN BİRİDİR”
“Ülkemizin o dönemde sahip olduğu yetişmiş insan gücünün önemli bir kısmının canları, kanları pahasına başarıya ulaştırdığımız Çanakkale Zaferimiz ve İstiklal Harbimiz, adeta bize vatanımızı yeniden kazandırmıştır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Gazi Mustafa Kemal’in, düşmanların ‘bir avuç’ dediği ordumuzla hamdolsun bu zafere yürümüş olması… İşte bu millet, ‘imandır o cevher ki ilahi ne büyüktür, imansız olan paslı yürek sinede yüktür’ diyerek zafere yürüdü. Elde kalan vatan toprakları üzerinde inşa ettiğimiz Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluşu, dönemin şartlarını göz önünde bulundurduğumuzda milletimizin bin yıllık tarihindeki en önemli başarılardan biridir. Anadolu’daki üçüncü devletimiz olan Cumhuriyetimiz döneminde de kendi içinde önemli dönüm noktaları yaşadık. Kuruluş dönemindeki heyecan ve başlatılan reformlar daha sonra tek parti faşizminin cenderesi altında akamete uğramıştır. Dün, Çorlu’da iştirak ettiğimiz Taarruzi İnsansız Hava Aracımız Akıncı’nın teslim töreninde de işaret ettim. İstiklal Harbimizin Başkomutanı, Cumhuriyetimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal’in geniş vizyonuyla başlatılan pek çok projenin önü daha sonra kifayetsiz zihinler tarafından kesilmiştir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İkinci Dünya Savaşı’nın hemen öncesinde ve sonrasında yaşanan bu dönemin Türkiye’ye bedelinin çok ağır olduğuna işaret ederek, “Rahmetli Menderes’in ve Özal’ın büyüklüğünü bugün çok daha iyi anladığımız vizyonlarıyla verdikleri mücadeleler maalesef ülkemizi ancak bir yere kadar getirebilmiştir. Bizim son 19 yılda Türkiye’yi demokraside ve kalkınmada geliştirmek için gösterdiğimiz gayretlerin bu derece meşakkatli, bu derece maliyetli, dirençli olmasının gerisinde işte bu uzun gecikme vardır” dedi.
“SAVUNMA SANAYİNDE ARTIK İHRACA BAŞLADIK”
Bu geri kalmışlığın en tehlikeli sonuçlar verme potansiyeli olan kısmının da savunma sanayi tarafındaki zafiyet olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Askerimiz vardı, yüreğimiz vardı, bileğimiz vardı ama tabiri caizse yeterli silahımız yoktu. Gerektiği kadar cephanemiz yoktu. İhtiyacımızı karşılayacak aracımız, gerecimiz yoktu. Kıbrıs Barış Harekâtı bu gerçeği görmemize vesile olması bakımından da hayırlı bir adım olmuştur. Neredeyse 40 yıla yaklaşan terörle mücadele sürecimizin ilk döneminde aynı sıkıntılar yüzünden ülkemizin ne kadar ağır kayıplara uğradığını en iyi buradaki heyet biliyor. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin dışarıdan aldığı destek ne olursa olsun kıytırık bir terör örgütü karşısında adeta eli kolu bağlı hâle düşürülmesine yol açanlar, tarih önünde mutlaka hesap verecektir. Telsiz… Telsizimiz yoktu. Amerika telsizlerimize el koydu, vermedi ve askerimiz maalesef telsiz bulamadığı için susturma tekniğini kullanarak savaştı. Ama şimdi artık bunları biz zaten kendimiz yapar hâle geldik. Bunların ötesine geçtik. Şimdi İHA’mız, SİHA’mız var, şimdi TİHA’mız da var. Ve bunlarla birlikte bundan sonraki süreç savunma sanayinde artık ihraca başladık. Artık ‘ne verirsin’ demeyeceğiz, artık ‘ne alırsın’ diyeceğiz.”
Türkiye’nin bütün bombalara varıncaya kadar her şeyi kendisi üretir hâle geldiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Vesayet dediğimiz bu çarpık zihniyet sadece güvenliğimize değil, demokrasimize ve kalkınmamıza adeta takoz olmuş, her fırsatta takvimi geriye sarmaya çalışmıştır. Daha kötüsü, maruz kaldığımız asimetrik tehdidin en sinsi, en alçak, hain tezahürü olan önce emniyet, yargı teşkilatları, ardından ordu içindeki mensupları vasıtasıyla başlattığı darbe girişimlerine verilen gizli, açık destelerdir” diye konuştu.
“Şimdi ben FETÖ’ye de sesleniyorum” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çarşamba günü inşallah muhteşem bir yargı binasını da hemen buraya yakın bir merkezde açıyoruz. Artık merdiven altı çalışan yargı mensupları olmayacak. Her şeyiyle muhteşem Yargıtay binasında, Yargıtay mensuplarımız bu çalışmalarını çok daha huzurlu bir ortamda yapacaklar” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin, ebedi vatan Anadolu’yu örtülü işgal projesi olan 15 Temmuz darbe girişimini göğsünü kurşunlara siper ederek geri püskürttüğünü hatırlatarak, bu direnişle milletin hem bu hainlere hem de bunlardan medet umanlara bir kez daha derslerini verdiğini söyledi.
“15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günümüz, bin yıllık vatanımız Anadolu’ya mührümüzü bir kez daha vurduğumuz tarihin adıdır. 15 Temmuz şanlı direnişiyle, bin yıldır her karışını kanla yoğurarak vatan yaptığımız bu toprakların ancak aynı şekilde elde edilebileceğini cümle âleme tekrar ilan ettik” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun, 15 Temmuz öncesi ve sonrasındaki tüm terör saldırılarıyla, sınır ötesi harekâtlarıyla, siyasi ve ekonomik mücadeleleriyle son İstiklal Harbi’nin sembolü olduğuna işaret etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malazgirt’ten 15 Temmuz’a uzanan tüm bu zaferler silsilesinin kahramanlarını şükranla, hürmetle, tazimle selamladığını dile getirdi.
“TÜRKİYE ESKİSİNDEN DAHA HIZLI VE KARARLI”
Üstesinden geldikleri her badirenin, ülkeye kazandırdıkları her eser ve hizmetin, milletin azmini ve kararlılığını bileyen her başarının, büyük ve güçlü Türkiye’ye giden yolun yapı taşları olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ayağına takılan her çelmeden kurtulan Türkiye, eskisinden daha hızlı ve kararlı şekilde yoluna devam etmiştir” dedi.
Gençlere Cumhuriyet tarihinin en yüksek siyasi, ekonomik, askerî gücüne sahip ülkesini bırakmak için gece gündüz çalıştıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel siyasi ve ekonomik düzenin yeniden yapılanma sürecinde olduğu bir döneme Türkiye’nin sağlam bir altyapıyla giriyor olmasının en büyük avantajları olduğunu söyledi.
Dünyanın son yüz yılda yaşadığı büyük dönüşümleri, kendi iç sorunlarına gömülmüş olması sebebiyle kısmen veya tamamen kaçıran Türkiye’nin bu defa fırsatı en iyi şekilde değerlendireceğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunun için yapmamız gereken istikrar ve güven ikliminin sürmesini sağlamaktır. Milletimizin birliğine ve beraberliğine sahip çıktığımız sürece bu ülkeyi bölmeye, bu devleti yıkmaya Allah’ın izniyle kimsenin gücü yetmez” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Dünyanın her yerinde özellikle de bölgemizde nerede bir acı, nerede bir zulüm, nerede bir yıkım varsa gerisinde parçalanmış bir millet, birbirine düşmüş veya düşman edilmiş bir toplum, bütünlüğünü kaybetmiş bir sosyal yapı vardır. Hamdolsun bizi bugüne kadar böyle bir duruma düşüremediler, inşallah bundan sonra da düşüremeyecekler. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ve bugün temelini atmakta olduğumuz Ay Yıldız Projesi gibi abide yapıların temel işlevleri yanında milletlerin ve devletlerin gücünün de sembolleri olduğuna inanıyorum. İşte bugün bu sembollerden bir tanesinin daha temelini atıyoruz. Dört bir yanını okullarla, hastanelerle, yollarla, köprülerle, tünellerle, barajlarla, nice altyapı yatırımlarıyla donattığımız Türkiye’yi bu tür abide eserlerle adeta taçlandırıyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, temeli atılan projenin ülkeye, millete, bakanlığa ve Türk ordusuna hayırlı olması dileyerek, emeği geçen ve geçecek olanları tebrik etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah nice zaferleri bu eserden yönetmeyi, bu eserle beraber yön vermeyi Allah’tan niyaz ediyorum” ifadesini kullandı.
Törende, Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alay Komutanlığı tüfekli gösteri ekibinin nöbet değişimi gösterisi, törenin yapıldığı alandaki ekranlara yansıtıldı, ayrıca Ay Yıldız Projesi’nin tanıtım filmi gösterildi.
Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar tarafından Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, Millî Savunma Bakanlığı Ay Yıldız Yerleşkesi’nin minyatürü hediye edildi.
Sahneye davet edilen yüklenici firma Rönesans Holding Yönetim Kurulu Başkanı Erman Ilıcak, projenin 30 Ağustos 2023’te teslim edileceğini açıkladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise tarihin öne çekilmesini istedi. Bunun üzerine Ilıcak, projenin 19 Mayıs 2023’e yetiştirileceğini bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bütün Türkiye dinledi, şahit oldu, 19 Mayıs 2023’te inşallah bu güzel merkezi yerleşkenin açılışını yapıyoruz” dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın okuduğu duanın ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ve beraberindekiler tarafından butonlara basılarak Ay Yıldız Yerleşkesi’nin temeli atıldı.
Törene, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, bazı bakanlar, TSK komuta kademesi, Yüksek yargı organlarının başkanları da katıldı.
09 Eylül 2022 tarihli Türk İş dünyası Haber gazetemizde İyi ki varsın isimli yazı dizimizin konuğu olan; Teknoloji, bilişim, sanayi, ticaret ve ülke ekonomisinde girişimci ruhunun ötesinde, bir o kadar başarılarını anlatılmakla bitiremeyeceğimiz, aydınlatma sektöründe ilklere imza atmış değerli iş kadını , NERO TEKNİK TEKNOLOJİ -NERO TECH Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Akın Ekiz isminde 9 yaşında bir erkek çocuk annesi olan Akın ; “Dünden Bugüne Yarından Geleceği ‘nde ağırlamak bizler adına onur kaynağı oldu.
Yaşadığımız sürece bize pek çok imkan sunulur. Hayat, “işte fırsat sana. Düşün, aklını kullan ve girişimde bulun. Çalış, çabala yeni imkanların yolunu bul,” der. Biz bu imkanların farkına varıp, üzerinde düşünüp, ilk adımı atmaz isek, fırsat uçup gider. “Dün” tecrübedir ve “Bugün” dünün öğrencisidir. Eğer dünden doğru ders almışsak, bugün yeni bir bilgi ve tecrübe edinmiş oluruz. Dünü silemezsin, yarını yazabilirsin, bugün ise fırsattır, kullan!..
Unutmamalıyız, dünya üç gündür; dün, bugün, yarın…Bu Cenabın bizlere lütfu olup, istinasız bizlere sunulan bir hediyedir. Çoğunlukla bunun değerini bilmeyiz. Aldığımız nefesin, içtiğimiz suyun, yaşadığımız doğanın değerini bilmediğimiz, unuttuğumuz gibi… Her bir dakika, her bir saat bizim için, insanlık için, dünya için iyi, doğru ve yararlı işler yapma, üretme, yenilikler bulma fırsatıdır. İnsanlık için ter döken hem kendi geleceğini hem insanlığın geleceğini aydınlatır.
Özgür Akın Firması NERO TEKNİK TEKNOLOJİ -NERO TECH i anlatırken ;
Yüksek teknoloji ürünlerinin yatırımcısı, üreticisi, distribütörü gibi unvanlarla sektörde yer alan firmamız; siber güvenlik, dijital dönüşüm, yapay zeka ile üretim çözümleri, akıllı sözleşmeler gibi çeşitli alanlarda profesyonel hizmetleri sunarken …. NERO TEKNİK olarak ; bugün şirketimiz anlamında tüm marka ve pazarlama faaliyetlerimizin yanında özel olarak bir de işveren markası olması adına çalışırken ,hep söylediğimiz gibi bir şirketin değeri ekibindeki kişilerin marka değeri toplamı kadardır. İşveren markasının tüm çalışanları kapsayıcı bir biçimde sahiplenmesi olmazsa olmaz bir yaklaşım.
İşveren markası süreçlerimiz esnasında Tedarik Zinciri Direktörü Fatma Aksu ve İş Geliştirme Direktörü Gökhan Aryiz’ e özverili çalışmalarından ötürü şükranlarımı sunmak istiyorum Her geçen gün daha karmaşık hale gelen ve çeşitlenen, aynı zamanda sadece Ar-Ge faaliyetleri ile sınırlı kalmayan teknolojinin üretimi; zaman, insan kaynağı, kültür, ekonomik rekabet, eğitim sistem ve düzeyi, sanayi geleneği gibi birçok unsura bağlıdır.
Üretimde ulusal olduğu kadar, uluslararası boyutu da yeterince değerlendirilmeli, gelecekle ilgil uzgörü (Forcasting) çalışmalarına dayandırılmalıdır. İlkelisini Yarınlara taşıyoruz. • HYAS Protect, kötü amaçlı ve uygunsuz web aktivitelerini engeller, fidye yazılımı, oltalama ve diğer siber saldırı türlerini önler. Kurulumu son derece kolaydır, anında koruma sağlar ve tehditlere karşı sınıfının en iyisi koruma sunar.Dünyanın en iyi verileri ve gerçek zamanlı istihbaratı kullanarak saldırıları anında tespit edin, durdurun ve analiz edin. Çözümlerimiz, gelişmiş kötü amaçlı yazılımlara ve aktif tehditlere karşı proaktif olarak savunma sağlamak için tespit, koruma ve benzeri görülmemiş görünürlük sunar. • Fabrika İşletim Sistemi Sayesinde Üretiminiz ve Maliyetlerinizi ERP yazılımınızı verimli bir şekilde yönetmenizi sağlar. Konvensiyonel OEE takibi değil, bir işletim sistemi ile tüm parametreleri anlık olarak analiz ederek öngörülü şekilde karar mekanizmalarına hızlı aksiyon aldırtır ve bu sayede beklenmedik duruşlarını azaltırken, verimli katam değerli zamanlarını artıracak şekilde karlılığı yükseltir. • Kullanıcı dostu bir arayüz üzerinden kolayca kalıp sözleşmeler oluşturabilir, yapay zeka ile sözleşmelerinizi analiz edebilir ve güvenli bir şekilde blok zincir, fiziksel veya bulut sunucularda depolayabilirsiniz. Ayrıca, dijital imza ile birlikte uzaktan sözleşmeleri kolayca tamamlayabilirsiniz.
Özgür Akın ; Türkiye’de Dünden Bugüne Bilişim Enstitüleri başlığı altında aktarılmak istenen; Bilişim Enstitülerin akademi dünyasındaki yeridir. Bilişim; Bilginin otomasyona tabi tutulması ve teknoloji ile harmanlanmasıyla elde edilmiş sonuçlardır. Bilişim dünyası ise bilgisayar sistemlerinin insanların ihtiyaçlarına göre düzenlendiği bir platformdur. Bilişim, bu bilgi dünyası ile köprü kurar. Ayrıca, bilişim; günlük hayatımızda dâhil olmak üzere, gerçekleştirilen tüm faaliyetler için, eksikleri tamamlayan ve mevcudu hızlandıran bir yapıya sahiptir. Zaman ile yarıştığımız günümüz yaşantısında konu ne olursa olsun bize çözüm yaratabilen bilişim, gerek sosyal gerekse iş hayatımız için sürekli andığımız, vazgeçilmez bir kavram haline gelmiştir. Bilişim çağında, ülkelerin; büyüme, rekabet etme, istihdam sağlama, dünya ekonomisinde pay sahibi olmaları bilişim ve teknoloji alanın da sahip oldukları üstünlüğe bağlıdır. Bilim ve teknolojinin ülkeler üzerindeki, kalkınma ve verimlilik etkisi büyüktür. Diyerek adeta Yazı Dizimizin ana Teması olan “Dünden Bugüne Yarından Geleceğe “ e atıfta bulunuyor.
“Yapmamız gereken şeyler arasında en başta olması gereken “Kendinizi Sevmeniz. Kendinize her şey den herkezden çok DEĞER vermeniz” diyerek ; Dün, Bugün, Yarın,hata yapacağım bir gün değil’ diyerek işe başlamanın önemine vurgu yapıyor. Dijital dönüşüm kapsamında artırılmış gerçeklik ile başlayan NERO TEKNİK TEKNOLOJİ -NERO TECH serüvenimiz bugün yapay zeka ile fabrika işletim sistemi, DNS seviyesinde siber güvenlik, akıllı sözleşmeler gibi alanında tartışmasız çözüm üreten teknolojiler ile devam ediyor.
Türk girişimlere ve girişimcilere verdiğimiz destek ile doğru ürün ve doğru iş alanını bir araya getirme hedefiyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. ‘’İş yaşamının hangi seviyesinde olursanız olun, ister Ticari , ister Bürokratik….. önce her konuda kendinizle konuşmanız ve doğru bir sonuca ulaşmanız gerekir, sizi mutlu eden farkındalık hem kazanç hem de başarı kapılarınızı açacaktır” Diyor. Başarı – yaparken, krizlerin farklılıklara bürünerek ve her seferinde yeniymiş izlenimi bırakarak ortaya çıktığının; oysa incelendiğinde krizlerdeki benzer özellikleri ve temel neden–sonuç ilişkilerini görmenin mümkün olduğunun altını çiziyor.
İşte tamda bu noktada aklımıza şu geliyor.
Doğup büyüdüğü memleketi İzmir başta olmak üzere , Bölgesinde sürdürülebilir hizmetleri arasında “ Global Firmalar başta olmak üzere Ekonomik ve Finansal anlamda sürdürdüğü projeler ile insanlara dokunan yaklaşım ve hizmetleri bunun en açık göstergesi.
Özgür Akın ın Gelecek ile palanlarını inceleme imkânı bulduğumuz vakit, “Yarın yaparım, yarın yaparım deme! Bugün de dünün yarınıydı, ne yapabildin?” sözü ile adeta yazı dizimizin “Gelecek” ile alakalı temasına ışık tutuyor.
Özgür Akın ,bu engin deneyim, bilgi, beceri ve başarılarının devam etmesinin, ülkemiz adına Bilişim ,teknoloji alanında, katacağı pozitif değerlerin bilinci ile saygılarımızı sunuyoruz. Levent Kandemir
Asya ve Avrupa kıtalarını birbirine bağlayan, tarihte birçok medeniyete beşiklik yapmış eşsiz bir şehir… Tüm ziyaretçileri kendisine aşık eden biyografisi ile, bir kere gelindi mi tarihi eserlerini, coğrafyasını, kültürünü ve eşsiz doğal güzelliklerini insana hiçbir karşılık beklemeden sunan, ülkemizin ekonomi, sanayi, turizm ve medeniyetler şehri İstanbul…
Esin Şengil, 1976 yılında Üzerine şarkılar, şiirler, nice hikâyeler yazıldığı İstanbul’da doğdu. Eğitim yıllarının büyük bir bölümünü bu şehir de tamamlayarak, kariyerinin ilerleyen dönemlerinde; iş yaşamında katılımlar ve geçişler nedeni ile Ankara’ya yerleşti. Kendi ifadesinde belirttiği gibi ; Ankara, Türkiye’nin siyasi ve idari başkenti olmasının yanı sıra eğitim, sağlık ve savunma sanayi gibi birçok alanda önemli bir merkezi konumunda ,Bu şehre yatırım yapacaklar için konut projeleri, hala en güvenilir yatırım araçlarından biri. Özellikle şehir merkezine yakın, ancak gelişmeye açık bölgelerdeki projeler cazip fırsatlar sunuyor. Burada şunu ifade etmeden geçemiyoruz ki, eğitim dünyasından iş hayatına uzanan yolculuğunda birçok farklı alanlarda da başarıyla görev aldı.
Özel hayatında, evli ve iki çocuk annesi olan Esin Şengil, ailesiyle birlikte doğayla iç içe olmayı seven bir yaşam tarzını benimsemiştir. Karavanla kamp yapma ve motosikletle seyahat etme tutkusu, ona doğanın ve yolculuğun verdiği özgürlüğü sunuyor. Bu aktiviteler, hem kendisi hem de eşi için hayatın monotonluğundan uzaklaşmak ve yenilenmek adına önemli birer kaçış noktası.
Eğitim sektöründe uzun yıllar aktif olarak yer alan Şengil’in ; mental aritmetik, satranç ve akıl oyunları eğitmenliği yaparak birçok öğrenci yetiştirdi. Satranç tutkusunu daha ileriye taşıyan Esin Şengil, bu alanda sertifikalı bir eğitmen olmasının yanı sıra, satranç hakemi belgesine de sahip. Eğitim dünyasındaki bu başarıları, onu disiplinli ve analitik düşünme becerileriyle ön plana çıkardı.
2016 yılında bir hobi olarak başladığı alevde cam şekillendirme sanatı, zamanla büyük bir tutkuya dönüştü. Sanatsal yaratıcılığını profesyonel bir iş alanına taşıyarak, bu alanda çeşitli eserler üretti. Cam sanatı, Esin Hanım’ın hayatında yaratıcılığın, sabrın ve estetiğin bir araya geldiği önemli bir uğraş haline geldi. Ancak Esin Şengil, sadece sanatsal alanda değil, iş dünyasında da kendini kanıtladı. Son üç yıldır gayrimenkul danışmanlığı yapıyor ve bu alanda kendini sürekli geliştiriyor. Global Luxury ve ticari gayrimenkul konularında aldığı eğitimlerle uzmanlık kazanarak, gayrimenkul sektöründe fark yaratıyor. Gelişen gayrimenkul pazarını yakından takip ederek, müşterilerine en iyi hizmeti sunmak adına çaba sarf ediyor.
Esin ŞENGİL , güçlü ve sağlam duruşunun yanında sahip olduğu özgüven, edindiği saygın konumu perçinleyerek, yakalamış olduğu başarıyı şahsıyla bütünleştiriyor. Çünkü o başarıyı, başarı da onu seviyor.
Esin Şengil, gayrimenkul sektöründe sadece bilgi ve deneyimiyle değil, aynı zamanda geniş bir network ağıyla da dikkat çekiyor. Bu amaçla, sektördeki bilgi birikimini artırmak ve bağlantılarını genişletmek için Tügem (Tüm Girişimci Emlak Müşavirleri Derneği) ve Kamu-Der (Kamu Görevlileri ve Çalışanları Derneği) gibi önemli sivil toplum kuruluşlarında yönetim kademelerinde görev alarak sektördeki konumunu güçlendirdi.
Emlak sektöründe , sürekli büyüyen, dinamik ve insan odaklı bir sektör olması sebebi ile İnsanların hayatlarına dokunmak, onlara yaşam alanları veya kazanç sağlayacak yatırımlar sunmak adına bu benim adına motivasyon kaynağı oldu. Başarıyı sadece finansal kazanç olarak değil, insanların yaşamlarına değer katmak ve onların mutluluğunu sağlamak olarak gören bir stratejisi var. 17 yıllık eğitmenlik hayatında kendisine en yakın meslek dalı olarak gayrimenkul danışmanlığını oldu. Coldwell Banker çatısı altında Coldwell Banker Neos ailesinin üyesi ve Yenice Team takım oyuncusu olarak mesleğe başladı ve halen sektör bileşenlerinden birisi Network özellikle emlak sektörü için oldukça önemli. Peki network için emlak sektörünün olmazsa olmazı diyebilir miyiz sorusuna verdiği cevapla adeta Sektör Bileşenlerine özel bir mesaj veriyor
Gayrimenkul Sektöründe “ Network” adeta bu sektörün bel kemiği konumunda . Emlak sektörü, büyük ölçüde insanlar arası ilişkiler üzerine kurulu bir iş. Doğru insanlarla bağlantı kurmak, yeni iş fırsatlarına ve müşteri portföyünün genişlemesine olanak tanır. Ayrıca, emlak sektöründe başarılı olmanın yollarından biri de tavsiyelerle gelen müşteri akışıdır. Bu nedenle güçlü bir network kurmak, sektörde uzun vadede sürdürülebilir bir başarı sağlamanın anahtarıdır. Yenice Team takımında sistem olarak yani (networking) konusunda iyi bir danışmanın sürekli temas halinde olması gerekiyor. Temas ettiği kişileri ve ortaya çıkan işleri takip etmesi gerekiyor. Kişilere temas eden ve süreci dikkatlice takip eden bir danışmanın, doğru rakamlı pazarlama yetki talebi alması ve akabinde de ürünlerine kısa sürede yazılı teklif alarak portföyü işleme çevirmesi kaçılmazdır.
Esin Şengil, hem iş hem de özel hayatında sürekli gelişimi ve dengeyi hedefleyen, aynı zamanda doğayla iç içe, sanat ve ticareti başarıyla birleştiren çok yönlü bir birey olarak yaşamını sürdürüyor. Hangi Sektörde olursanız olun başarılı olmak için sürekli olarak kendinizi güncellemenin öneminin yanı sıra ; Eğitimler almak, piyasayı yakından takip etmek ve trendleri anlamak çok önemli diyerek ekliyor . Ayrıca, sabırlı ve azimli olmanız gerekiyor; bu sektörde başarı bir gecede gelmez, zaman ve emek ister. Müşteri ilişkilerinde ise dürüst ve şeffaf olmak, güven inşa etmek en önemli unsurlardan biri. Yeni başlayanlara önerim, iyi bir mentor bulmaları ve tecrübeli kişilerden öğrenecekleri çok şey olduğunu unutmamalarıdır.
İş yaşamımda İdol olarak kabul ettiğim Ülkemizin Saygın İş İnsanı Merhum Vehbi KOÇ’ un şu sözlerini her daim kendime indirgeyerek rehber edindim diyor ve ekliyor. “Daima doğru olanı yapmaya gayret gösterdim. Aileme, memleketime ve yaşadığım çağa hizmet ettiğim inancıyla büyük bir huzur duyuyorum.
Hayatta başarılı olmanın sırları arasında belki de en önemlisinin, başkalarının tecrübelerinden yararlanmak, verilen öğütleri can kulağı ile dinlemek, ilgili yayınları dikkatle okumak ve kazanılan bilgileri değerlendirmek olduğuna inanıyorum.”
Ülkemizde Esin Şengil’in Gayrimenkul Sektöründeki Danışmanlık Hizmetleri alanlarında ki “Başarı Onu O başarmayı Seviyor” sloganı altındaki varlığı ve Başarıları ile son 3 yıldır Mastertürk çatışı altında Coldwell Banker NEOS Gayrimenkul ofisin de toplumsal, etnik ve kaynağı insan olan gelişmeler yanında…. mental aritmetik, satranç ve akıl oyunları eğitmenliği, Sanatsal yaratıcılığı yanı sıra, ülkemizde gerçekleştirmiş olduğu sosyal sorumluluk projeleri, konferanslar, paneller ve yayınlar gibi etkinlikler ile sektöründe istihdamın, kaynakların, iş gücü kaynaklarının da önünü açıyor.
Ülkesine olan sevdası, girişimci ruhu, Sektöründeki yaratıcılık özelliği ve bilge kişiliği ile toplumun sevgisini ve takdirini almış vasıfları üzerinde bulundurması ve ayrıca, ülkesine kazandırdığı değerlerden dolayı,
Sierra Leone’nin Türkiye’deki ilk büyükelçisi olan Mohamed Hasan Kaisamba, Uluslararası Yatırım ve İş Konfederasyonu (ULUSKON) Başkanı Nezaket Emine Atasoy’u makamında ziyaret etti. Ziyarette Türkiye ve Sierra Leon arasındaki ticari ilişkiler hakkında fikir alış verişi yapıldı.
İŞ BİRLİKLERİ MASAYA YATIRILDI Görüşmede tarım, tekstil, madencilik ve savunma sektörlerinde potansiyel iş birlikleri konuşuldu. Büyükelçi Mohamed Hasan Kaisamba, Türkiye’nin Sierra Leone için stratejik önem taşıdığını belirtti ve bu iş birliklerinin ilerleyen dönemde ilgili makamlarla detaylı olarak ele alınacağını söyledi. Uluskon Başkanı Nezaket Emine Atasoy ise ithalat ve ihracat stratejilerinin her iki ülkenin ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde belirlenmesinin önemine dikkat çekti.
KAİSAMBA: YAKIN ZAMANDA İŞ BİRLİĞİ GİRİŞİMİNDE BULUNACAĞIZ Sierra Leone’nin Büyükelçisi Mohamed Hasan Kaisamba, Türkiye’nin sanayi ve ticaret açısından büyük potansiyele sahip bir ülke olduğunu belirterek, ‘’Sierra Leone ile Türkiye arasında bazı alanlarda ticari işbirliği yapılması için çalışmalarımız devam edyor. Bu bağlamda Uluskon Başkanı sayın Nezaket Emine Atasoy ile verimli bir görüşme gerçekleştirdik. Yakın zamanda resmi girişimlerimiz de yaparak iki ülke arasında kalıcı bir ticari köprü kurmayı istiyoruz’’ dedi.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.