Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisi Şeref Holü’nde düzenlenen “100.Yılında İstiklal Marşı Sergisi”nin açılış programına katılarak, davetlilere hitap etti.
“Burdur Mebusu, Millî Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’u bir kez daha rahmetle, minnetle, özlemle yâd ediyorum” diyerek konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sergiyi hazırlayarak merhum Ersoy’un hatırasına sahip çıktıkları için TBMM Başkanlığı ve Çanakkale Valiliği’ne teşekkür etti.
İstiklal Marşı şairi Mehmet Akif Ersoy’un son bir asırdır bu topraklarda yetişen büyük şahsiyetlerin başında geldiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “İstiklal mücadelemizin ve ilim-irfan geleneğimizin sembollerinden olan Mehmet Akif, ebedileşen eserleri, mücadeleci kişiliği, derin ilmi ve örnek ahlakı ile aziz milletimizin gönlünde müstesna bir yer edinmiştir. Milletimize ‘İstiklal Marşı’ gibi bir bağımsızlık beyannamesi kazandırmanın yanında Akif; yaşantısıyla, duruşuyla, vakarıyla’ ‘Safahat’ gibi hâlâ aşılamamış eseriyle gerçek bir İslam münevveridir. Mehmet Akif, Türkçe’yi harikulade kullanan, en derin düşünceleri en veciz ifadelerle buluşturan özel bir şairdir. Edebiyatımızda Mehmet Akif kadar hayatı şiire, şiiri de hayata, tıpkı bir nakkaş inceliğinde işleyen başka bir şaire rastlayamazsınız. Merhum Akif, inandığı gibi yaşayan, yaşadığı gibi yazan, gerektiğinde de bunların bedelini ödemekten çekinmeyen bir doğruluk timsalidir”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, merhum Ersoy’un Birinci Cihan Harbi’nde Teşkilatı Mahsusa görevlisi olarak Berlin’den Balkanlara, Şam’dan Lübnan’a coğrafyamızın dört bir yanında İttihad-ı İslam’ın sancaktarlığını yaparak, aynı zamanda bir direniş önderi olduğunu anlattı.
“İSTİKLAL MARŞI, AİDİYETİMİZİN, İSTİKLAL VE İSTİKBAL ANLAYIŞIMIZIN REMZİDİR”
Mehmet Akif Ersoy’un, Balıkesir Zağanos Paşa Camii ve Ankara Taceddin Dergâhı’ndan millete seslenerek ümitsizliğe karşı azmin, karamsarlığa karşı dirayetin, teslimiyete karşı hürriyetin sembolü olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, merhum Ersoy’un Kastamonu Nasrullah Camii’ndeki vaazından “Aramıza sokulan fitneleri, fesatları, fırkacılıkları, daha bin türlü ayrılık-gayrılık sebeplerini ebediyen çiğneyerek el ele, baş başa vereceğiz. Hep birlikte çalışacağız. Müslümanlar vahdete, birliğe, cemaate sarılmadıkça ahiretlerini olduğu gibi dünyalarını kurtaramazlar” sözlerini hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, merhum Ersoy’un pek çok vaazıyla millî mücadelenin manevi ve fikri cephesini inşa ettiğini kaydederek, “Milletimizin karakterini ve ruh dünyasını, hürriyet ve özgürlük tutkusunu, millî ve manevi değerlerini en güzel şekilde ifade ettiği İstiklal Marşı ile o karanlık günlerde insanımıza moral, cesaret ve umut aşılamıştır. 12 Mart’ta kabul edilişinin 100’üncü yıl dönümünü idrak edeceğimiz İstiklal Marşı, bizim aidiyetimizin, istiklal ve istikbal anlayışımızın remzidir” dedi.
Mehmet Akif Ersoy’un, müşfik kalplerin olduğu kadar, zulme boyun eğmeyenlerin, haksızlık karşısında susmayanların da şairi olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Mehmet Akif, bizim olduğu kadar ‘medeniyet denilen tek dişi kalmış canavarın’ pençesinde inleyen tüm mazlumların da şairidir. Tüm bu vasıflarından ötürü Mehmet Akif, milletimizin her ferdinin sahip çıktığı, bağrına bastığı, baş tacı ettiği ortak bir değerimizdir. İnşallah yazdıkları ve mücadelesiyle de bu milletin gönlünde ebediyete kadar millî bir kahraman olarak kalmaya devam edecektir” diye konuştu.
“İSTİKLAL MARŞIMIZI, 84 MİLYONU BULUŞTURAN BİR MİLLÎ MUTABAKAT METNİ OLARAK GÖRÜYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, merhum Ersoy’un eserleri, fikirleriyle arkasında bir hazine bıraktığını vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü: “O, bu millete eşsiz bir İstiklal Marşı armağan etmiş, bu Marş da tam 100 yıldır yeryüzünün farklı milletlerine kurtuluş yolunda bir rehber olmuştur. İstiklal Marşımız, her okuyanın, sözlerini her anlayanın yüreğinde aynı hissiyatı, aynı coşkuyu doğuran bir hürriyet meşalesidir. İstiklal Marşımızı, sadece bağımsızlığımızın bir timsali olarak değil, 84 milyonu buluşturan bir millî mutabakat metni olarak da görüyoruz. Bu ülkede siyasi fikirlerimiz, görüşlerimiz, mezheplerimiz, meşreplerimiz farklı olabilir. Ama 84 milyonun tamamı için İstiklal Marşı ortak bir buluşma noktasıdır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstiklal Marşı’nın kabul edilişinin 100’üncü yıl dönümü olan 2021 senesinin, Meclis’teki beş siyasi partinin ortak teklifiyle “İstiklal Marşı Yılı” ilan edildiğini anımsatarak, “Siyasi yelpazenin farklı kanatlarındaki tüm partiler, görüş ayrılıklarını bir tarafa bırakıp, bu teklife destek verdi. Bir asır önce Anadolu adeta bir yangın yeriyken sağlanan millî mutabakat, İstiklal Marşımız etrafında Yüce Meclisimizin çatısı altında bir kez daha tesis edildi. Güncel siyasetin tüm gerginliklerine rağmen, İstiklal Marşımız özelinde kurduğumuz bu dayanışmayı önemli görüyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
Çok küçük bir kesimde olsa bazı çevrelerin İstiklal Marşı’nı gururla söylemekten rahatsızlık duyduğunu da bildiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletten aldığı vekâleti bölücü terör örgütünün Kandil’deki baronlarına peşkeş çekenler, bu rahatsızlıklarını açıkça ifşa etmekten de çekinmiyor. İstiklal Marşı’na kekre bakan bir zihniyetin, aynı zamanda bu milletin istiklal ve istikbaliyle de sıkıntısı olduğu açıktır. Ancak, biz onlara rağmen bağımsızlığımızın üzerine titremeye devam ediyoruz” dedi.
“İSTİKLAL MARŞIMIZIN BİZE VAZETTİĞİ DEĞERLERE NE KADAR SIKI SARILIRSAK, GELECEĞİMİZE DE O DERECE GÜVENLE BAKABİLİRİZ”
“Nasıl 100 yıl önce Sevr’i yırtıp atmışsak; bugün de FETÖ, DEAŞ, PKK gibi taşeronlar aracılığıyla ülkemize dayatılmaya çalışılan modern Sevrleri yırtıp atıyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıklamalarında şunları kaydetti: “Terör paçavralarına selam duranlara inat, bağımsızlığımızın timsali ay yıldızlı al bayrağımıza canımız pahasına sahip çıkacağız. Millî mutabakat metnimiz olan İstiklal Marşımızı daha gür bir edayla, çok daha büyük bir coşkuyla söylemeyi sürdüreceğiz.84 milyonun tamamını ‘Türkiye ortak paydasında’ buluşturarak, yarınlarımızı hep birlikte inşa edeceğiz. İstiklal Marşımızın bize vazettiği değerlere ne kadar sıkı sarılırsak, geleceğimize de o derece güvenle bakabileceğimize inanıyorum. İçinde bulunduğumuz 2021 yılını, millet olarak ebedi ve ezeli kardeşliğimizi güçlendirdiğimiz bir fırsata dönüştürmemiz büyük önem arz ediyor. Hiç şüphesiz bunun yolu da öncelikle ‘korkma’ diye başlayan o muhteşem dizeleri kaleme alan şairin hayatını öğrenmekten ve öğretmekten geçiyor İstikbalimizin teminatı olan gençlerimiz başta olmak üzere, toplumumuzun tüm kesimlerinin Mehmet Akif’i tanımalarını, onun hayatını, mücadelesini, uğruna sürgünleri göze aldığı prensiplerini çok iyi kavramalarını arzu ediyoruz. İnşallah 2021 senesini vesile kılarak, hep birlikte bunu başaracağız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, açılışı yapılan sergiyi, milletvekili sıfatı da olan Mehmet Akif Ersoy’u hakkıyla anma, ona olan şükran borcunu bir nebze olsun ödeme yolunda atılmış kıymetli bir adım olarak gördüğünü söyledi.
Vatandaşları, özellikle de gençleri sergiyi görmeye davet eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Büyük dava adamı, şair, mütefekkir, münevver Mehmet Akif Ersoy’u bir kez daha hürmetle yâd ediyorum” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini “Tıpkı Mehmet Akif gibi ‘Allah bir daha bu millete İstiklal Marşı yazdırmasın’ diye dua ediyorum. Bu gece idrak edeceğimiz Miraç Gecenizi tebrik ediyor, Rabbim’den bu mübarek geceyi milletimizle birlikte tüm insanlığın selametine vesile kılmasını niyaz ediyorum” diyerek tamamladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından açılışın ardından “100.Yılında İstiklal Marşı Sergisi”nin açılış kurdelesini keserek, TBMM Başkanı Mustafa Şentop ve Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçuk ile birlikte sergiyi gezdi.
Ayşe Alpay ile röportaj başlıyor ve ilk duyduğum söz ;
Merhaba Levent Kandemir sözlerine ekliyor.
Emek en yüce değerdir. Başarıdan geçen güzel insanlarla, yolunuz güzelleşsin ifadesinde bulunan Ayşe Alpay’ kısa anekdotlar eşliğinde ifade ediyor ve yazı dizinimi oluşturmaya başlıyorum.
İş dünyası başta olmak üzere, siyaset dünyası içerisinde de yer alan ailenin ,altı kardeşten üçüncüsü olan Ayşe Alpay, eğitim yıllarına Amasya ilinde devam etmiş, Liseyi Amasya Atatürk Lisesi’nde okumuştur.
İnsanın eğitim mezuniyeti değil mezuniyetleri olmalı inancı ile öğrenme süreklilikleri devam eden Ayşe Alpay, kendi ifadesi ile şu an ve sonrasında , insan ve topluma fayda sağlayabileceği kariyer alanlarında yer almanın, yaşamda verilmiş şans olduğuna inanıyor. Başarıda iyi niyetli düşüncenin, bilgi dolu her adımın maratonlar yaratacağı idraki ile Basın Medya İletişim, Eğitmenlik alanlarının üzerine, şimdilerde Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler alanında eğitim almaya devam ediyor.
1996 yılında Eczacıbaşı Beiersdorf A.Ş bünyesinde kozmetik sektöründe ilk çalışma hayatına başlayan Ayşe Alpay, 2001 yılı itibarı ile Uluslararası Tv ve Medya sektöründe Make-up artist olarak görev yaptı. 2004 yılı itibari ile TMSF bünyesinde Uluslararası TV kanalları artistik hizmetler biriminde çeşitli yönetim görev kadrolarında yer aldı. Türkiye’de ilk artistik hizmet birimi işletmeciliği kurmuştur. Uluslararası Görsel Yazılı medya aalnından on seneyi aşkın bir zaman dilimi içinde Ayşe Alpay ismi ile staylig ve özel çalışmada ekibi ile birlikte yer aldı.
Bunlardan bir kaçına değinirsek ”Star TV, Kral tv,” ve beraberinde , Türkiye Güzellik Yarışmaları ödül törenlerinde ki sunum ve aktivasyonlarını sayabiliriz.
Ülkemizin ve Dünyanın Uluslararası alanda başarılara imza atmış sanatçımız sevgili İbrahim Tatlıses ile özel make up Sanatçısı 9 yıl görev yapmış .
Uluslararası sahne sanatları yazılı görsel medyada adını tarihe yazdıran Ayşe Alpay 2014 senesine kadar devam eden süreçte ,make _up keyifli en güzel mesleğinin yeniliklerini ülkemize kazandırması olduğunu belirtiyor.
Ayşe Alpay yakın zamanda ise Dünyada yedi kampüsü olan bir Türkiye Üniversitesine tecrübe ve birikimleri ile Profosyenel Sanat ve Sanatçı ve Makyaj bölümü açılması adına bölüm projesine devam etmekte.
Türkiye ve Uluslararası konjektüründe çocuklar başta olmak üzere, insana dair insanı yardım adına 2011 yılından bu güne çeşitli Uluslararası Vakıf ve STK aracılığıyla ile kadar çalışmalarım devam ediyor…
Ayşe Alpay, Türkiye’de Ekonomi Gazetecileri Derneği çatısı ile birlikte ilk inşaat zirvesi ve kentsel dönüşüm. Gıda (Gastronomi)başlıklı büyük paneli İstanbul Büyük Clup Cercle Oriant gerçekleştir. Güncel hayata dokunan bir çok organizasyon hazırlamış ve yönelmiştir.
Son zamanlarda ise özel bir Uluslararası bir Vakıf Üniversitesi ortaklığı ile gerçekleşen Uluslararası bir Filim Festivalinde Koordinasyon Başkanlığı içerisinde yer almaktadır.
Vatan büyü k aşktır diyen Ayşe Alpay de ülke ekonomisi için önemli olan Cumhurbaşkanımız Sayın; Recep Tayyip ERDOĞAN ‘ın ileriye dönük projelerinden bir tanesi olan Endüstriyel kenevir bitkisinin ülkeye katkısı amaçlı yazılarının haricinde Gelişim Proje çalışmalarına devam etmektedir.
AyşeAlpay Türkiye’nin en kapsamlı sosyal sorumluluk projesi “ESKİ HÜKÜMLÜLERE VE TOPLUMA YARDIM ETMENİN AKILLI YOLU” başlıklı projesinin çalışmaları arasına almayı düşündüğünü ifade ediyor.
Türkiye’nin Kadın Sosyal Etki Girişimcisi kategorisinde olmak istedim.
Türkiye’de, kadın girişimcilere yönelik çeşitli çalışmalar yürüten, girişimcilik konusuna büyük önem veren, konuyu sayfalarına taşıyan tüm Girişimci Platformu örgütleri başta olmak üzere Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği TOBB, Ankara Ticaret Odası ATO iş birliğiyle 2006 yılından bu yana kesintisiz olarak gerçekleşen Türkiye’nin Kadın Girişimcisi” Platformuna katılma isteğim ile Türkiye’nin Kadın Sosyal Etki Girişimcisi kategorisinde olmak istedim.
Kadın girişimciler, cesaretleriyle, başarılarıyla, başka kadınlara da ilham veriyor. Öyküsü karanlıkla kalan kadınlara ışık tutuyor. O yüzden onlara destek verilmesi ve hikayelerinin paylaşılmasının öneminden bahsetmeden geçemeyeceğim.
Bir önceki dönemlerde Girişimcilik noktasında yazıları ile iz bırakarak dereceye giren Aysun Aktaş Akdoğan, Ayşegül Abacı, Hande Çilingir, Gamze Cizreli, Ebru Baybara Demir gibi başarılarıyla ülkemize gurur yaşatan pek çok kadın girişimcinin yolu da bu platformda kesişmiş olması beni bu noktada harekete geçirdi.
Türkiye’nin Kadın Sosyal Etki Girişimcisi alanında ; kadının refahı üzerine faaliyetlerde bulunan sosyal girişimcilerin bu faaliyetleri ve aktivizmlerini ele almak amaçlanırken, kadının konumuna toplumsal cinsiyet açısından bir yaklaşımla eğilmek hedeflenmiştir. Bu bağlamda katılımcıların, özellikle kadına yönelik sosyal girişimciliği anlamlandırırlarken, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin bilincinde ve dahi eşitsizliğe karşı bir tutum sergiledikleri ve bu tutumun literatürle aynı çizgide ilerlediği görülmüştür.
Ülkemizde kadın girişimcilerin karşılaştığı toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin temelinde, hala pek çok engel var. Onun dışında, en sık karşılaşılan sorunlar, ekonomik ve psikolojik temelli. Kadın girişimcilerin, harika iş fikirleri, çalışkanlığı, umudu ve azmi var. Fakat, ekonomik teşvik ve destek bulmakta, bazen de ilk adımı atmakta zorlanıyorlar. Bir de buna ek olarak toplumda; ev, çocuk ve yaşlı bakımı gibi sorumlukların kadına ait olduğu algısı eklenince, girişimcilik yolculuğu daha da zor ve fırtınalı hale geliyor. Hepsinin ortak noktasında sanırım SOSYAL Olabilme yani Sosyalleşme yatıyor.
Bir yerden başlamak gerekiyor, kendi istediğinize odaklanın diyebilirim. Bu ülkede kadın sosyal girişimci olmak zor, aslında sadece bu alan için de değil. Sosyal girişimcilik insanın kendine yaklaşma yolculuğu denebilir, kendini keşfetme yolculuğu. Bizi, kadınların birbirini desteklediği bir çıkış yolu ve umut olarak görüyorum.
Benim Sosyal girişimcilik fikrim, içinde bulunduğum sosyal gruplarda edindiğim farkındalık sayesinde oluştu. En çok desteği eşimden ve ailemden gördüm. “Kadınlar öncelikle sosyal varlıklardır. Bu nedenle sosyal destek onlar için önemlidir. Ayrıca izleyecekleri yol ve yardımı öğrenmek için böyle bir desteğe ihtiyaç duyarlar.”
Biz Kadınlar öğrenmeye daha açık olduğumuz için hem cinslerimizle çalışmak biraz daha kolay gibi görünüyor. Kadın olarak çalışma ortamına katılmamız için, ailemizden mutlak destek almamız gerekiyor.
Erkekler öğrenmeye ve gelişmeye kapalı oldukları için, onlarla çalışmak biraz daha zor gibi. Konu ile alakalı güzel bir tanımlama yapmak gerekirse, “Bir ailede kız çocuğunu çalışmalarınıza dahil etmek istediğinizde, en son kararı eğer varsa babanın vermesinin bekliyorsunuz. Bu süreçte eğer siz eğer baba ile iletişim kuramazsanız veya bu iletişim sağlıklı bir iletişim olmazsa kız çocuğu ile çalışmanız imkansız gibi görünüyor.”
Ayşe ALPAY olarak, özelimde hep şunu düşündüm. Günümüz İnternet ve teknoloji çağında, kadını, erkeği, sosyal olan her birey sosyal desteğe ihtiyaç duyuyoruz. Özelikle toplumuzda, çoğu kesimler deki kadın bireylerimiz daha çok ihtiyaç duyuyoruz.
“İnsanların birbirinin derdiyle dertlenmeyi unuttuğu, bireysel hazların egemen olduğu bu çağda Sosyal Etkinlik ruhunu canlandırmak çok önemli.” Genç kadınlarımızın her alanda üretken bireyler olması için çalışmalar yürütüyorum . İnşallah sonuç alırım.
“Eğer yaşadığınız toplumda ; Hakikatin peşinde olmak kadar, yakalanmış bir hikmetin cesaretli bir duruşla savunucusu olabilmek de önemli. “
Sosyal Etkinlik anlamında dersimize iyi çalışmalıyız.
Ürettiğimiz tüm projelerin, esasında yegâne rehber kendi öz değerlerimiz ve gerçek anlamda objektif bilimsel çalışmalarımız olmalıdır .
Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması’ Biz Kadın Girişimcilerin Sosyalleşmesi adına ;
Toplumsal dayanışma çatısı altında ,STK ‘lar ,Dayanışma ,ortak payda altında iş birliklerine adeta yol gösteriyor. Kadın girişimcilerin daha kuvvetli bir sesle kendilerini anlatabilme, duyurulabilmeleri için Bir OKUL
Ben sözlerimin sonunda şu belirtmek istiyorum.
“İstenmeyen tabuları kırmak istemeyenler, en başta biz kadınlar. Bu isteksizliğimizi yok etmemiz kadın olarak birbirimize destek olmamız gerekiyor. Üst düzey yöneticilikle ilgili kadın olarak ne kadar istekli olup karar mekanizmalarında yer alırsak o kadar çok kadınların hayatını olumlu yönde etkileriz.” İnancındayım.
Ve her başarının denenmiş bir kararla başladığını unutmasınlar…”Dünde yaşadıklarım bana tecrübe……”Yarın adına hedef, Gelecek adına Kariyer” olacağa inancını taşıyorum
Ben ve benim gibi yarışmada yer alacak bütün girişimci kadınları kutluyorum. Ülkemizde kadın girişimcilerin ve onlara destek veren kurumların da artmasını diliyorum. İnşallah Başarı hep birlikte sosyalleşen Kadınlarımız ile olur.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu – DEİK, Türkiye-Slovenya İş Forumunu, T.C. Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat, Slovenya Başbakan Yardımcısı Dışişleri ve Avrupa İşleri Bakanı Tanja Fajon, T.C. Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Osman Aşkın Bak, DEİK Başkanı Sayın Nail Olpak, Slovenya Spirit Kamu Ajansı Direktörü Rok Capl, DEİK/Türkiye-Slovenya İş Konseyi Başkanı Adnan Sezgin ve iki ülke iş insanlarının katılımlarıyla 14 Ocak 2025 tarihinde Ankara’da gerçekleştirdi.
Slovenya Başbakan Yardımcısı, Dışişleri ve Avrupa İşleri Bakanı Tanja Fajon, Slovenya’nın Türkiye ile mükemmel düzeydeki işbirliğini daha da güçlendirmek için sabırsızlandıklarını söyledi. Slovenya’da iki önemli Türk şirketinin 2 önemli altyapı projesini yürüttüğünü aktaran Fajon, yakında iki ülkeye de fayda sağlayacak sosyal bir anlaşma ve üçüncü piyasalarda işbirliği için bir mutabakat zaptı imzalamayı planladıklarını ifade ederek, “iki ülke 2011’de stratejik ortaklık anlaşması imzaladı. Türkiye, Slovenya için son derece önemli bir ortak. İki ülke gelecekte birlikte çalışmak için yüksek potansiyele sahip” dedi.
Uluslararası Yatırım ve İş Dünyası Konfederasyonu (ULUSKON) Başkanı ve Birleşmiş Milletler İyi Niyet Elçisi Nezaket Emine Atasoy, Gambiya Ulaştırma, Bayındırlık ve Altyapı Bakanlığı Başkanlığında Bakan ve yerel yöneticiler ve yerel şeflerin katılım gösterdiği gün boyu süren bir toplantı gerçekleştirdi.
ULUSKON Investment Yönetim Kurulu Başkanı Nezaket Emine Atasoy, Gambiya’nın büyük bir yatırım potansiyeline sahip olduğunu belirterek, savunma sanayisi, altyapı projeleri ve dijital dönüşüm alanlarında projeler gerçekleştireceklerini ifade etti.
ULUSKON ‘nun, bu projelerle Gambiya’nın kalkınmasına katkı sağlamayı ve Türkiye ile Gambiya arasındaki ekonomik ilişkileri daha da güçlendirmeyi hedeflediği belirtildi
Gambiya Ulaştırma Bayındırlık ve Altyapı Bakanı yaptığı konuşmada ULUSKON Heyeti ve Başkanı başta olmak üzere tüm yetkilileri ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirirken yetkililerin toplumla diyalog kurmaya yönelik bu tarz girişimlerin proje ve Yatırımlar adına başarıya ulaşmasındaki hayati önemini de vurguladı.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.