“Yaşadığımız Ülkeye ve şehrimize ve Mahallemize olan borcumuzu ödemek için çalışmak zorundayız’ diyen Yahya Canpolat , ‘Ancak iyi çalışma, düzgün çalışma ekiple olur. İnsanlarla, sivil toplum kuruluşlarıyla, kamu kurumlarıyla istişare ederek olur. Biz bu istişare ortamını yaratmak için an itibari ile çalışmalarıma devam ediyorum diyor ve ekliyor.
Bu bölümde, 01.07.1960 tarihinde Kırıkkale KenanObası doğumlu, kurumsallaşma sürecini yönlendiren, bir çok teşkilatarın yönetiminde profesyonel kadrolarla çalışmanın hazzını yaşayan, motivasyon kaynağı insan olan evli ve 3 çocuk Babası Yahya Canbulat a yer vereceğiz.
Şu anda Muhtar Adayı olduğu Kırıkkale Yaylacık Mahallesinde ikamet ediyor, eğitimini Sanat Okulu Makine Bölümü mezuniyetinin hemen sonrasında Kırıkkale Meslek Yüksek Okulunda noktalandırıyor. Muhafızlık dönemini Burdar Topçu Okulunda kısa dönem olarak tamamladı.
Spora olan tutkulu yaklaşımı, onu 1975 yılında Atatürk Koşusunda Altın Madalya ile taçlandırdı.
Kırıkkale Türk Metal Spor Kulübünde 18 yıl Klup Başkanlığı yapan Canpolat, alanında sayısız sporcu yetiştirdi. En önemliside ASKF Amatör Spor Kulüpleri Federasyonunda 2. Başkanlık ve TÜFAD Genel Sekreteliği görevleri var.
Yahya Canbulat ile yapılan söyleşimizde şu ifadelere yer veriyor.
Ben evde oturabilecek yapıda bir insan değilim. Evde oturamam, bir şeyler yapmam gerekiyor. Evde oturduğumda hayat akmıyor, boşuna geçiyor gibi geliyor. Benim her zaman insanların içinde olmam, hep bir şeyler yapmam lazım. Bunun maddi karşılığı olsun olmasın, bu beni mutlu ediyor. Hayata daha iyi bakıyorum.
Muhtarlık seçimi bütün seçimlerden zor bir seçim. Çünkü belediye başkanı, başbakan vaatler verebiliyor ve yaptırım gücü var yerine getirebiliyor. Ama muhtarlık bu konuda zor bir şey. Muhtarın yetkileri belli bir yere kadar sınırlandırılmış. Ben yetkilerim elverdiğince yapacağım. Ben her zaman düsürt oldum. Ben okul yapacağım! Kimi kandırıyorsun? Öyle bir şey söz konusu değil. Ben yetkilerim el verdiğince nereye gidilmesi gerekiyor ne yapılması gerekiyor bunun takipçisi olacağım.
Kırıkkale de eskiden Bugüne değin gelen Pancar Şirketi Kooperatifinin Mahallemize kazanımı adına 7 den 70 e tüm mahalle sakinlerine, dinlenme, eğlence ve sohbet ortamlarının ulaşabileceği bir konsept ile merhaba demek istiyor.
Mahallemizde başta sakinlerimiz ve tüm gençlerimizin spora kazanımları adına Muhtarlığımız bünyesinde teşvik, destek ve çalışma koşullarının alt yapısı oluşturulacaktır.
Muhtarlığım dönemi Boyunca STK lar başta olmak kaydı ile, Valilik, Belediye, Kültür İl Müdürlüğü, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü ile sürekli iletişim halinde Koordinasyonlu olacağız.
Sloganım olan “Hep Birlikte El Ele, Gönülden Gönüle Bağlar Kuracağız” benim olmazsa olmazım olacak.
Her bir dakika, her bir saat bizim için, insanlık için, dünya için iyi, doğru ve yararlı işler yapma, üretme, yenilikler bulma fırsatıdır. İnsanlık için ter döken hem kendi geleceğini hem insanlığın geleceğini aydınlatır. Sözleri ile Yahya Canbulat a çıkmış olduğu bu yolda sonsuz başarılar diliyoruz.
Ayşe Alpay ile röportaj başlıyor ve ilk duyduğum söz ;
Merhaba Levent Kandemir sözlerine ekliyor.
Emek en yüce değerdir. Başarıdan geçen güzel insanlarla, yolunuz güzelleşsin ifadesinde bulunan Ayşe Alpay’ kısa anekdotlar eşliğinde ifade ediyor ve yazı dizinimi oluşturmaya başlıyorum.
İş dünyası başta olmak üzere, siyaset dünyası içerisinde de yer alan ailenin ,altı kardeşten üçüncüsü olan Ayşe Alpay, eğitim yıllarına Amasya ilinde devam etmiş, Liseyi Amasya Atatürk Lisesi’nde okumuştur.
İnsanın eğitim mezuniyeti değil mezuniyetleri olmalı inancı ile öğrenme süreklilikleri devam eden Ayşe Alpay, kendi ifadesi ile şu an ve sonrasında , insan ve topluma fayda sağlayabileceği kariyer alanlarında yer almanın, yaşamda verilmiş şans olduğuna inanıyor. Başarıda iyi niyetli düşüncenin, bilgi dolu her adımın maratonlar yaratacağı idraki ile Basın Medya İletişim, Eğitmenlik alanlarının üzerine, şimdilerde Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler alanında eğitim almaya devam ediyor.
1996 yılında Eczacıbaşı Beiersdorf A.Ş bünyesinde kozmetik sektöründe ilk çalışma hayatına başlayan Ayşe Alpay, 2001 yılı itibarı ile Uluslararası Tv ve Medya sektöründe Make-up artist olarak görev yaptı. 2004 yılı itibari ile TMSF bünyesinde Uluslararası TV kanalları artistik hizmetler biriminde çeşitli yönetim görev kadrolarında yer aldı. Türkiye’de ilk artistik hizmet birimi işletmeciliği kurmuştur. Uluslararası Görsel Yazılı medya aalnından on seneyi aşkın bir zaman dilimi içinde Ayşe Alpay ismi ile staylig ve özel çalışmada ekibi ile birlikte yer aldı.
Bunlardan bir kaçına değinirsek ”Star TV, Kral tv,” ve beraberinde , Türkiye Güzellik Yarışmaları ödül törenlerinde ki sunum ve aktivasyonlarını sayabiliriz.
Ülkemizin ve Dünyanın Uluslararası alanda başarılara imza atmış sanatçımız sevgili İbrahim Tatlıses ile özel make up Sanatçısı 9 yıl görev yapmış .
Uluslararası sahne sanatları yazılı görsel medyada adını tarihe yazdıran Ayşe Alpay 2014 senesine kadar devam eden süreçte ,make _up keyifli en güzel mesleğinin yeniliklerini ülkemize kazandırması olduğunu belirtiyor.
Ayşe Alpay yakın zamanda ise Dünyada yedi kampüsü olan bir Türkiye Üniversitesine tecrübe ve birikimleri ile Profosyenel Sanat ve Sanatçı ve Makyaj bölümü açılması adına bölüm projesine devam etmekte.
Türkiye ve Uluslararası konjektüründe çocuklar başta olmak üzere, insana dair insanı yardım adına 2011 yılından bu güne çeşitli Uluslararası Vakıf ve STK aracılığıyla ile kadar çalışmalarım devam ediyor…
Ayşe Alpay, Türkiye’de Ekonomi Gazetecileri Derneği çatısı ile birlikte ilk inşaat zirvesi ve kentsel dönüşüm. Gıda (Gastronomi)başlıklı büyük paneli İstanbul Büyük Clup Cercle Oriant gerçekleştir. Güncel hayata dokunan bir çok organizasyon hazırlamış ve yönelmiştir.
Son zamanlarda ise özel bir Uluslararası bir Vakıf Üniversitesi ortaklığı ile gerçekleşen Uluslararası bir Filim Festivalinde Koordinasyon Başkanlığı içerisinde yer almaktadır.
Vatan büyü k aşktır diyen Ayşe Alpay de ülke ekonomisi için önemli olan Cumhurbaşkanımız Sayın; Recep Tayyip ERDOĞAN ‘ın ileriye dönük projelerinden bir tanesi olan Endüstriyel kenevir bitkisinin ülkeye katkısı amaçlı yazılarının haricinde Gelişim Proje çalışmalarına devam etmektedir.
AyşeAlpay Türkiye’nin en kapsamlı sosyal sorumluluk projesi “ESKİ HÜKÜMLÜLERE VE TOPLUMA YARDIM ETMENİN AKILLI YOLU” başlıklı projesinin çalışmaları arasına almayı düşündüğünü ifade ediyor.
Türkiye’nin Kadın Sosyal Etki Girişimcisi kategorisinde olmak istedim.
Türkiye’de, kadın girişimcilere yönelik çeşitli çalışmalar yürüten, girişimcilik konusuna büyük önem veren, konuyu sayfalarına taşıyan tüm Girişimci Platformu örgütleri başta olmak üzere Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği TOBB, Ankara Ticaret Odası ATO iş birliğiyle 2006 yılından bu yana kesintisiz olarak gerçekleşen Türkiye’nin Kadın Girişimcisi” Platformuna katılma isteğim ile Türkiye’nin Kadın Sosyal Etki Girişimcisi kategorisinde olmak istedim.
Kadın girişimciler, cesaretleriyle, başarılarıyla, başka kadınlara da ilham veriyor. Öyküsü karanlıkla kalan kadınlara ışık tutuyor. O yüzden onlara destek verilmesi ve hikayelerinin paylaşılmasının öneminden bahsetmeden geçemeyeceğim.
Bir önceki dönemlerde Girişimcilik noktasında yazıları ile iz bırakarak dereceye giren Aysun Aktaş Akdoğan, Ayşegül Abacı, Hande Çilingir, Gamze Cizreli, Ebru Baybara Demir gibi başarılarıyla ülkemize gurur yaşatan pek çok kadın girişimcinin yolu da bu platformda kesişmiş olması beni bu noktada harekete geçirdi.
Türkiye’nin Kadın Sosyal Etki Girişimcisi alanında ; kadının refahı üzerine faaliyetlerde bulunan sosyal girişimcilerin bu faaliyetleri ve aktivizmlerini ele almak amaçlanırken, kadının konumuna toplumsal cinsiyet açısından bir yaklaşımla eğilmek hedeflenmiştir. Bu bağlamda katılımcıların, özellikle kadına yönelik sosyal girişimciliği anlamlandırırlarken, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin bilincinde ve dahi eşitsizliğe karşı bir tutum sergiledikleri ve bu tutumun literatürle aynı çizgide ilerlediği görülmüştür.
Ülkemizde kadın girişimcilerin karşılaştığı toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin temelinde, hala pek çok engel var. Onun dışında, en sık karşılaşılan sorunlar, ekonomik ve psikolojik temelli. Kadın girişimcilerin, harika iş fikirleri, çalışkanlığı, umudu ve azmi var. Fakat, ekonomik teşvik ve destek bulmakta, bazen de ilk adımı atmakta zorlanıyorlar. Bir de buna ek olarak toplumda; ev, çocuk ve yaşlı bakımı gibi sorumlukların kadına ait olduğu algısı eklenince, girişimcilik yolculuğu daha da zor ve fırtınalı hale geliyor. Hepsinin ortak noktasında sanırım SOSYAL Olabilme yani Sosyalleşme yatıyor.
Bir yerden başlamak gerekiyor, kendi istediğinize odaklanın diyebilirim. Bu ülkede kadın sosyal girişimci olmak zor, aslında sadece bu alan için de değil. Sosyal girişimcilik insanın kendine yaklaşma yolculuğu denebilir, kendini keşfetme yolculuğu. Bizi, kadınların birbirini desteklediği bir çıkış yolu ve umut olarak görüyorum.
Benim Sosyal girişimcilik fikrim, içinde bulunduğum sosyal gruplarda edindiğim farkındalık sayesinde oluştu. En çok desteği eşimden ve ailemden gördüm. “Kadınlar öncelikle sosyal varlıklardır. Bu nedenle sosyal destek onlar için önemlidir. Ayrıca izleyecekleri yol ve yardımı öğrenmek için böyle bir desteğe ihtiyaç duyarlar.”
Biz Kadınlar öğrenmeye daha açık olduğumuz için hem cinslerimizle çalışmak biraz daha kolay gibi görünüyor. Kadın olarak çalışma ortamına katılmamız için, ailemizden mutlak destek almamız gerekiyor.
Erkekler öğrenmeye ve gelişmeye kapalı oldukları için, onlarla çalışmak biraz daha zor gibi. Konu ile alakalı güzel bir tanımlama yapmak gerekirse, “Bir ailede kız çocuğunu çalışmalarınıza dahil etmek istediğinizde, en son kararı eğer varsa babanın vermesinin bekliyorsunuz. Bu süreçte eğer siz eğer baba ile iletişim kuramazsanız veya bu iletişim sağlıklı bir iletişim olmazsa kız çocuğu ile çalışmanız imkansız gibi görünüyor.”
Ayşe ALPAY olarak, özelimde hep şunu düşündüm. Günümüz İnternet ve teknoloji çağında, kadını, erkeği, sosyal olan her birey sosyal desteğe ihtiyaç duyuyoruz. Özelikle toplumuzda, çoğu kesimler deki kadın bireylerimiz daha çok ihtiyaç duyuyoruz.
“İnsanların birbirinin derdiyle dertlenmeyi unuttuğu, bireysel hazların egemen olduğu bu çağda Sosyal Etkinlik ruhunu canlandırmak çok önemli.” Genç kadınlarımızın her alanda üretken bireyler olması için çalışmalar yürütüyorum . İnşallah sonuç alırım.
“Eğer yaşadığınız toplumda ; Hakikatin peşinde olmak kadar, yakalanmış bir hikmetin cesaretli bir duruşla savunucusu olabilmek de önemli. “
Sosyal Etkinlik anlamında dersimize iyi çalışmalıyız.
Ürettiğimiz tüm projelerin, esasında yegâne rehber kendi öz değerlerimiz ve gerçek anlamda objektif bilimsel çalışmalarımız olmalıdır .
Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması’ Biz Kadın Girişimcilerin Sosyalleşmesi adına ;
Toplumsal dayanışma çatısı altında ,STK ‘lar ,Dayanışma ,ortak payda altında iş birliklerine adeta yol gösteriyor. Kadın girişimcilerin daha kuvvetli bir sesle kendilerini anlatabilme, duyurulabilmeleri için Bir OKUL
Ben sözlerimin sonunda şu belirtmek istiyorum.
“İstenmeyen tabuları kırmak istemeyenler, en başta biz kadınlar. Bu isteksizliğimizi yok etmemiz kadın olarak birbirimize destek olmamız gerekiyor. Üst düzey yöneticilikle ilgili kadın olarak ne kadar istekli olup karar mekanizmalarında yer alırsak o kadar çok kadınların hayatını olumlu yönde etkileriz.” İnancındayım.
Ve her başarının denenmiş bir kararla başladığını unutmasınlar…”Dünde yaşadıklarım bana tecrübe……”Yarın adına hedef, Gelecek adına Kariyer” olacağa inancını taşıyorum
Ben ve benim gibi yarışmada yer alacak bütün girişimci kadınları kutluyorum. Ülkemizde kadın girişimcilerin ve onlara destek veren kurumların da artmasını diliyorum. İnşallah Başarı hep birlikte sosyalleşen Kadınlarımız ile olur.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu – DEİK, Türkiye-Slovenya İş Forumunu, T.C. Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat, Slovenya Başbakan Yardımcısı Dışişleri ve Avrupa İşleri Bakanı Tanja Fajon, T.C. Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Osman Aşkın Bak, DEİK Başkanı Sayın Nail Olpak, Slovenya Spirit Kamu Ajansı Direktörü Rok Capl, DEİK/Türkiye-Slovenya İş Konseyi Başkanı Adnan Sezgin ve iki ülke iş insanlarının katılımlarıyla 14 Ocak 2025 tarihinde Ankara’da gerçekleştirdi.
Slovenya Başbakan Yardımcısı, Dışişleri ve Avrupa İşleri Bakanı Tanja Fajon, Slovenya’nın Türkiye ile mükemmel düzeydeki işbirliğini daha da güçlendirmek için sabırsızlandıklarını söyledi. Slovenya’da iki önemli Türk şirketinin 2 önemli altyapı projesini yürüttüğünü aktaran Fajon, yakında iki ülkeye de fayda sağlayacak sosyal bir anlaşma ve üçüncü piyasalarda işbirliği için bir mutabakat zaptı imzalamayı planladıklarını ifade ederek, “iki ülke 2011’de stratejik ortaklık anlaşması imzaladı. Türkiye, Slovenya için son derece önemli bir ortak. İki ülke gelecekte birlikte çalışmak için yüksek potansiyele sahip” dedi.
Yılın En İyi Aile Danışmanı Ödülü Hande Dengim Bağcıoğulları’nın oldu.
Türkiye’nin en prestijli ödül töreni Altın Melek Ödülleri nin 17.si düzenlenen etabı, Büyük Türkiye Gazetesi sponsorluğunda 18 Ocak 2025 Cumartesi Mercure İstanbul’da gerçekleştirildi.
Gecenin sunuculuğunu Tuğba Özay ve Hakan Bilgin’in üstlendiği Altın Melek Ödülleri, sanat, Medya ve İş dünyasının saygın insanlarını bir araya getirdi.
“Yılın En İyi Aile Danışmanı” Klasmanında ödüle Hande Dengim Bağcıoğulları layık görüldü.
Hande Dengim Bağcıoğulları, Hacettepe Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya Bölümünde okumuş, İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nü yüksek onur derecesiyle ve birincilikle bitirmiş , bir çok uzmanlığa ve mesleki yetkinliğe sahip bir Aile Danışmanı. Türkiye ve Dünyada ilk kez kendisinin kullanmaya başladığı İçsel Sanatlar Uzmanı ünvanını 16. Altın Başarı Ödülleri’nde Yılın En Özgün İş İnsanı ödülünü alarak tescillenmişti.
Hande Dengim Bağcıoğulları Ödül töreninde şu ifadelere yer verirken duygu dolu anlar yaşandı.
Dakikalarca ayakta alkışlanan Bağcıoğulları,
“Altın Melek Ödülü” nü, birkaç gün önce ani vefatıyla sonsuzluğa uğurladığım canım anneme ve rahmetli babama adıyorum. Onlar, sevgileriyle bana aile olmanın anlamını öğrettiler, iyi ki vardılar ve iyi ki varlar.. Ruhları şad olsun… Aslında insanın en gerçek ailesi, ‘İyi ki vardın’ ya da ‘İyi ki varsın’ dediklerinizdir. Hayatın bu boyutundayken ailemize, sevdiklerimize ve iyi ki varsın diyebildiklerimizi bunu ifade etmek çok kıymetli…ve hayatımın her anında yanımda olan hayat arkadaşım, eşim, benim aşk meleğim Esen… İyi ki varsın. Sevgiyle yürüdüğüm her yol ve bu yolda aldığım her ödül, aileme, yani ‘İyi ki varsın’ dediklerimin ışığına sonsuz bir teşekkürdür ve esasen mutlak ışığa bir şükrandır. Bu güzel gecede emeğine geçen herkese gönülden teşekkür ediyor ve ödüle layık görülen herkesi yürekten kutluyorum, sizler de iyi ki varsınız. İyi akşamlar..” dileklerinde bulundu.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.