Cumhurbaşkanı Erdoğan, emekli amirallerin yayımladığı bildiriye ilişkin düzenlenen değerlendirme toplantısının ardından yaptığı açıklamada, “Yapılan açıklamaya hak ettiği cevabı vererek millî iradeden yana tavır koyan tüm siyasi parti liderlerine ve temsilcilerine, yargı kurumlarına, üniversitelere, illerimizdeki sivil toplum kuruluşlarına şahsım, milletim adına şükranlarımı sunuyorum. Milleti ve milletin seçtiği yönetimi tehdit etme cüretini gösterenlere hadlerini yine milletimizle birlikte göstereceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde; Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal’ın katılımıyla gerçekleştirilen toplantıya başkanlık etti.
Toplantının ardından açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantıda iki gündür ülke gündemini meşgul eden emekli 104 amiralin imza attığı bildirinin ayrıntılarıyla değerlendirildiğini söyledi.
“EMEKLİ AMİRAL SIFATIYLA DA OLSA BÖYLE BİR GİRİŞİM KAHRAMAN TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ’NE YÖNELİK BİR BÜHTANDIR”
Bildiriyi, “Her şeyden önce bir gece yarısı gerçekleştirilen bu eylem, hem üslubu hem yöntemi hem de yol açacağı açıkça belli olan tartışmaları itibarıyla kesinlikle art niyetli bir girişimdir” sözleriyle değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, emekli amirallerin vazifesinin 104 tanesinin bir araya gelerek siyasi bir tartışma konusunda darbe imaları içeren bildiriler yayımlamak olmadığının altını çizdi.
Hiçbir emekli kamu görevlisinin de topluca böyle bir yola tevessül etmeye hakkı bulunmadığına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz bu amirallerin, diplomatların ve diğerlerinin son dönemde Suriye’den Libya’ya, Doğu Akdeniz’den Ege’ye, Kıbrıs’tan Karabağ’a kadar verdiğimiz mücadelelerin hiçbirinde bir araya gelerek ülkeleri için destek bildirisi yayımladıklarını görmedik. Yine bunları FETÖ’cü hainlerin başlattıkları 15 Temmuz darbe girişimine karşı milletimizin yanında yer alırken de görmedik” açıklamasında bulundu.
“Tartışmanın sebebi kesinlikle ifade özgürlüğü meselesi değildir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bildiride imzası bulunan bazı isimlerin zaten görüşlerini çeşitli medya mecralarında ve siyasi zeminlerde uzun süredir dile getirdiğine işaret etti.
Medyada görüşlerini dile getiren hiçbir isme de siyasi alandaki açıklamaları sebebiyle herhangi bir soruşturma açılmadığını veya benzeri işlem yapılmadığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Ancak, geçmişi darbeler ve bildirilerle dolu bir ülkede bir gece yarısı 104 emekli amiralin böyle bir girişimde bulunması asla kabul edilemez. Bunun adına ifade özgürlüğü diyemeyiz. İfade özgürlüğü, aksi hâlde diyerek başlayan ve ülkenin seçilmiş yönetimini darbeyle tehdit eden cümleleri de kesinlikle kapsamaz. Emekli amiral sıfatıyla da olsa böyle bir girişim kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri’ne yönelik bir bühtandır. Bu yöntem ve bu tarz ifadeler dünyanın her yerinde demokrasiye, hukuk devletine, millî iradenin üstünlüğüne saldırı olarak kabul edilir ve aynı şekilde muameleye maruz kalır.”
“BİZİM MUHATABIMIZ DOĞRUDAN MİLLETİMİZDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yayımlanan bildirinin millet nezdinde sert tepki görmesinin bir diğer sebebinin de bu bildirinin çok daha büyük bir kampanyanın parçası olarak algılanması olduğuna kaydetti.
Eski diplomatların, eski milletvekillerinin ve Türkiye’ye karşı husumetleriyle bilinen sözde aydınlardan oluşan kimi kesimlerin bir süredir benzer söylemlerle yasamayı, yürütmeyi ve yargıyı hedef aldıklarına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Üstelik bunların çoğu da ülkede dikili taşı olmayan, millete zerre faydası dokunmamış kişilerdir” dedi.
Bazı siyasetçilerin de bu kirli kampanyaya destek vererek âdeta kendilerini inkâr ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz, bildiri yayımlanır yayımlanmaz tüm siyasetçilerin kararlı bir şekilde ve en yüksek sesle karşı duruş sergilerini ve bu noktadaki duruşlarını güçlü bir şekilde beklerdik. Eğer böyle yapmış olsalardı bugün burada sadece millî iradeye verilen desteğe teşekkür için huzurlarınızda bulunacaktım” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizde yapılan tüm darbelerin, vesayetin millî irade üzerinde kurduğu tahakküm çabalarının hepsinin, demokrasi karşıtı tüm bildirilerin özellikle arkasında yer alan bir zihniyet bu defa da safını aynı istikamette belirlemiştir” ifadelerini kullandı.
Küçük ve ama örgütlü bir kesimin kontrolünden çıkmayı başaramayan Ana Muhalefet Partisi’ni bir kez daha demokrasiden yana tutum almaya çağırdığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Buna karşılık, yapılan açıklamaya hak ettiği cevabı vererek millî iradeden yana tavır koyan tüm siyasi parti liderlerine ve temsilcilerine, yargı kurumlarına, üniversitelere, illerimizdeki sivil toplum kuruluşlarına da ayrıca şahsım, milletim adına şükranlarımı sunuyorum. Her zaman ki gibi bizim muhatabımız doğrudan milletimizdir. Bugün de yaşananların muhasebesini milletimizle birlikte yapmak, yol haritamızı milletimizle paylaşmak üzere bir araya geldik. Milleti ve milletin seçtiği yönetimi tehdit etme cüretini gösterenlere hadlerini yine milletimizle birlikte göstereceğiz.”
“TÜRKİYE’DE DEMOKRASİYE YÖNELİK HER SALDIRI BU TARZ BİLDİRİLERİN ARDINDAN GELDİ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bazılarının bildiriye karşı “Bunda büyütülecek ne var” diyerek küçümseme yoluna gittiğini belirterek Türkiye’de demokrasiye yönelik her saldırı bu tarz bildirilerin ardından geldiği uyarısında bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “27 Mayıs’ta merhum Menderes’e böyle yapmışlardır. 12 Mart yönetimi yine bir bildiriyle müdahale etmiştir. 12 Eylül’den önceki hükûmetleri aynı şekilde tehditle sindirmeye çalışmışlardı. 28 Şubat’ta ülkenin meşru yönetimine bu pervasızlıkla saldırmışlardı. Kendi hükûmetlerimiz döneminde ise bu tür girişimlere karşı en ağır tepkiyi ortaya koyduğumuz için gerisini getiremediler” açıklamasında bulundu.
Millî iradeye yönelik açık tehditler karşısında derhal ve en etkin şekilde tavır alınmadığı takdirde işin sonunun nereye varabileceğini milletin yakın tarihten çok iyi bildiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İşte bu sebeple yayımlanan bildiriyi özellikle dikkate alıp gereken her tedbiri uygulama kararlılığımızı ortaya koyuyoruz. Elbette bu meseleyi siyasi istismar aracı hâline getirmek isteyenler çıkacaktır. Onlarla da sandıkta hesaplaşacağız” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin kimin demokrasinin ve hukuk devletinin yanında durduğunu, kimin darbecilerin ve vesayetçilerin koltuğunun altına girdiğini gördüğünü aktararak, “İnşallah 2023 seçimlerinde tüm bu yaşananları milletimizin takdirine sunacak, istiklal ve istikbal yolunda verdiğimiz mücadelenin neticesini hep birlikte takip edeceğiz” diye konuştu.
Söz konusu bildiride Montrö Sözleşmesi ile basında ve sosyal medyada yer alan bazı görüntülerin konu edildiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hiç şüphesiz boğazların kontrolünü uluslararası bir komisyon yerine pek çok sınırlamayla da olsa Türkiye’ye bırakan bu sözleşme dönemin şartlarında önemli bir kazanımdır” şeklinde konuştu.
“Her şeye rağmen Montrö’nün ülkemize sağladığı kazanımları önemli görüyor ve daha iyisi için imkân bulana kadar bu sözleşmeye bağlılığımızı sürdürüyoruz” vurgusunda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Montrö Sözleşmesi’nin bugüne kadar akademik dünyada, medyada, diplomasi ve askerî cenahta çok kez tartışıldığını ve Sözleşme’nin tüm boyutlarıyla tartışılmaya da devam ettiğini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün de Montrö Sözleşmesi’nin tartışılmaya açılmasının TBMM Başkanı Mustafa Şentop’a, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı aldığı günlerde yöneltilen bir soru üzerine başladığını anımsatarak, “Kendisi de bir hukukçu olan Meclis Başkanımız tamamen teorik olduğunu belirttiği bir cevap vererek konuyu izah etmiş, fakat Montrö’den çekilme diye bir durumun olmadığını da açıkça belirtmiştir” dedi.
Emekli amirallerin bildirisinin omurgasını da Montrö Sözleşmesi’nin oluşturduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şayet amaç Montrö Sözleşmesi ile ilgili tartışmaya katkı sağlamaksa bunun mecrası bildiri yayımlamak değil, akademik dünyada ve medyada görüş ifade etmektir, nitekim bu zaten yapılmaktadır. Hiç kimse de akademideki, medyadaki, siyasi alandaki tartışmalar sebebiyle kimsenin yakasına yapışmamış, meseleyi başka mecralara çekmeye çalışmamıştır. Ancak önceki gece yayımlanan bildiri tamamen bu çerçevenin dışında bir eylemdir” sözlerine yer verdi.
“MONTRÖ SÖZLEŞMESİ’NDEN ÇIKMAYLA İLGİLİ HÂLİ HAZIRDA NE BİR ÇALIŞMAMIZ NE DE NİYETİMİZ VAR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kanal İstanbul ile Montrö Sözleşmesi arasında kurulan bağın da temelden yanlış olduğunun altını çizerek, “Türkiye Kanal İstanbul sayesinde İstanbul Boğazı’ndaki ağır deniz trafiği yükünü hafifletirken, Montrö’deki sınırlamaların dışında tamamen kendi egemenliğinde bir alternatife de kavuşmuş olacaktır. Bu bizim egemenlik mücadelemizdir” diye konuştu.
Kanal İstanbul’un, Türkiye’nin boğazlardaki egemenlik haklarını güçlendirecek bir proje olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Atatürkçülük ve Cumhuriyetçilik adına Türkiye’nin millî egemenlik haklarını tahkim edecek böyle bir projeye karşı çıkanlar en büyük Atatürk ve Cumhuriyet düşmanıdır” dedi.
Cumhurbaşkanı ve ülkenin en büyük partisinin Genel Başkanı olarak vazifesinin Türkiye’nin ve Türk milletinin hak ve menfaatleri neyi gerektiriyorsa onu yapmak olduğunu yineleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Montrö Sözleşmesi’nden çıkmayla ilgili hâli hazırda ne bir çalışmamız ne de böyle bir niyetimiz vardır. Ama gelecekte bu ihtiyaç ortaya çıkarsa ülkemizi dahi iyisine kavuşturmak üzere her sözleşmeyi gözden geçirmekten de çekinmeyiz. Bunları da uluslararası anlaşmaya veyahut da tartışmaya açarız” şeklinde konuştu.
“TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ’NİN DİSİPLİN ANLAYIŞIYLA BAĞDAŞMAYACAK FOTOĞRAF VEREN ASKERE OLUMLU BAKMADIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bildiride yer alan ikinci meseleye dair de şu değerlendirmelerde bulundu: “Biz geçmişte cübbeleriyle seçilmiş hükûmete karşı düzenlenen mitinglere katılan rektörlere demokrasi ve hukuk adına karşı çıkmıştık. Geçmişte cübbeleriyle siyasi iktidarı hedef alan brifinglere iştirak eden yargı mensuplarını da demokrasi ve hukuk adına eleştirmiştik. Yine biz geçmişte üniformalarıyla millî iradeyi çiğneyen askerlerin yaptıklarını demokrasi ve hukuk adına doğru bulmadığımızı açıkça söylemiştik. Bugün de aynı yerdeyiz. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin disiplin anlayışıyla bağdaşmayacak fotoğraf veren askere de olumlu bakmadık, bakmayız. Bunun münferit bir hadise olduğu açıkça bellidir. Söz konusu görüntünün yayınladığı gün Türk Silahlı Kuvvetlerimiz zaten kendi içinde çok yönlü bir idari soruşturmayı hemen başlatmış ve sonuçlandırmıştır. Hâlen konu üzerinde çalışan Millî Savunma Bakanlığımız da kendi üzerine düşeni mutlaka yapacaktır. Bizim de yanlış bulduğumuz bu görüntünün ülkenin ve milletin topyekûn huzursuzluğuna yol açacak bir bildirinin bahanesi olarak kullanılmasını ise kesinlikle art niyetli görüyoruz. Aynı şekilde tamamı da yalan veya yanlış olan bilgilerle Millî Savunma Üniversitemizi laiklik ve Atatürkçülük tartışmalarının içine çekmeye çalışanlar da sinsi gayeler taşıyor. Geçmişte darbe imalarını ‘genç subaylar rahatsız’ diyerek ifade edenlerin Millî Savunma Üniversitemiz sayesinde artık bu imkândan mahrum kalınca işi emekli amirallere havale ettikleri anlaşılıyor.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, demokrasi ve hukuk içinde çözülecek meselelerin darbe imalı bildirilerin bahanesi hâline dönüştürülmesinin, siyasi otoriteye rağmen Anayasaya bağlılık gösterisi değil tam tersine Anayasa’ya yönelik açık tehdit olduğunun altını çizdi.
Yaşanan tartışmanın bile Türkiye’nin darbe dönemlerinin ürünü bir Anayasa’dan yeni ve sivil bir Anayasa’ya geçiş ihtiyacını ispatlamaya yeterli olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin geleceğine umutla bakmaya en çok ihtiyacı olduğu bir dönemde milletin ve özellikle de gençlerin morallerini bozacak hiçbir hareketi müsamahayla karşılayamayacaklarını kaydetti.
Ana Muhalefet Partisi’nin başını çektiği bir kesimin de bu tartışmanın ekonomik sıkıntıların üzerinin örtülmesi amacıyla kullanıldığını iddiasını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hâlbuki ekonomiye asıl zararı kendilerinin sürekli körüklediği bu tür tartışmalar vermektedir. Çarşamba günü Türkiye ekonomisinin salgın şartlarında hangi başarıları ortaya koyduğunu ayrıntılı şekilde milletimizle paylaşacağım. Kendi ülkelerinin ve milletinin felaketinden iktidar devşirme peşinde koşan muhterisleri milletimizin takdirine havale ediyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, söz konusu bildiriye imza atan 104 kişi arasında CHP üyesi kişilerin, eşi, oğlu, yakını bu partiye üye kişiler bulunduğuna dikkati çekerek, “Şimdi bunları da yakın zamanda yazılı ve görsel medyada göreceksiniz. Ve bu işin merkezinde aslında Ana Muhalefet Partisi’nin ta kendisi var” diye konuştu.
Türk ekonomisini yatırım, istihdam, üretim ve ihracat temelinde büyütmeyi, çok daha iyi yerlere getirme mücadelesi vermeyi sürdüreceklerini tekrarlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’ye neler kazandırdıklarını, yatırımları Çarşamba günü yapacağı millete sesleniş konuşmasında açıklayacağını bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Demokrasimizi de millî iradenin üstünlüğü temelinde darbelere, cuntalara, vesayete karşı gerektiğinde canımız pahasına mücadele ederek güçlendirecek, geliştireceğiz” sözleriyle konuşmasını tamamladı.
09 Eylül 2022 tarihli Türk İş dünyası Haber gazetemizde İyi ki varsın isimli yazı dizimizin konuğu olan; Teknoloji, bilişim, sanayi, ticaret ve ülke ekonomisinde girişimci ruhunun ötesinde, bir o kadar başarılarını anlatılmakla bitiremeyeceğimiz, aydınlatma sektöründe ilklere imza atmış değerli iş kadını , NERO TEKNİK TEKNOLOJİ -NERO TECH Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Akın Ekiz isminde 9 yaşında bir erkek çocuk annesi olan Akın ; “Dünden Bugüne Yarından Geleceği ‘nde ağırlamak bizler adına onur kaynağı oldu.
Yaşadığımız sürece bize pek çok imkan sunulur. Hayat, “işte fırsat sana. Düşün, aklını kullan ve girişimde bulun. Çalış, çabala yeni imkanların yolunu bul,” der. Biz bu imkanların farkına varıp, üzerinde düşünüp, ilk adımı atmaz isek, fırsat uçup gider. “Dün” tecrübedir ve “Bugün” dünün öğrencisidir. Eğer dünden doğru ders almışsak, bugün yeni bir bilgi ve tecrübe edinmiş oluruz. Dünü silemezsin, yarını yazabilirsin, bugün ise fırsattır, kullan!..
Unutmamalıyız, dünya üç gündür; dün, bugün, yarın…Bu Cenabın bizlere lütfu olup, istinasız bizlere sunulan bir hediyedir. Çoğunlukla bunun değerini bilmeyiz. Aldığımız nefesin, içtiğimiz suyun, yaşadığımız doğanın değerini bilmediğimiz, unuttuğumuz gibi… Her bir dakika, her bir saat bizim için, insanlık için, dünya için iyi, doğru ve yararlı işler yapma, üretme, yenilikler bulma fırsatıdır. İnsanlık için ter döken hem kendi geleceğini hem insanlığın geleceğini aydınlatır.
Özgür Akın Firması NERO TEKNİK TEKNOLOJİ -NERO TECH i anlatırken ;
Yüksek teknoloji ürünlerinin yatırımcısı, üreticisi, distribütörü gibi unvanlarla sektörde yer alan firmamız; siber güvenlik, dijital dönüşüm, yapay zeka ile üretim çözümleri, akıllı sözleşmeler gibi çeşitli alanlarda profesyonel hizmetleri sunarken …. NERO TEKNİK olarak ; bugün şirketimiz anlamında tüm marka ve pazarlama faaliyetlerimizin yanında özel olarak bir de işveren markası olması adına çalışırken ,hep söylediğimiz gibi bir şirketin değeri ekibindeki kişilerin marka değeri toplamı kadardır. İşveren markasının tüm çalışanları kapsayıcı bir biçimde sahiplenmesi olmazsa olmaz bir yaklaşım.
İşveren markası süreçlerimiz esnasında Tedarik Zinciri Direktörü Fatma Aksu ve İş Geliştirme Direktörü Gökhan Aryiz’ e özverili çalışmalarından ötürü şükranlarımı sunmak istiyorum Her geçen gün daha karmaşık hale gelen ve çeşitlenen, aynı zamanda sadece Ar-Ge faaliyetleri ile sınırlı kalmayan teknolojinin üretimi; zaman, insan kaynağı, kültür, ekonomik rekabet, eğitim sistem ve düzeyi, sanayi geleneği gibi birçok unsura bağlıdır.
Üretimde ulusal olduğu kadar, uluslararası boyutu da yeterince değerlendirilmeli, gelecekle ilgil uzgörü (Forcasting) çalışmalarına dayandırılmalıdır. İlkelisini Yarınlara taşıyoruz. • HYAS Protect, kötü amaçlı ve uygunsuz web aktivitelerini engeller, fidye yazılımı, oltalama ve diğer siber saldırı türlerini önler. Kurulumu son derece kolaydır, anında koruma sağlar ve tehditlere karşı sınıfının en iyisi koruma sunar.Dünyanın en iyi verileri ve gerçek zamanlı istihbaratı kullanarak saldırıları anında tespit edin, durdurun ve analiz edin. Çözümlerimiz, gelişmiş kötü amaçlı yazılımlara ve aktif tehditlere karşı proaktif olarak savunma sağlamak için tespit, koruma ve benzeri görülmemiş görünürlük sunar. • Fabrika İşletim Sistemi Sayesinde Üretiminiz ve Maliyetlerinizi ERP yazılımınızı verimli bir şekilde yönetmenizi sağlar. Konvensiyonel OEE takibi değil, bir işletim sistemi ile tüm parametreleri anlık olarak analiz ederek öngörülü şekilde karar mekanizmalarına hızlı aksiyon aldırtır ve bu sayede beklenmedik duruşlarını azaltırken, verimli katam değerli zamanlarını artıracak şekilde karlılığı yükseltir. • Kullanıcı dostu bir arayüz üzerinden kolayca kalıp sözleşmeler oluşturabilir, yapay zeka ile sözleşmelerinizi analiz edebilir ve güvenli bir şekilde blok zincir, fiziksel veya bulut sunucularda depolayabilirsiniz. Ayrıca, dijital imza ile birlikte uzaktan sözleşmeleri kolayca tamamlayabilirsiniz.
Özgür Akın ; Türkiye’de Dünden Bugüne Bilişim Enstitüleri başlığı altında aktarılmak istenen; Bilişim Enstitülerin akademi dünyasındaki yeridir. Bilişim; Bilginin otomasyona tabi tutulması ve teknoloji ile harmanlanmasıyla elde edilmiş sonuçlardır. Bilişim dünyası ise bilgisayar sistemlerinin insanların ihtiyaçlarına göre düzenlendiği bir platformdur. Bilişim, bu bilgi dünyası ile köprü kurar. Ayrıca, bilişim; günlük hayatımızda dâhil olmak üzere, gerçekleştirilen tüm faaliyetler için, eksikleri tamamlayan ve mevcudu hızlandıran bir yapıya sahiptir. Zaman ile yarıştığımız günümüz yaşantısında konu ne olursa olsun bize çözüm yaratabilen bilişim, gerek sosyal gerekse iş hayatımız için sürekli andığımız, vazgeçilmez bir kavram haline gelmiştir. Bilişim çağında, ülkelerin; büyüme, rekabet etme, istihdam sağlama, dünya ekonomisinde pay sahibi olmaları bilişim ve teknoloji alanın da sahip oldukları üstünlüğe bağlıdır. Bilim ve teknolojinin ülkeler üzerindeki, kalkınma ve verimlilik etkisi büyüktür. Diyerek adeta Yazı Dizimizin ana Teması olan “Dünden Bugüne Yarından Geleceğe “ e atıfta bulunuyor.
“Yapmamız gereken şeyler arasında en başta olması gereken “Kendinizi Sevmeniz. Kendinize her şey den herkezden çok DEĞER vermeniz” diyerek ; Dün, Bugün, Yarın,hata yapacağım bir gün değil’ diyerek işe başlamanın önemine vurgu yapıyor. Dijital dönüşüm kapsamında artırılmış gerçeklik ile başlayan NERO TEKNİK TEKNOLOJİ -NERO TECH serüvenimiz bugün yapay zeka ile fabrika işletim sistemi, DNS seviyesinde siber güvenlik, akıllı sözleşmeler gibi alanında tartışmasız çözüm üreten teknolojiler ile devam ediyor.
Türk girişimlere ve girişimcilere verdiğimiz destek ile doğru ürün ve doğru iş alanını bir araya getirme hedefiyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. ‘’İş yaşamının hangi seviyesinde olursanız olun, ister Ticari , ister Bürokratik….. önce her konuda kendinizle konuşmanız ve doğru bir sonuca ulaşmanız gerekir, sizi mutlu eden farkındalık hem kazanç hem de başarı kapılarınızı açacaktır” Diyor. Başarı – yaparken, krizlerin farklılıklara bürünerek ve her seferinde yeniymiş izlenimi bırakarak ortaya çıktığının; oysa incelendiğinde krizlerdeki benzer özellikleri ve temel neden–sonuç ilişkilerini görmenin mümkün olduğunun altını çiziyor.
İşte tamda bu noktada aklımıza şu geliyor.
Doğup büyüdüğü memleketi İzmir başta olmak üzere , Bölgesinde sürdürülebilir hizmetleri arasında “ Global Firmalar başta olmak üzere Ekonomik ve Finansal anlamda sürdürdüğü projeler ile insanlara dokunan yaklaşım ve hizmetleri bunun en açık göstergesi.
Özgür Akın ın Gelecek ile palanlarını inceleme imkânı bulduğumuz vakit, “Yarın yaparım, yarın yaparım deme! Bugün de dünün yarınıydı, ne yapabildin?” sözü ile adeta yazı dizimizin “Gelecek” ile alakalı temasına ışık tutuyor.
Özgür Akın ,bu engin deneyim, bilgi, beceri ve başarılarının devam etmesinin, ülkemiz adına Bilişim ,teknoloji alanında, katacağı pozitif değerlerin bilinci ile saygılarımızı sunuyoruz. Levent Kandemir
Asya ve Avrupa kıtalarını birbirine bağlayan, tarihte birçok medeniyete beşiklik yapmış eşsiz bir şehir… Tüm ziyaretçileri kendisine aşık eden biyografisi ile, bir kere gelindi mi tarihi eserlerini, coğrafyasını, kültürünü ve eşsiz doğal güzelliklerini insana hiçbir karşılık beklemeden sunan, ülkemizin ekonomi, sanayi, turizm ve medeniyetler şehri İstanbul…
Esin Şengil, 1976 yılında Üzerine şarkılar, şiirler, nice hikâyeler yazıldığı İstanbul’da doğdu. Eğitim yıllarının büyük bir bölümünü bu şehir de tamamlayarak, kariyerinin ilerleyen dönemlerinde; iş yaşamında katılımlar ve geçişler nedeni ile Ankara’ya yerleşti. Kendi ifadesinde belirttiği gibi ; Ankara, Türkiye’nin siyasi ve idari başkenti olmasının yanı sıra eğitim, sağlık ve savunma sanayi gibi birçok alanda önemli bir merkezi konumunda ,Bu şehre yatırım yapacaklar için konut projeleri, hala en güvenilir yatırım araçlarından biri. Özellikle şehir merkezine yakın, ancak gelişmeye açık bölgelerdeki projeler cazip fırsatlar sunuyor. Burada şunu ifade etmeden geçemiyoruz ki, eğitim dünyasından iş hayatına uzanan yolculuğunda birçok farklı alanlarda da başarıyla görev aldı.
Özel hayatında, evli ve iki çocuk annesi olan Esin Şengil, ailesiyle birlikte doğayla iç içe olmayı seven bir yaşam tarzını benimsemiştir. Karavanla kamp yapma ve motosikletle seyahat etme tutkusu, ona doğanın ve yolculuğun verdiği özgürlüğü sunuyor. Bu aktiviteler, hem kendisi hem de eşi için hayatın monotonluğundan uzaklaşmak ve yenilenmek adına önemli birer kaçış noktası.
Eğitim sektöründe uzun yıllar aktif olarak yer alan Şengil’in ; mental aritmetik, satranç ve akıl oyunları eğitmenliği yaparak birçok öğrenci yetiştirdi. Satranç tutkusunu daha ileriye taşıyan Esin Şengil, bu alanda sertifikalı bir eğitmen olmasının yanı sıra, satranç hakemi belgesine de sahip. Eğitim dünyasındaki bu başarıları, onu disiplinli ve analitik düşünme becerileriyle ön plana çıkardı.
2016 yılında bir hobi olarak başladığı alevde cam şekillendirme sanatı, zamanla büyük bir tutkuya dönüştü. Sanatsal yaratıcılığını profesyonel bir iş alanına taşıyarak, bu alanda çeşitli eserler üretti. Cam sanatı, Esin Hanım’ın hayatında yaratıcılığın, sabrın ve estetiğin bir araya geldiği önemli bir uğraş haline geldi. Ancak Esin Şengil, sadece sanatsal alanda değil, iş dünyasında da kendini kanıtladı. Son üç yıldır gayrimenkul danışmanlığı yapıyor ve bu alanda kendini sürekli geliştiriyor. Global Luxury ve ticari gayrimenkul konularında aldığı eğitimlerle uzmanlık kazanarak, gayrimenkul sektöründe fark yaratıyor. Gelişen gayrimenkul pazarını yakından takip ederek, müşterilerine en iyi hizmeti sunmak adına çaba sarf ediyor.
Esin ŞENGİL , güçlü ve sağlam duruşunun yanında sahip olduğu özgüven, edindiği saygın konumu perçinleyerek, yakalamış olduğu başarıyı şahsıyla bütünleştiriyor. Çünkü o başarıyı, başarı da onu seviyor.
Esin Şengil, gayrimenkul sektöründe sadece bilgi ve deneyimiyle değil, aynı zamanda geniş bir network ağıyla da dikkat çekiyor. Bu amaçla, sektördeki bilgi birikimini artırmak ve bağlantılarını genişletmek için Tügem (Tüm Girişimci Emlak Müşavirleri Derneği) ve Kamu-Der (Kamu Görevlileri ve Çalışanları Derneği) gibi önemli sivil toplum kuruluşlarında yönetim kademelerinde görev alarak sektördeki konumunu güçlendirdi.
Emlak sektöründe , sürekli büyüyen, dinamik ve insan odaklı bir sektör olması sebebi ile İnsanların hayatlarına dokunmak, onlara yaşam alanları veya kazanç sağlayacak yatırımlar sunmak adına bu benim adına motivasyon kaynağı oldu. Başarıyı sadece finansal kazanç olarak değil, insanların yaşamlarına değer katmak ve onların mutluluğunu sağlamak olarak gören bir stratejisi var. 17 yıllık eğitmenlik hayatında kendisine en yakın meslek dalı olarak gayrimenkul danışmanlığını oldu. Coldwell Banker çatısı altında Coldwell Banker Neos ailesinin üyesi ve Yenice Team takım oyuncusu olarak mesleğe başladı ve halen sektör bileşenlerinden birisi Network özellikle emlak sektörü için oldukça önemli. Peki network için emlak sektörünün olmazsa olmazı diyebilir miyiz sorusuna verdiği cevapla adeta Sektör Bileşenlerine özel bir mesaj veriyor
Gayrimenkul Sektöründe “ Network” adeta bu sektörün bel kemiği konumunda . Emlak sektörü, büyük ölçüde insanlar arası ilişkiler üzerine kurulu bir iş. Doğru insanlarla bağlantı kurmak, yeni iş fırsatlarına ve müşteri portföyünün genişlemesine olanak tanır. Ayrıca, emlak sektöründe başarılı olmanın yollarından biri de tavsiyelerle gelen müşteri akışıdır. Bu nedenle güçlü bir network kurmak, sektörde uzun vadede sürdürülebilir bir başarı sağlamanın anahtarıdır. Yenice Team takımında sistem olarak yani (networking) konusunda iyi bir danışmanın sürekli temas halinde olması gerekiyor. Temas ettiği kişileri ve ortaya çıkan işleri takip etmesi gerekiyor. Kişilere temas eden ve süreci dikkatlice takip eden bir danışmanın, doğru rakamlı pazarlama yetki talebi alması ve akabinde de ürünlerine kısa sürede yazılı teklif alarak portföyü işleme çevirmesi kaçılmazdır.
Esin Şengil, hem iş hem de özel hayatında sürekli gelişimi ve dengeyi hedefleyen, aynı zamanda doğayla iç içe, sanat ve ticareti başarıyla birleştiren çok yönlü bir birey olarak yaşamını sürdürüyor. Hangi Sektörde olursanız olun başarılı olmak için sürekli olarak kendinizi güncellemenin öneminin yanı sıra ; Eğitimler almak, piyasayı yakından takip etmek ve trendleri anlamak çok önemli diyerek ekliyor . Ayrıca, sabırlı ve azimli olmanız gerekiyor; bu sektörde başarı bir gecede gelmez, zaman ve emek ister. Müşteri ilişkilerinde ise dürüst ve şeffaf olmak, güven inşa etmek en önemli unsurlardan biri. Yeni başlayanlara önerim, iyi bir mentor bulmaları ve tecrübeli kişilerden öğrenecekleri çok şey olduğunu unutmamalarıdır.
İş yaşamımda İdol olarak kabul ettiğim Ülkemizin Saygın İş İnsanı Merhum Vehbi KOÇ’ un şu sözlerini her daim kendime indirgeyerek rehber edindim diyor ve ekliyor. “Daima doğru olanı yapmaya gayret gösterdim. Aileme, memleketime ve yaşadığım çağa hizmet ettiğim inancıyla büyük bir huzur duyuyorum.
Hayatta başarılı olmanın sırları arasında belki de en önemlisinin, başkalarının tecrübelerinden yararlanmak, verilen öğütleri can kulağı ile dinlemek, ilgili yayınları dikkatle okumak ve kazanılan bilgileri değerlendirmek olduğuna inanıyorum.”
Ülkemizde Esin Şengil’in Gayrimenkul Sektöründeki Danışmanlık Hizmetleri alanlarında ki “Başarı Onu O başarmayı Seviyor” sloganı altındaki varlığı ve Başarıları ile son 3 yıldır Mastertürk çatışı altında Coldwell Banker NEOS Gayrimenkul ofisin de toplumsal, etnik ve kaynağı insan olan gelişmeler yanında…. mental aritmetik, satranç ve akıl oyunları eğitmenliği, Sanatsal yaratıcılığı yanı sıra, ülkemizde gerçekleştirmiş olduğu sosyal sorumluluk projeleri, konferanslar, paneller ve yayınlar gibi etkinlikler ile sektöründe istihdamın, kaynakların, iş gücü kaynaklarının da önünü açıyor.
Ülkesine olan sevdası, girişimci ruhu, Sektöründeki yaratıcılık özelliği ve bilge kişiliği ile toplumun sevgisini ve takdirini almış vasıfları üzerinde bulundurması ve ayrıca, ülkesine kazandırdığı değerlerden dolayı,
Sierra Leone’nin Türkiye’deki ilk büyükelçisi olan Mohamed Hasan Kaisamba, Uluslararası Yatırım ve İş Konfederasyonu (ULUSKON) Başkanı Nezaket Emine Atasoy’u makamında ziyaret etti. Ziyarette Türkiye ve Sierra Leon arasındaki ticari ilişkiler hakkında fikir alış verişi yapıldı.
İŞ BİRLİKLERİ MASAYA YATIRILDI Görüşmede tarım, tekstil, madencilik ve savunma sektörlerinde potansiyel iş birlikleri konuşuldu. Büyükelçi Mohamed Hasan Kaisamba, Türkiye’nin Sierra Leone için stratejik önem taşıdığını belirtti ve bu iş birliklerinin ilerleyen dönemde ilgili makamlarla detaylı olarak ele alınacağını söyledi. Uluskon Başkanı Nezaket Emine Atasoy ise ithalat ve ihracat stratejilerinin her iki ülkenin ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde belirlenmesinin önemine dikkat çekti.
KAİSAMBA: YAKIN ZAMANDA İŞ BİRLİĞİ GİRİŞİMİNDE BULUNACAĞIZ Sierra Leone’nin Büyükelçisi Mohamed Hasan Kaisamba, Türkiye’nin sanayi ve ticaret açısından büyük potansiyele sahip bir ülke olduğunu belirterek, ‘’Sierra Leone ile Türkiye arasında bazı alanlarda ticari işbirliği yapılması için çalışmalarımız devam edyor. Bu bağlamda Uluskon Başkanı sayın Nezaket Emine Atasoy ile verimli bir görüşme gerçekleştirdik. Yakın zamanda resmi girişimlerimiz de yaparak iki ülke arasında kalıcı bir ticari köprü kurmayı istiyoruz’’ dedi.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.