Yeni Fiat 500 bir ödül daha kazandı. Fiat markasının ikonik modeli, 2022 İngiltere Yılın Otomobili (UKCOTY) ödülleri kapsamında “En İyi Şehir Otomobili” seçildi. İngiltere’nin 29 saygın otomotiv gazetecisinden oluşan jürinin oylarıyla ödüle layık görülen 500, böylece dokuz farklı kategorinin galibi ile mücadele ederek “2022 İngiltere’de Yılın Otomobili” unvanı için yarışmaya hak kazandı. Fiat 500, gerek bir Cabrio versiyona sahip olması gerekse ikonik ve çekici tasarımıyla İngiliz jürinin puanlarını aldı. Yeni ve tamamen elektrikli 500’ün bu yıl altıncı kez düzenlenen “İngiltere’de Yılın Otomobili Ödülleri”’nde “En İyi Şehir Otomobili” seçilmesinde, batarya verimliliği ve ayrıca rekabetçi fiyatı da önemli bir rol oynadı.
Değerlendirmesine “Yeni 500 ile bir ödül daha aldığımız için gururluyuz” diyerek başlayan Fiat CEO’su ve Stellantis Global CMO’su Olivier Francois “Fiat 500, marka mirası ve kültüre dayanan gerçek bir inovasyon örneği. Yeni ve tamamen elektrikli 500 ile Fiat’ın geçmişinin en iyi yönlerini gözler önüne sererken, aynı zamanda, gezegenimizin korunmasına yardımcı olmak için geleceğe odaklandık. Fiat olarak çabamız, daha iyi bir gelecek inşa etmeye yardımcı olmak için kentsel ulaşım dünyasında lider bir oyuncu olarak gücümüzü ortaya koymak. Bunu; İtalyan Dolce Vita (Tatlı Hayat) dokunuşunu insanların hayatlarına dahil ederek, kendimize özgü ve benzersiz bir tarzda yapıyoruz. Böylece insanlar hayatın güzelliğinin tadını çıkarırken, sıfır emisyon da hedefleyebiliyor” dedi.
UKCOTY jüri üyesi Alex Grant ise yeni 500’ün, elektrikliye geçiş için mükemmel bir araç olduğunu vurguladı. Fiat 500’ü farklı kullanıcılara hitap eden opsiyonlarıyla çevik, verimli bir şehir otomobili ve piyasadaki ilk sıfır emisyonlu Cabrio olduğuna da değindi. UKCOTY jüri üyesi ve serbest otomotiv gazetecisi Guy Bird ise 500’ü 1957 ikonunun bir başka harika yorumu olarak değerlendirirken; yeni Fiat 500’ün orijinal ruhunu korurken zamana mükemmel şekilde ayak uydurduğunu söyledi.
Ankara Sincan’da yaşamlarının büyük bölümünü öğrencilerini geleceğe hazırlamakla geçiren öğretmenler, yetiştirdikleri öğrencileri ile gurur duyuyor.
Kendisi Cemal Yüksel İlk Öğretim Okulunda Okul Müdürü,O bir Eğitimin Çınarı.
İnsanlığın doğumdan ölüme yaşam serüveni aynı zamanda bir eğitim sürecidir. Sürekli yeni şeyler keşfeder, hayatımızı devam ettirmek ve hem kendimiz hem toplumumuz için yararlı olabilmek için durmadan yeni bilgiler öğreniriz. Bu yüzden eğitime dair konular ve bu alanda ortaya konulan teoriler daima ilgimizi çeker..
Mevlana’nın, Yunus’un dediği gibi her gün yeniden doğmak zorundayız. Her gün farklılaşan dünyaya hazırlıklı olmalıyız. Yeni dönemin itici gücü mahalleler değil kalitedir. Kalite pasaport taşımaz.
Geleceğin mimarları dünyaya yeni şeyler söyleyebilenler, Yunus’un deyişiyle her gün yeniden doğmasını bilenler olacaktır.
Geleceğin mimarlarının en büyük sermayesi de edebiyat, kültür ve sanat olacaktır. İşte tam da bu noktada , Eğitimin Çınarı olmak; “ İrfanı sevgi, saygı, hoşgörü, yardımlaşma, kanaatkârlık ve maneviyat gibi köklü değerler üzerine kurulu kadim bir halk bilgeliğidir. Bu bilgelik yüzyıllar boyunca kuşaktan kuşağa aktarılmış, büyüklerin sözlerinde, dervişlerin sohbetlerinde, ninelerin masallarında ve dedelerin nasihatlerinde yaşamaya devam etmiştir. Bu irfanın yaşatılması ve gelecek nesillere aktarılması ise özellikle yerel bağlamda büyük bir öneme sahiptir.
Gurur duyarak her daim ifade ettiğimiz Eğitimcilerimiz, kimi doğuda, kimi batıda göreve başlayan öğretmenler, çalışmalarını ilk günkü aşkla sürdürüyor.
Şafak vakti görev yaptıkları okullarının yoluna koyulan öğretmenler, öğrencilerini geleceğe hazırlamak için yoğun çaba sarf ediyor.
Kimi “fidanım”, kimi “evlat”, kimi de “gelecek” diyerek sevdiği öğrencileri ile gurur duyuyor.
Kara tahta ve tebeşir ile mesleklerine başlayan, teknolojik cihazların hayatımıza girmesiyle akıllı tahtalarla mesleklerini sürdüren öğretmenler, çocukları geleceğe hazırlıyor.
Bugünlerde bazı öğretmenler bir yandan emeklilik hayali kurarken diğer yandan da öğrencilerinden ayrılacak olmanın hüznünü yaşıyor. Bir Dönemi kapatıp diğer bir dönemi sevgi ile bekliyor. Eğitim Aşkı Bu olsa gerek?
“Öğretmenlik çok kutsal bir meslektir” İlk görevine 1997 yılında sınıf öğretmeni olarak başladı. Ülkemizin birçok yöresinde görev aldı. 2015- 2017 yılları arasında Ankara Valiliği bünyesindeki Çocuk Dostu Şehir Ankara projesinde, Sincan İlçe Koordinatörlüğü gerçekleştirdi. Kapsamlı süreçte proje kapsamında pek çok konuda eğitim aldı Ayrıca Sincan İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünde kültür komisyonunda çalıştı 2018 yılında Sincan İl Genel Meclisi İlkokulunda görevlendirme müdür yardımcılığı, Taylan Araslı İlk okulunda görevlendirme müdür yardımcılığı, Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim ve Rehberlik Genel Müdürlüğü Üstün Yetenekliler Daire Başkanlığında görevlerinde yer alan Eğitimcimizin, 30.09.2019 tarihi itibariyle Ankara ili Sincan ilçesinde Mehmet Sündüs İçli İlkokulunda kadrolu müdür yardımcılığı görevinden 7 Eylül 2021 tarihinde görevini bırakan Eğitimcimiz . Sincan Cemal Yüksel İlk Öğretim Okulunda Okul Müdürü olarak görevine devam ediyor.
Bugüne kadar binlerce öğrenci yetiştirdiğini belirten Yasemin Dolunay Eren , “Öğretmenlik çok kutsal bir meslektir. Yetiştirdiğimiz öğrencilerimiz bugün hem öğretmen hem de farklı alanlarda Türkiye’ye hizmet etmekteler. Bundan dolayı kendimi çok mutlu ve bahtiyar hissediyorum. Ülkemize faydalı nesiller yetiştirmek için kanımızın son damasına kadar mücadele edeceğiz.” diyor.
“Her gün koşar adımlarla okula geliyorum diyen ..Eğitimcimiz “ “Çok öğrenci yetiştirdim, çocuklarımı çok seviyorum. Her gün koşar adımlarla okula geliyorum. Allah iyilik ve sağlık versin. “Küçük beyinlere bir şeyler öğretmek, öğrettikçe de öğrenmek çok güzel. Her dönemde, her gelen nesilde hep farklı bir şey öğrendik. İyi ki öğretmen olmuşum, mesleğimi çok severek yapıyorum. Her bir çocuğun yüreğine dokundum. Güzel geçti, bugün çok iyi yerlerde olan öğrencilerim var. Onlarla hiçbir zaman irtibatı koparmadık. Güzeldi, su gibi geldi geçti.”
“Çocukları yetiştirmek, bir bitkiyi yetiştirmek gibi güzel bir duygu” Öğrencilerimle birlikte olmak çok güzel. Eğitimci olmak çok güzel bir meslek. Çocukları yetiştirmek, bir bitkiyi yetiştirmek gibi güzel bir duygu. Onların belirli bir düzeye gelmesi insanı sevdiriyor.”
“Öğretmenlik bir yaşam biçimidir” Öğrencilerinin sağlıklı kalması ve etkin birey olması için eğitim verdiğini vurgulayan Eren, “Öğretmenlik bir şeyi bilmeyen kişiye yürümeyi, koşmayı, nasıl durması gerektiğini, kurallara uymayı, toplumsal yaşama birlik ve beraberlik içerisinde nasıl uyum gösterebileceklerini öğretiyoruz. Öğretmenlik bir yaşam biçimidir.”diyor.
Eğitimci aslında bir toplumun mimarıdır” İşte tamda Burada Eğitim Çınarı Olmak Ana Fikri burada yerini alıyor. “Öğretmen aslında bir toplumun mimarıdır. Yani kimi inşa ediyor, çocukları inşa ediyor. Çocuklarımız büyük bir sevgiyle yetişmenin mutluluğunu yaşıyor ve yaşatıyorlar bize. İçimizdeki çocuk hep devam ediyor.
Öğretmen öğretir, evet ama sadece ABC’yi öğretmez, öğretmen insan olmayı öğretir. Bir filozofun dediği gibi mermer için heykeltraş ne ise öğrenci için de öğretmen odur. Onu şekillendirebilme, topluma kazandırabilme. Burada öğretmene de çok büyük görev düşüyor. Kendisini donatmalı. Öğrenme yöntem ve tekniklerini, teknolojiyi kullanabilmeli özellikle günümüz şartlarında. Hiçbir öğretmen işe gidiyorum demez, okula gidiyorum der. Okula gitmek çok önemli bir şey.”
“Eğitimciler bir milletin geleceğini inşa ediyor”
Öğretmenler iyi bilir. Bir çocuğa fırsat verirseniz ve iyi bir eğitim sağlarsanız harikalar yaratır. Bugünün çocukları yarının yetişkinleri ise bunu herkes için genellemek mümkün. Fırsat tanıdığınız zaman herkes içindeki cevheri ortaya koyacaktır. Buna inandığım için İdareci oldum onlara bir nevi koçluk yapıyorum, buna inandığım için gençlerle ve aileleriyle çalışıyorum. Kendini mesleğine adamış her öğretmenin de benim gibi düşündüğüne inanıyorum. Yüreğini koyan böyle öğretmenler her gün sınıflarına, okullarına bir yenilik kazandırabilirler. Ders planlarını bir kere yapmakla yetinmezler, onları sürekli gözden geçirip daha iyi planlamaya çalışırlar, sorun yaşayan öğrencileri için sıra dışı yöntemler geliştirirler, öğretimle ilgili dört göz-dört kulak olurlar, durmadan yeni şeyler öğrenirler, sadece sınıf içinde ya da okul içinde çalışmakla kalmaz, sistemle ilgili gördükleri sorunları düzeltmek için de kolları sıvarlar, eğitimde son teknolojileri ve yeni metotları takip ederler… Kısacası dur durak bilmeden çalışırlar. Bir girişimci ruhuyla ama amatör duygularla imkansızlıkları fırsata çevirirler. Ve sonunda öğrencilerinin, velilerin hatta iş arkadaşlarının farklı bakış açıları yakalamalarını sağlarlar.
Çünkü bu öğretmenler; Tutkuludurlar Yaratıcıdırlar Empati kurarlar Asla vazgeçmezler Kaynak yaratırlar Vizyon sahibidirler Esnektirler Azimlidirler
Günün sonunda sınıflarında inanılmaz bir fark yaratırlar ama asıl amaçları toplumda fark yaratmaktır. Bunu yapmanın da, taaaa okul sıralarından işe koyulmak olduğunun farkındadırlar. İşte bu öğretmenler, sadece öğretmen değiller. Onlar GİRİŞİMCİ ÖĞRETMENLER! Velilerle birlikte sınıfını bir anlamda Alice Harikalar Diyarı’na çeviren, öğrencilerine müfredatın ötesini öğreten Yasemin Dolunay Eren , sadece eğitim verdiği okuluna değil , yöresinde başarılı işlere imza atıyor. Alkol, tütün, madde, teknoloji ve kumar bağımlılıklarıyla mücadelede sağlıklı yaşam modüllerinden oluşan, başta çocuklar ve gençler olmak üzere toplumun tamamının bu konularda bilgi ve farkındalık düzeylerini artırmayı amaçlayan Türkiye genelinde faaliyet gösteren “Bağımlılıkla Mücadele Platformu”nda aktif üye olarak faaliyetlerine devam ediyor.
Platformda ,Yesilay ve pek çok üniversite hocası alanında gönüllü çalışıyor
Sincan Kaymakamı, Sayın Levent KILIÇ’la birlikte “proje ekibi üyesi” olarak bir çok panel ve seminerde Koordinatörlük yaptı. Bunlar arasında Sincan ilçesi kan bağışı kampanyası dahilinde çalışan 9 okuldan biri olarak Türkiye rekoruna imza attılar . Toplumun her kesimine, özellikle de yardıma muhtaç, kimsesiz, yoksul ve mağdur durumda olan insanlara yardım etmeyi, eğitim, gıda, giyecek, barınma gibi ihtiyaçlarını karşılamayı görev edinmiş,”Andak Derneği “ Yönetim Kurulu üyesi olarak, iyilik hareketi ile Hatay bölgesine 147 koli hazırlanmış olup gönderim sağlanmıştır.
En Büyük Projem diye ifade ettiği Harezmi Eğitim Modeli
Harezmi Eğitim Modeli’nin öğretmenlerin disiplinler arası yaklaşım ile süreci planladığı, çocukların hayatın içinden sorunları veriye dayalı olarak belirlediği ve çözüm için fikirler ürettiği, tasarımlar yaptığı bir eğitim modeli olduğunun altını çizerek., Öğretmenlerin mesleki gelişimine, teknolojik araçların öğretmenler ve öğrenciler tarafından doğru ve etkin kullanımına, algoritmik düşünme ve problem çözme becerilerinin gelişimine katkısı sayesinde eğitimin diğer süreçlerini de doğrudan ve nitelikli olarak etkilemektedir. Bu açıdan genel bir eğitim modeli olma özelliği taşımaktadır dedi. Bu eğitim, Harezmi Eğitim Modeli’nin Türkiye genelinde yaygınlaştırılması amacıyla düzenlenen serinin bir parçası olup, öğretmenlerin modelin teorik temellerini ve sınıf içi uygulamalarını derinlemesine öğrenmelerine olanak sağlayacaktır.
Başarı Onu O Başarmayı Seviyor 25/06/2019 Başarı Belgesi – (Veriliş Nedeni: Çalışkanlık – Veren Makam: Kaymakamlık) 10/07/2020 Başarı Belgesi – (Veriliş Nedeni: Çalışkanlık – Veren Makam: Kaymakamlık) 04/10/2021 Başarı Belgesi – (Veriliş Nedeni: Çalışkanlık – Veren Makam: Kaymakamlık) 17/01/2022 Başarı Belgesi – (Veriliş Nedeni: Çalışkanlık – Veren Makam: Bakanlık) 15/04/2022 Üstün Başarı Belgesi – (Veriliş Nedeni: Çalışkanlık – Veren Makam: Kaymakamlık) 01/06/2022 Başarı Belgesi – (Veriliş Nedeni: Çalışkanlık – Veren Makam: Bakanlık) 20/09/2023 Ödül – (Veriliş Nedeni: Çalışkanlık – Veren Makam: Valilik) 31/07/2024 Başarı Belgesi – (Veriliş Nedeni: Çalışkanlık – Veren Makam: Kaymakamlık) 05/02/2025 Üstün Başarı Belgesi – (Veriliş Nedeni: Çalışkanlık – Veren Makam: Kaymakamlık
Daha fazla öğrencinin hayatına dokunabiliyorlar.
Her tarakta bezi olan bir kişi nasıl olur da öğrencileriyle ilgilenecek vakti bulabilir diye düşünebilirsiniz. Çünkü onlar uyurken, uyanıkken, okuldayken, evdeyken, yoldayken, yemekteyken ya da her neredelerse işlerinde hep daha iyi olmaya odaklanırlar. Nasıl olabilir diye düşünüyor insan değil mi? Yüreğini koymak da bu demek değil mi? Böylece yaptıkları her iş diğerlerin örnek olur, onları örnek alan öğretmenler de fark yaratmaya başlarlar. Bu bir su damlasının sudaki etkisi gibi giderek büyür.
Öğrencileriyle bilgi ve tecrübeleri ile bağ kurmayı başarırlar
Sadece kitapta yazanı anlatan öğretmenlerinizin derslerini mi dört gözle beklerdiniz yoksa hem ders anlatan hem de farklı bilgilerle sizi doyuran öğretmenlerinizinkini mi? Dersin ötesinde ders yapmak… İşin sırrı bu olsa gerek!
Diğer öğretmenler için iyi bir örnek oluştururlar
Öğretmenler de aralarında dersler ve uygulamaları hakkında sohbet ederler, öğretmenler toplantılarında deneyimlerini paylaşırlar. Öyle değil mi? İşte girişimci öğretmenlerin yarattıkları farklar böylece kulaktan kulağa dolaşır, birilerine ilham olur. Araştırmalar başka öğretmenler işbirliği yapan öğretmenlerin öğrencilerinin okulda daha başarılı olduğunu ortaya koymuş. Girişimci öğretmenler bunu farkında olmadan yaparlar.
Daha iyi eğitim metotları ve teknolojilerine fırsat yaratırlar.
Öğrencilerini, öğrenme yöntemlerini iyi kavrayan öğretmenler yepyeni fikirlerle ortaya çıkarlar. Bu bir öğretim metodu da olabilir, bir de teknoloji de. Belki Türkiye için uzak bir örnek gibi geliyor kulağa ama bugün değilse yarın, yarın değilse seneye… Girişimci öğretmenleri kimse hafife almasın. Yurtdışında bu tarz 10 yeni fikirden 8’ini girişimci öğretmenler geliştiriyormuş. Günlerinin çoğunu sınıfta geçirenler onlar. Öğrencilerin, okulun ve sistemin eksiklerini, ihtiyaçlarını onlardan daha iyi kim bilebilir. Harikalar yaratacak bir nesil yetiştirmek çok daha iyi bir geleceğin müjdecisi. Daha iyi bir eğitim sistemi, daha iyi bir öğrenme ortamı demek. Öğretmenler için ise bu yaptığının manevi karşılığını almak demek. Genç dimağlarda fark yaratmak için imkansızlıkları bilin ama görmezden gelin, elinizdekilerle yapabileceklerinizi odaklanın. Gandhi’nin dediği gibi: “Dünyada görmek istediğin değişimin kendisi ol!”
Yasemin Dolunay Eren
Sürdürülebilir yaşam bilincinin ilk adımları okullarda atılmalıdır diyerek ekliyor. Bu sebeple okul binalarındaki sürdürülebilirlik uygulamaları, gelecek nesillerin sürdürülebilir yaşam fikrini yaşayarak deneyimlemesine fırsat sağlayacağından, sürdürülebilir gelişim için kaçınılmaz bir adımdır. Yapılan değerlendirmeler sonucunda, sürdürülebilir eğitim yapılarının gelecek nesillere daha yaşanılır bir dünya bırakmak adına çocuklara ve topluma önemli mesajlar verdiği ve onlara canlı bir öğrenme merkezi oluşturduğu gözlemliyoruz.
Bizler Eğitim Çınarı olabilme adına
“Söyle bana unutayım, bana göster ki hatırlayabileyim, Beni dahil et ki anlayabileyim.” Fikri Ana temasında anlattığımız , sürdürülebilirlik eğitimi sadece çevre hakkında bilgi vermekten daha fazlasıdır. Bireyleri sürdürülebilir gelecekler yaratma konusunda motive eden, teşvik eden ve onları sürece dahil eden bir planlamayı gerektirir. Bu sadece becerileri geliştiren bir süreç değil, aynı zamanda insanların ve toplulukların sürdürülebilirliğe doğru ilerlemesine yardımcı olacak bir değişim stratejisidir. “Genç bitkiler iyi ve doğru bir güneş, su ve besin kombinasyonu sağlandığında büyür. Benzer şekilde, çocuklar ve gençler de hayatlarındaki insanlar ile en iyi şekilde birlikte çalıştıklarında ve birbirlerine destek olduklarında gelişir, desteklenir ve öğrenirler. Farklı ortamlar ve kişiler arasındaki bu bağlantılar ve ilişkiler (örneğin ev ve okul, öğretmenler ve ebeveynler) gelişim ve öğrenme için önemlidir.”
Kazakistan’ın Almatı şehrinde düzenlenen ALZ Kazakistan Uluslararası Sağlık Turizmi Fuarı, sektör profesyonellerini bir araya getirdi.
Kazakistan’ın Almatı şehrinde düzenlenen ve iki gün süren ALZ Kazakistan Uluslararası Sağlık Turizmi Fuarı, hem sektör profesyonellerini hem de tedavi arayışındaki bireyleri bir araya getirerek sağlık turizmi alanında önemli iş birliklerine sahne oldu. Fuarda Türkiye başta olmak üzere Azerbaycan, Kazakistan, Almanya, İspanya, Finlandiya, Hindistan ve Sri Lanka’dan birçok hastane ve klinik stant açtı.
Fuara katılan sağlık kurumları yalnızca hizmetlerini tanıtmakla kalmadı; aynı zamanda Kazakistan, Azerbaycan, Kırgızistan, Özbekistan, Rusya, Güney Kore ve Almanya gibi ülkelerden gelen yaklaşık 40 sağlık turizmi acentesi ve aracı kuruluşla birebir iş görüşmeleri gerçekleştirdi. Bölge halkı da bireysel olarak stantları ziyaret ederek B2C görüşmeler yoluyla doğrudan tedavi, süreç ve fiyat bilgisi alma fırsatı yakaladı.
Türkiye, Sağlık Turizminde Küresel Arenada Gücünü Pekiştiriyor
2024 yılı verilerine göre Türkiye, 1 milyon 506 bin 442 uluslararası hastayı ağırlayarak 3 milyar 22 milyon doları aşkın gelir elde etti. Bu rakamlarla Türkiye, dünya genelinde en çok tercih edilen sağlık destinasyonları arasında 7. sırada yer aldı. Diş, göz, ortopedi, kardiyoloji, onkoloji, plastik cerrahi, beyin cerrahisi, medikal estetik ve saç ekimi gibi birçok branşta sunduğu yüksek kaliteli hizmetlerin yanı sıra JCI akreditasyonuna sahip 41 sağlık kuruluşu ile dikkat çeken Türkiye, uluslararası pazarda güvenilir bir konumda bulunuyor.
Cihat Alagöz: “Almatı’daki Fuarımız Kalıcı İş Birliklerine Kapı Aralıyor”
ALZ Grup Yönetim Kurulu Başkanı Cihat Alagöz, fuara dair yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Türkiye, uzun süredir Kazakistan ve bölge ülkeleriyle sağlık alanında güçlü iş birlikleri yürütüyor. Almatı’da gerçekleştirdiğimiz bu fuar yalnızca tanıtım amaçlı değil; doğrudan randevu, danışmanlık ve anlaşmaların yapıldığı, kalıcı bağların kurulduğu bir platform oldu. 13. fuarımızı bu bölgede düzenlemekten büyük memnuniyet duyuyoruz.”
ALZ Kazakistan Uluslararası Sağlık Turizmi Fuarı’nın açılışı, Türk ve Kazak yetkililerin geniş katılımıyla gerçekleşti. Açılış törenine şu isimler katıldı:
T.C. Almatı Başkonsolosu Sn. Evren MÜDERRİSOĞLU
Ticaret Bakanlığı Uluslararası Hizmet Ticareti Genel Müdür Yrd. Sn. Alperen KAÇAR
Almatı Valiliği Turizm Başkan Vekili Sn. Gaziz TOLEBEK
T.C. Almatı Ticaret Ataşesi Sn. Ekrem Alper BOZKURT
Hizmet İhracatçıları Birliği Genel Sekreter Yrd. Sn. Üzeyir IŞIK
Kazakistan, Azerbaycan, Özbekistan, Kırgızistan ve Rusya Sağlık Turizmi Dernekleri Başkanları
ALZ Grup’un Berlin, Frankfurt, Londra, Amsterdam, Moskova ve Bakü gibi önemli şehirlerde gerçekleştirdiği sağlık turizmi fuarlarının 13’üncüsü olan Almatı buluşmasında fuar katılımcısı hastane ve klinikler, Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan, Azerbaycan, Rusya, Güney Kore ve BAE’den gelen sağlık turizmi acenteleriyle doğrudan iş bağlantıları kurdu ve Bölge halkı, fuar katılımcısı kurumlarla doğrudan görüşerek tedavi süreçleri hakkında bilgi alarak randevu oluşturma şansı yakaladılar.
ALZ Grup Yönetim Kurulu Başkanı Cihat Alagöz, fuarın ardından yaptığı değerlendirmede şu sözleri kaydetti “Kazakistan’ın Almatı şehrinde, kendi sahalarının önde gelen hastaneleri, klinikleri ve sağlık turizmi aracı kuruluşlarının katılımlarıyla gerçekleştirdiğimiz ALZ Kazakistan Uluslararası Sağlık Turizmi Fuarımızı büyük bir başarıyla tamamladık. ”
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Başkanlığımızda düzenlenen devir teslim töreninde yaptığı konuşmada, görevi kendisine layık gören Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a şükranlarını sundu.
Emeklerinden dolayı Fahrettin Altun’a teşekkür eden İletişim Başkanı Duran, görevi Altun’dan devralmanın kendisi için apayrı bir mutluluk vesilesi olduğunu söyledi.
Türkiye’nin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde geçtiği çok kritik dönemlerde hem duygu hem fikir birlikteliği açısından Altun ile çok şey paylaştıklarını belirten İletişim Başkanı Duran, “Akademiden düşünce kuruluşuna, devlet kurumlarına kadar bulunduğumuz görevlerde hem dostluğumuzu hem bu Türkiye Yüzyılı vizyonuna dair çalışmaları birlikte yapma fırsatı bulduk. Bugün kendisinden bu görevi devralmak nasip oldu. 7 yıl boyunca bu kurumun kurucu başkanı olarak çok hizmet etti. Standartları, çıtayı yükseğe koydu.” şeklinde konuştu.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.