Connect with us

DÜNYA

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye bizim ortak çatımız, İstiklal Marşı bizim ortak andımızdır”

Avatar

Published

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstiklal Marşı’nın Kabulünün 100. Yılı ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma Programı’nda yaptığı konuşmada, “Türkiye bizim ortak çatımız, İstiklal Marşı bizim ortak andımızdır. Her karışında bir şehidin yattığı bu topraklar hepimizin ortak yurdudur” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen İstiklal Marşı’nın Kabulünün 100. Yılı ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma Programı’na katılarak bir konuşma yaptı.

“BİZ MAYASI ŞİİRLE YOĞRULMUŞ BİR MİLLETİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, davetlerine icabet ederek Mehmet Akif’in aziz hatırasına sahip çıktıkları için konuklara şükranlarını sunarak, “Soğuk bir kış gününde gençlerin omuzlarında ebediyete uğurladığımız Mehmet Akif Ersoy’u bir kez daha rahmetle hürmetle yâd ediyorum” dedi.

“Biz mayası şiirle yoğrulmuş bir milletiz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Anadolu toprakları şairleri sultan, sultanları şair kılan, kudretin kelamdan ve kalemden neşet ettiği bereketli topraklardır. Bu topraklar Yunus Emre, Hacı Bayram, Fuzuli, Nedim, Nabi, Erzurumlu Emrah, Baki, Şeyh Galip, Nef-i, Süleyman Çelebi, Yahya Kemal gibi nice söz üstadını yetiştirerek tüm insanlığa armağan etmiştir. Edebiyatın incelikleri döneme göre farklılıklar arz etse de onlar aynı kaynaktan beslendikleri için hep aynı manayı dile getirmişlerdir. Mısralarında bazen aşkı, bazen hüznü, bazen birliği, kardeşliği, vatan sevgisini dile getiren bu köklü geleneğin geçtiğimiz yüzyıldaki en güçlü temsilcisi hiç şüphesiz Millî Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’dur. ‘Hayal ile yoktur alışverişim, ne gördüysen onu söylemişim’ diyen Mehmet Akif kadar hayatı şiirine şiiri de hayatına aksetmiş pek az şair bulunur.”

Mehmet Akif’in inandığı gibi yaşadığı, çilesini çekmediği hiçbir fikre, gönül imbiğinde damıtmadığı hiçbir düşünceye eserlerinde yer vermediğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “O, eserleri, vaazları, makaleleri, mücadeleci kişiliği ile milletimizin kalbinde taht kurmuş bir karakter abidesidir. Akif yaşayışıyla duruşuyla İstiklal Şairi sıfatını ziyadesiyle hak etmiş bir anıt insandır. Ne merhum Mehmet Akif’te ne de millette mevcut olmayan hiçbir duygu, hiçbir haslet İstiklal Marşı’na girmemiştir” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cenap Şahabettin’in Mehmet Akif için “Hiç kimse Akif kadar saf ve şeffaf bir billur-i beyan içinde menazır-ı milliyeti teşhir etmemiştir” dediğini hatırlatarak merhum Mehmet Akif Ersoy’un milleti kıyama çağıran bir millî mücadele önderi olduğunun altını çizdi.

Mehmet Akif’in, Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından Millî Mücadele’ye katılmaya çağrılan ilk şair olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, merhum Ersoy’un hayatından kesitler anlattı.

Mehmet Akif’in cesur birisi olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Haksızlıklar karşısında dili bağlı durmayı kendine yediremez. ‘Şudur benim cihanda en beğendiğim meslek, sözüm odun gibi olsun hakikat olsun tek.’ diyerek doğru bildiğini söylemekten hiç çekinmemiştir. Dürüsttür, verdiği sözü âdeta ölümüne yerine getirmeye çalışır” ifadelerini kullandı.

Mehmet Akif’in, sadece günlük hayatında değil eserlerinde de özü ile sözü, yazdıkları ile yaşantısı arasında tezat bulunmayan bir dürüstlük timsali olduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, tam anlamıyla miskinlik, atalet ve karamsarlık düşmanı olduğunu belirtti.

“İSTİKLAL MARŞI MİLLET OLARAK İSTİKLAL VE İSTİKBAL ANLAYIŞIMIZIN SEMBOLÜDÜR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tevekkülle ataleti bu şekilde kesin hatlarla ayıran Akif’in, Arapça, Farsça ve Fransızcayı ana dili gibi okuyan, konuşan hakiki bir münevver olduğunu ifade etti.

Kendisi de büyük bir Mehmet Akif hayranı olan merhum Nurettin Topçu’nun Akif’i, “Üç harikanın terkibinin mahsulü” olarak tanımladığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Üstat bu üç terkibi de şu şekilde sıralıyor, ‘Bin yıllık bir tarih, bizzat kendi ruhunun fezaya çekilmiş kılıcını andıran Süleymaniyelere nazire bir beden ve Allah’ın kitabı.’ Mehmet Akif, 63 yıllık çileli ömründe hiçbir zaman makam, mevki, şan şöhret peşinde koşmamıştır. Döneminin en büyük şairi olmasına rağmen övüldüğünde yüzü kızaracak kadar mahcup ve mütevazi bir hayat yaşamıştır. Kendisi sadece rahmetle anılmayı murat etmiştir. ‘Toprakta gezen gölgeme toprak çekilince, günler şu heyulayı da er geç silecektir, rahmetle anılmak, ebediyet budur amma sessiz yaşadım kim beni nerden bilecektir.’ Millî şairimiz, sessiz yaşamış, son nefesini de Mısır Apartmanı’ndaki soğuk ve mütevazi dairesinde yine sessizce vermiştir. 65 metrekare… Mehmet Akif’e ‘mahalle kahvesi hatibi’ diyerek tahkir edenler, zamanla unutulup giderken milletimiz millî şairini baş tacı etmiş, vefatından sonra da onu daima hürmetle, minnetle hatırlamıştır.” Cumhurbaşkanı Erdoğan, merhum Akif’in örnek hayatı yanında, geride millî mutabakat metni olan İstiklal Marşı’nı da bıraktığını söyledi.

“Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak, diye başlayan ‘Hakkıdır Hakk’a tapan milletimin istiklal’ diye biten İstiklal Marşımızın 10 kıtası bizim millî andımızdır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “İstiklal Marşı millet olarak aidiyetimizin, değerler manzumemizin, istiklal ve istikbal anlayışımızın remzidir, sembolüdür. Elbette her milletin bağımsızlığının nişanesi olan bir millî marşı vardır ancak yedi düvele karşı yürütülen Kurtuluş Savaşı sırasında her mısrası gözyaşlarıyla kabul edilen bir başka marş yoktur. İstiklal Marşı bir tekkede yazılmış, ilk kez camide okunmuş, milletin meclisinde de alkışlar eşliğinde kabul edilmiştir. Ülkenin içinde bulunduğu şartlar itibarıyla İstiklal Marşı, ‘İstikbal Marşı’ olarak da kaleme alınmıştır. Bu yönüyle İstiklal Marşı milletimizle birlikte tüm mazlumların özgürlük mücadelesine ilham kaynağı olmuştur. Dünyanın birçok ülkesinde hüküm süren sömürü düzeninin sarsılmasından İstiklal Harbimizin ve İstiklal Marşımızın önemli payı bulunuyor. Millet olarak Mehmet Akif gibi bir şaire, İstiklal Marşı gibi bağımsızlık beyannamesine sahip olduğumuz için ne kadar şükretsek, hamt etsek azdır. Bu anlayışla 2021 senesini kabul edilişinin 100. yıl dönümü münasebetiyle İstiklal Marşı yılı olarak ilan ettik. Bunu da TBMM’de grubu bulunan beş siyasi partinin ortak teklifi ile gerçekleştirdik. Görüşleri, politik tavırları, duruşları farklı olan siyasi partilerin böyle millî bir meselede ortak tutum alması ülkemiz adına büyük bir kazanımdır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, hâlen İstiklal Marşı’nı içselleştirmekte zorlanan çevreler olsa da bunların azınlıkta kaldığını bildiklerini dile getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Bu vatanın ekmeğini yiyen, havasını soluyan, bugün bu topraklar üzerinde özgürce yaşayan hiç kimsenin İstiklal Marşı ile sorunu olamaz. Bu milletin hiçbir ferdi İstiklal Marşı’ndan rahatsızlık duyamaz. Özellikle de milletin emanetini taşıyan insanların böyle bir hakkı yoktur. İstiklal Marşı, Türk’üyle, Kürt’üyle, Çerkez’iyle, Arap’ıyla, Alevi’si, Sünni’si, Laz’ıyla 84 milyonun ortak değeri, ortak paydasıdır. İstiklal Marşı milletimizin birlik beraberlik ve kardeşliğinin çimentosudur. Bölgemizde son yıllarda yaşanan hadiseler bu gerçeği bize bir kez daha hatırlatmıştır.”

“FARKLILIKLARIMIZ MİLLET OLARAK BİZİM ZENGİNLİĞİMİZDİR”

İstiklal Marşı’nın temsil ettiği ilkelere sahip çıktıkları ölçüde millet olma şuurlarını ve millî birliklerini koruyabileceklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kardeşliğimiz ne kadar sağlam olursa geleceğimize de o derece güvenle bakabiliriz. Tıpkı bir duvarın tuğlaları gibi yani ‘bünyanun mersus’, işte bu kutlu ifade de ortaya konulduğu gibi yekdiğerine kenetlenen milletleri evelallah ne içeriden ne dışarıdan kimse yıkamaz” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu hususta yaşanacak herhangi bir zafiyetin bedelini de yine milletçe hep birlikte ödeyeceklerini belirterek, “Vatanımız ve bağımsızlığımız söz konusu olduğunda görüş ayrılıklarımızı bırakıp bir araya gelmemiz büyük önem taşıyor. Gerek siyasette gerekse günlük hayatın içinde çekişme, tartışma, rekabet olması gayet tabiidir. Birden fazla insanın olduğu her yerde, görüş farklılıklarının yaşanması da kaçınılmazdır. Esasen bu farklılıklarımız, millet olarak bizim zenginliğimizdir. Burada önemle üzerinde durulması gereken mesele, farklılıklarımızı kardeşliğimizin önüne geçirmemektir” değerlendirmesinde bulundu.

“Bu yıl vesilesiyle düzenlenecek etkinliklerle ebedî ve ezelî kardeşliğimizi tazelemeli, 84 milyon olarak İstiklal Marşımız etrafında kenetlenmeliyiz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hayatın farklı kulvarlarında koşsak da hepimizin aynı gemide olduğunun, mazimiz gibi istikbalimizin de ortak olduğunun farkına varmalıyız” ifadesini kullandı.

“TARİH YAZAN BİR MİLLET OLARAK İSTİKBALİMİZİ YİNE BERABER İNŞA EDECEĞİZ”

Cumhuriyetin 100. yılını kutlayacakları 2023’e giden süreçte milletçe birlik ve beraberliği tahkim etmenin gayreti içinde olduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye bizim ortak çatımız, İstiklal Marşı bizim ortak andımızdır. Her karışında bir şehidin yattığı bu topraklar hepimizin ortak yurdudur.’Türkiye ortak paydasında kucaklaşmaktan, birbirimizi Allah için onun rızası için sevmekten başka bir çaremiz yoktur” diye konuştu.

Merhum Mehmet Akif’in, “Girmeden tefrika bir millete düşman giremez, toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez” ifadelerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tarih yazan, çağ açıp çağ kapatan bir millet olarak istikbalimizi yine beraberce inşa edeceğiz. Türkiye’yi önce 2023 hedeflerine ardından da 2053 ve 2071 vizyonuna inşallah hep birlikte taşıyacağız” dedi.

Misafirlere hatıra olarak Mehmet Akif’in Safahat adlı eserinin hediye edileceğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunu bir yastık altı kitabı olarak saklamanız özel ricamdır. Bir hocamın nasihatiydi, ‘Safahat sizin yastık altı kitabınız olmalıdır.’ demişti. Ben de bunu özellikle hatırladım ve çıkarken de bu Safahat’ı bütün davetlilerimize inşallah dağıtacağız” dedi.

Konuşmasının sonunda Mehmet Akif Ersoy’u rahmetle yâd eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm kurumların, üniversitelerin, sivil toplum örgütlerinin bu seneyi hakkıyla idrak edeceklerine olan inancını dile getirdi.

Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığını, Mehmet Akif’in hayatını tüm yönleriyle belgeleyen çalışması dolayısıyla tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2021 yılının İstiklal Marşı Yılı olarak ilan edilmesinde emeği ve katkısı olan herkese şükranlarını sundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasının ardından ödül törenine geçildi. Sanatta Başarı ödülü İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı Müdürü Prof. Dr. Ali Tüfekçi’ye, Bilim Başarı Ödülü Sosyal Bilimler alanında Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun adına kızı Nilay Dursun Tokgöz’e, Fen Bilimleri alanında ise Prof. Dr. Musa Akoğlu ve Birol Bostancı’ya verildi.

DÜNYA

Türkiye’nin Kadın Sosyal Etki Girişimcisi Ayşe Alpay

Avatar

Published

on

Ayşe Alpay ile röportaj başlıyor ve ilk duyduğum söz ;

Merhaba Levent Kandemir sözlerine  ekliyor.

Emek en yüce değerdir. Başarıdan geçen güzel insanlarla, yolunuz güzelleşsin ifadesinde bulunan  Ayşe Alpay’ kısa anekdotlar eşliğinde  ifade ediyor ve yazı dizinimi oluşturmaya başlıyorum.

 İş dünyası başta olmak üzere, siyaset dünyası içerisinde de yer alan ailenin ,altı kardeşten üçüncüsü olan Ayşe Alpay, eğitim yıllarına Amasya ilinde devam etmiş, Liseyi Amasya  Atatürk Lisesi’nde okumuştur.

İnsanın eğitim mezuniyeti değil mezuniyetleri olmalı inancı ile öğrenme süreklilikleri devam eden Ayşe Alpay, kendi ifadesi ile şu an ve sonrasında , insan ve topluma fayda sağlayabileceği kariyer  alanlarında yer almanın, yaşamda verilmiş şans olduğuna inanıyor. Başarıda iyi niyetli düşüncenin, bilgi dolu her adımın maratonlar yaratacağı idraki ile Basın Medya İletişim, Eğitmenlik  alanlarının  üzerine,  şimdilerde  Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler alanında eğitim almaya devam ediyor.

1996 yılında Eczacıbaşı Beiersdorf A.Ş bünyesinde kozmetik sektöründe ilk çalışma hayatına başlayan Ayşe Alpay, 2001 yılı itibarı ile Uluslararası Tv ve Medya sektöründe Make-up artist  olarak görev yaptı. 2004 yılı itibari ile TMSF bünyesinde Uluslararası TV kanalları artistik hizmetler biriminde çeşitli  yönetim görev kadrolarında yer aldı. Türkiye’de ilk artistik hizmet birimi işletmeciliği kurmuştur. Uluslararası Görsel  Yazılı medya aalnından on seneyi aşkın bir zaman dilimi içinde Ayşe Alpay ismi ile staylig ve özel çalışmada ekibi ile birlikte yer aldı.

Bunlardan bir kaçına değinirsek ”Star TV, Kral tv,” ve beraberinde , Türkiye Güzellik Yarışmaları ödül törenlerinde ki sunum ve aktivasyonlarını sayabiliriz.

Ülkemizin ve Dünyanın Uluslararası alanda başarılara imza atmış sanatçımız sevgili  İbrahim Tatlıses  ile özel make up Sanatçısı 9 yıl görev yapmış .

Uluslararası sahne sanatları yazılı görsel medyada adını tarihe yazdıran Ayşe Alpay 2014 senesine kadar devam eden süreçte ,make _up keyifli en güzel mesleğinin  yeniliklerini ülkemize kazandırması olduğunu belirtiyor.

Ayşe Alpay yakın zamanda ise  Dünyada yedi kampüsü olan bir Türkiye Üniversitesine tecrübe ve birikimleri ile Profosyenel Sanat ve Sanatçı ve Makyaj bölümü açılması adına bölüm projesine devam etmekte.

Türkiye ve Uluslararası konjektüründe  çocuklar başta olmak üzere, insana dair insanı yardım adına 2011 yılından bu güne  çeşitli  Uluslararası Vakıf ve STK aracılığıyla ile kadar  çalışmalarım devam ediyor…

Ayşe Alpay, Türkiye’de Ekonomi Gazetecileri Derneği çatısı ile birlikte ilk inşaat zirvesi ve kentsel dönüşüm. Gıda (Gastronomi)başlıklı  büyük paneli İstanbul Büyük Clup  Cercle Oriant  gerçekleştir. Güncel hayata dokunan bir çok organizasyon hazırlamış ve yönelmiştir.

Son zamanlarda ise özel bir Uluslararası bir Vakıf Üniversitesi ortaklığı ile gerçekleşen Uluslararası bir Filim Festivalinde  Koordinasyon Başkanlığı içerisinde yer almaktadır.

Vatan büyü k aşktır diyen Ayşe Alpay de ülke ekonomisi için önemli olan Cumhurbaşkanımız  Sayın; Recep Tayyip ERDOĞAN ‘ın  ileriye dönük projelerinden bir tanesi olan  Endüstriyel kenevir bitkisinin ülkeye katkısı amaçlı yazılarının haricinde  Gelişim Proje çalışmalarına devam etmektedir.

AyşeAlpay Türkiye’nin en kapsamlı sosyal sorumluluk projesi “ESKİ HÜKÜMLÜLERE VE TOPLUMA YARDIM ETMENİN AKILLI YOLU” başlıklı projesinin çalışmaları arasına almayı düşündüğünü ifade ediyor.

Türkiye’nin Kadın Sosyal Etki Girişimcisi kategorisinde olmak istedim.

Türkiye’de, kadın girişimcilere yönelik çeşitli çalışmalar yürüten, girişimcilik konusuna büyük önem veren, konuyu sayfalarına taşıyan tüm Girişimci Platformu örgütleri başta olmak üzere Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği TOBB, Ankara Ticaret Odası ATO  iş birliğiyle 2006 yılından bu yana kesintisiz olarak gerçekleşen Türkiye’nin Kadın Girişimcisi” Platformuna katılma isteğim ile  Türkiye’nin Kadın Sosyal Etki Girişimcisi kategorisinde olmak istedim.

Kadın girişimciler, cesaretleriyle, başarılarıyla, başka kadınlara da ilham veriyor. Öyküsü karanlıkla kalan kadınlara ışık tutuyor. O yüzden onlara destek verilmesi ve hikayelerinin paylaşılmasının öneminden bahsetmeden geçemeyeceğim.

Bir önceki dönemlerde Girişimcilik noktasında yazıları ile iz bırakarak dereceye giren Aysun Aktaş Akdoğan, Ayşegül Abacı, Hande Çilingir, Gamze Cizreli, Ebru Baybara Demir gibi başarılarıyla ülkemize gurur yaşatan pek çok kadın girişimcinin yolu da bu platformda kesişmiş olması beni bu noktada harekete geçirdi.

Türkiye’nin Kadın Sosyal Etki Girişimcisi alanında ; kadının refahı üzerine faaliyetlerde bulunan sosyal girişimcilerin bu faaliyetleri ve aktivizmlerini ele almak amaçlanırken, kadının konumuna toplumsal cinsiyet açısından bir yaklaşımla eğilmek hedeflenmiştir. Bu bağlamda katılımcıların, özellikle kadına yönelik sosyal girişimciliği anlamlandırırlarken, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin bilincinde ve dahi eşitsizliğe karşı bir tutum sergiledikleri ve bu tutumun literatürle aynı çizgide ilerlediği görülmüştür.

Ülkemizde kadın girişimcilerin karşılaştığı toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin  temelinde, hala pek çok engel var. Onun dışında, en sık karşılaşılan sorunlar, ekonomik ve psikolojik temelli. Kadın girişimcilerin, harika iş fikirleri, çalışkanlığı, umudu ve azmi var. Fakat, ekonomik teşvik ve destek bulmakta, bazen de ilk adımı atmakta zorlanıyorlar. Bir de buna ek olarak toplumda; ev, çocuk ve yaşlı bakımı gibi sorumlukların kadına ait olduğu algısı eklenince, girişimcilik yolculuğu daha da zor ve fırtınalı hale geliyor. Hepsinin ortak noktasında sanırım SOSYAL Olabilme yani Sosyalleşme yatıyor.

Bir yerden başlamak gerekiyor, kendi istediğinize odaklanın diyebilirim. Bu ülkede kadın sosyal girişimci olmak zor, aslında sadece bu alan için de değil. Sosyal girişimcilik insanın kendine yaklaşma yolculuğu denebilir, kendini keşfetme yolculuğu. Bizi, kadınların birbirini desteklediği bir çıkış yolu ve umut olarak görüyorum.

Benim Sosyal girişimcilik fikrim, içinde bulunduğum sosyal gruplarda edindiğim farkındalık sayesinde oluştu. En çok desteği eşimden ve ailemden gördüm. “Kadınlar öncelikle sosyal varlıklardır. Bu nedenle sosyal destek onlar için önemlidir. Ayrıca izleyecekleri yol ve yardımı öğrenmek için böyle bir desteğe ihtiyaç duyarlar.”

Biz Kadınlar öğrenmeye daha açık olduğumuz için hem cinslerimizle çalışmak biraz daha kolay gibi görünüyor. Kadın olarak çalışma ortamına katılmamız için, ailemizden mutlak destek almamız gerekiyor.

Erkekler öğrenmeye ve gelişmeye kapalı oldukları için, onlarla çalışmak biraz daha zor gibi. Konu ile alakalı güzel bir tanımlama yapmak gerekirse, “Bir ailede kız çocuğunu çalışmalarınıza dahil etmek istediğinizde, en son kararı eğer varsa babanın vermesinin bekliyorsunuz. Bu süreçte eğer siz eğer baba ile iletişim kuramazsanız veya bu iletişim sağlıklı bir iletişim olmazsa kız çocuğu ile çalışmanız imkansız gibi görünüyor.”

Ayşe ALPAY olarak, özelimde hep şunu düşündüm. Günümüz İnternet ve teknoloji çağında, kadını, erkeği, sosyal olan her birey sosyal desteğe ihtiyaç duyuyoruz. Özelikle toplumuzda, çoğu kesimler deki kadın bireylerimiz daha çok ihtiyaç duyuyoruz.

“İnsanların birbirinin derdiyle dertlenmeyi unuttuğu, bireysel hazların egemen olduğu bu çağda Sosyal Etkinlik ruhunu canlandırmak çok önemli.” Genç kadınlarımızın  her alanda üretken bireyler olması için çalışmalar yürütüyorum . İnşallah sonuç alırım.

“Eğer yaşadığınız toplumda ; Hakikatin peşinde olmak kadar, yakalanmış bir hikmetin cesaretli bir duruşla savunucusu olabilmek de önemli. “

Sosyal Etkinlik anlamında dersimize iyi çalışmalıyız.

Ürettiğimiz tüm projelerin, esasında yegâne rehber kendi öz değerlerimiz ve gerçek anlamda objektif bilimsel çalışmalarımız olmalıdır .

Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması’ Biz Kadın Girişimcilerin Sosyalleşmesi adına ;

Toplumsal dayanışma çatısı altında ,STK ‘lar  ,Dayanışma ,ortak payda altında  iş birliklerine adeta yol gösteriyor. Kadın girişimcilerin daha kuvvetli bir sesle kendilerini anlatabilme, duyurulabilmeleri için Bir OKUL

Ben sözlerimin sonunda şu belirtmek istiyorum.

“İstenmeyen tabuları kırmak istemeyenler, en başta biz kadınlar. Bu isteksizliğimizi yok etmemiz kadın olarak birbirimize destek olmamız gerekiyor. Üst düzey yöneticilikle ilgili kadın olarak ne kadar istekli olup karar mekanizmalarında yer alırsak o kadar çok kadınların hayatını olumlu yönde etkileriz.” İnancındayım.

Ve her başarının denenmiş bir kararla başladığını unutmasınlar…”Dünde yaşadıklarım bana tecrübe……”Yarın adına hedef, Gelecek adına Kariyer” olacağa inancını taşıyorum

Ben ve benim gibi yarışmada yer alacak  bütün girişimci kadınları kutluyorum. Ülkemizde kadın girişimcilerin ve onlara destek veren kurumların da artmasını diliyorum. İnşallah Başarı hep birlikte sosyalleşen Kadınlarımız ile olur.

Hepinizi sevgi ve saygılarımla Selamlıyorum

Ayşe Alpay

DAHA FAZLA HABER

DÜNYA

TÜRKİYE SLOVENYA İÇİN SON DERECE ÖNEMLİ BİR ORTAK

Avatar

Published

on

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu – DEİK, Türkiye-Slovenya İş Forumunu, T.C. Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat, Slovenya Başbakan Yardımcısı Dışişleri ve Avrupa İşleri Bakanı Tanja Fajon, T.C. Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Osman Aşkın Bak, DEİK Başkanı Sayın Nail Olpak, Slovenya Spirit Kamu Ajansı Direktörü Rok Capl, DEİK/Türkiye-Slovenya İş Konseyi Başkanı Adnan Sezgin ve iki ülke iş insanlarının katılımlarıyla 14 Ocak 2025 tarihinde Ankara’da gerçekleştirdi.

Slovenya Başbakan Yardımcısı, Dışişleri ve Avrupa İşleri Bakanı Tanja Fajon, Slovenya’nın Türkiye ile mükemmel düzeydeki işbirliğini daha da güçlendirmek için sabırsızlandıklarını söyledi. Slovenya’da iki önemli Türk şirketinin 2 önemli altyapı projesini yürüttüğünü aktaran Fajon, yakında iki ülkeye de fayda sağlayacak sosyal bir anlaşma ve üçüncü piyasalarda işbirliği için bir mutabakat zaptı imzalamayı planladıklarını ifade ederek, “iki ülke 2011’de stratejik ortaklık anlaşması imzaladı. Türkiye, Slovenya için son derece önemli bir ortak. İki ülke gelecekte birlikte çalışmak için yüksek potansiyele sahip” dedi.

DAHA FAZLA HABER

DÜNYA

ULUSKON’dan GAMBİYA Cumhuriyeti Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığına Ziyaret

Avatar

Published

on

Uluslararası Yatırım ve İş Dünyası Konfederasyonu (ULUSKON) Başkanı ve Birleşmiş Milletler İyi Niyet Elçisi Nezaket Emine Atasoy, Gambiya Ulaştırma, Bayındırlık ve Altyapı Bakanlığı Başkanlığında Bakan ve
yerel yöneticiler ve yerel şeflerin katılım gösterdiği gün boyu süren bir toplantı gerçekleştirdi.

ULUSKON Investment Yönetim Kurulu Başkanı Nezaket Emine Atasoy, Gambiya’nın büyük bir yatırım potansiyeline sahip olduğunu belirterek, savunma sanayisi, altyapı projeleri ve dijital dönüşüm alanlarında projeler gerçekleştireceklerini ifade etti.

ULUSKON ‘nun, bu projelerle Gambiya’nın kalkınmasına katkı sağlamayı ve Türkiye ile Gambiya arasındaki ekonomik ilişkileri daha da güçlendirmeyi hedeflediği belirtildi

Gambiya Ulaştırma Bayındırlık ve Altyapı Bakanı yaptığı konuşmada ULUSKON Heyeti ve Başkanı başta olmak üzere tüm yetkilileri ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirirken yetkililerin toplumla diyalog kurmaya yönelik bu tarz girişimlerin proje ve Yatırımlar adına başarıya ulaşmasındaki hayati önemini de vurguladı.

Genç Gazeteciler

DAHA FAZLA HABER

Genç gazeteciler | TÜRKİYE

HER ŞEY GÜÇLÜ TÜRKİYE İÇİN

TAKVİM

Mart 2021
P S Ç P C C P
1234567
891011121314
15161718192021
22232425262728
293031  

HABER BURADA

DÜNYA9 saat ago

Türkiye’nin Kadın Sosyal Etki Girişimcisi Ayşe Alpay

Ayşe Alpay ile röportaj başlıyor ve ilk duyduğum söz ; Merhaba Levent Kandemir sözlerine  ekliyor. Emek en yüce değerdir. Başarıdan...

DÜNYA15 saat ago

TÜRKİYE SLOVENYA İÇİN SON DERECE ÖNEMLİ BİR ORTAK

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu – DEİK, Türkiye-Slovenya İş Forumunu, T.C. Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat, Slovenya Başbakan Yardımcısı Dışişleri...

ENERJİ17 saat ago

Yılın En İyi Aile Danışmanı Ödülü Hande Dengim Bağcıoğulları’nın oldu

Yılın En İyi Aile Danışmanı Ödülü Hande Dengim Bağcıoğulları’nın oldu. Türkiye’nin en prestijli ödül töreni Altın Melek Ödülleri nin 17.si...

GÜNDEM2 gün ago

Kagider Kadın Girişimciler Hatay’da Bir Araya Geldi

Türkiye Kadın Girişimciler Derneği- Kagider tarafından Hatay ‘da gerçekleştirilen “Kadın Girişimcisi Proğramı” ile Kadın Girişimcilerin Gücü bir kez daha ele...

GÜNDEM4 gün ago

Ak parti Genel Başkan Yardımcısı Erkan Kandemir TRT Haber in Konuğu oldu.

Türkiye Genelinde Ekim 2024 Tarihinde başlatılan Ak Parti İl ve İlçe Kongrelerinin 92 günlük bir süreç ile 56 İl ve...

DÜNYA4 gün ago

ULUSKON’dan GAMBİYA Cumhuriyeti Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığına Ziyaret

Uluslararası Yatırım ve İş Dünyası Konfederasyonu (ULUSKON) Başkanı ve Birleşmiş Milletler İyi Niyet Elçisi Nezaket Emine Atasoy, Gambiya Ulaştırma, Bayındırlık...

GÜNDEM4 gün ago

SİGORTA VE OTOMOTİV SEKTÖRÜ İSTİŞARE TOPLANTISI ATO’DA YAPILDI

Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, motorlu kara taşıtı alım satımı yapan ATO üyelerinin talepleri üzerine zorunlu trafik poliçe süresinin...

DÜNDEN BUGÜNE YARINDAN GELECEĞE4 gün ago

GOLTEKS 2025 YILI  TRAKYA KARİYER FUARI’NA ANA SPONSOR OLDU

Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi koordinasyonu ve destekleri ile “Geçmişin İzinde Geleceğini Keşfet” sloganıyla, Marmara Bölgesinde, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi ev...

DÜNYA5 gün ago

ULUSKON İLE GAMBİYA CUMHURİYETİ YATIRIM VE İHRACATI TEŞVİK AJANSI ARASINDA İŞBİRLİĞİ PROTOKOLÜ İMZALANDI

Uluslararası Yatırım ve İş Dünyası Konfederasyonu (ULUSKON) Başkanı ve Birleşmiş Milletler İyi Niyet Elçisi Nezaket Emine Atasoy, Gambiya’nın başkenti Banjul’da,...

ENERJİ6 gün ago

Hande Dengim Bağcıoğulları Hüzün ve Sevinci bir arada yaşadı

Neva Prodüksiyon ve Prime Medya’nın ev sahipliğinde 13 Ocak 2025’te Crowne Plaza İstanbul Asia Hotel’de gerçekleşen 8. Uluslararası Başarı ve...

REKLAMLAR

Genç gazeteciler | TÜRKİYE

Haber Burada

seers cmp badge