Dünya tarihinin ilk yerleşim merkezi olan, bir çok tarihi, kültürel, doğa hazinesine sahip ve tarih boyunca muazzam bir yerleşim ve ticaret merkezi olup,1097 ve 1277 yılları arasında Selçuklu İmparatorluğu’nun başkentliği ile birçok İslam büyüklerine ev sahipliği yapmış olan İslam bilgini Mevlana ile özdeşleşmiş, tarihi ipek yolu üzerinde müzeler, camiler, abideler, hanlar ve kümbetleriyle turizm sanayi ve kültür şehrimiz Konya
İyi ki varsın yazı dizimde. Anadolu Coğrafyasında yukarıda bahse konu anlattığım tarihin derin izlerinin destanlaşan ışığında .bu bölge kültüründe yoğrulup, kendi ekinini, girişimcilik felsefesi ile oluşturan sivil toplum kuruluşlarının duayeni iş insanı ve akademisyen Menderes Kandemir’e yer verdim.
Menderes Kandemir , 04.11.1970 tarihinde Konya ili, Seydişehir ilçesinin Gevrekli Kasabasında, işçi bir babanın ve ev hanımı bir annenin 5 çocuğundan sonuncusu olarak dünyaya geldi.
İlk ve orta öğrenimini Gevrekli’de, lise eğitimini Seydişehir Endüstri Meslek Lisesinde tamamladı. Sonrasında vatani görevi için askerlik hizmetini tamamladı . 1993 yılında evlilik yaptı. Birisi kız olmak üzere 2 erkek çocuk la birlikte 3 çocuk Babası.
1993 – 1997 yılları arasında bir dönem özel sektörde ve inşaat sektöründe görev aldı. 1997 yılında sınava girip kamuya memur olarak başlayan Menderes Kandemir, memuriyeti boyunca çalışmış olduğu kurumda birçok pozisyonda değişik görevlerde yer aldı. Şuan Ankara’da aynı kurumda birim yöneticisi olarak görev yapmakta.
Sahip olduğu değerlere ulaşabilmek adına, başarılı ve zor bir süreçten geçtiğini, sürekli araştırmacı kimliği ile yenilikçi akımları takip ettiğini biliyoruz. Memur olarak görev yaptığı dönemde, öğrenim hayatında büyük bir boşluk hissettiği için üniversite okumak için sınava girdi. Önce Anadolu Üniversitesi işletme Fakültesini bitirdikten sonra, Yönetim ve Organizasyon Bölümünde yüksek lisansını tamamlayarak, işletme dalında Doktorasını verdi.
Hem iş dünyasında hem de STK lar da, tüm başarılı projelerinin hepsinde, sektörün enleri ile o her daim iç içe olmasının yanı sıra o havayı birlikte teneffüs etmesinin semeresini yaşamının gururunu içerisinde hissederek, kapsamlı bir çok projenin mimarı.
2020 yılında “Pozitif Psikolojik Sermaye” adlı ilk kitabını çıkartırken; Akademik çalışmalarla birçok kongre ve sempozyumlarda da yerini aldı. Bu arada makale ve kitap bölümleri yazarak akademik camiaya katkıda bulundu.
Akabinde 2022 yılında Prof. Dr. İzzet Gümüş Hoca ile birlikte editörlüğünü yapmış olduğu “Küreselleşme Bağlamında Örgütlerde Yönetim” adlı ikinci kitabı yayınlandı. Halen makale ve kitap bölümü çalışmalarına devam etmekte olup, Doçentlik için hazırlık yapmakta.
Başkent Ankara’da bulunduğu süre içerisinde başta memleket dernekleri olmak üzere birçok dernek içerisinde hem üye hem de yönetiminde yer aldı. Memuriyeti nedeni ile sendikalar içerisinde de yer buldu. Araştırmayı seven birisi olarak sürekli araştırıp içerisinde bulunduğu sivil toplum kuruluşlarına (STK) önerilerde bulundu. Birçok önerisi kabul görmediği için bu kuruluşlardan ayrılma kararı aldı.
Menderes Kandemir, Ülkemizdeki Sivil Toplum Kuruluşlarının durum değerlendirmeleri adına şu ifadelere yer veriyor.
Halkın bir kesiminin veya bir grubun ( meslek veya çalışma grubu) kendi iradeleri ile gönüllü olarak bir araya gelmeleri şarttır. Örnekler: İnşaat Malzemesi Satıcıları Derneği, Özgür Dayanışma Vakfı, Genç Girişimciler Derneği, Ankara İşkadınları Derneği, Başkent Üniversitesi Mezunlar Derneği. Vb. İkinci önemli özellik ise hiçbir hiyerarşi içinde yer almamalarıdır. Yönetimleri ve denetimleri devletin veya içteki veya dıştaki herhangi bir kuruluşun güdümünde olmamalıdır. Sivil toplum kuruluşu, yöneticilerini ve denetcilerini kendisi seçmeli, kendisi göreve getirmeli ve kendisi görevden almalıdır. Keza kendi öz kaynakları ile ( aidat, bağış, faaliyet geliri ) ayakta kalmalıdır. Ve en önemlisi herhangi bir konu veya hizmet alanında Türk halkının birliğine, dirliğine, düzenine, refahına, eğitimine, sağlığına ve kültürüne yönelik çalışmalı ve çözüm üretmelidirler. Yani karşılıksız hizmet üretmelidirler. Diyerek sözlerine devam ediyor.
Ülkesini çok seven birisi olarak, çevremde yaşanan olaylara karşı da hep duyarlı oldum. Ülkelerin kalkınmasındaki en büyük etkenlerin neler olduğunu araştırdım. Ülke kalkınmasında üçlü saç ayağı olarak; kamu, özel sektör ve STK’ların öneminin büyük olduğunu, bunlardan birisinin eksik olması durumunda o ülkeden kalkınma beklenemeyeceğini öğrendim. Ülkemizde kamu ve özel sektör açısından hiçbir eksikliğin olmadığını, en büyük eksikliğin siyasi partileri de içine alacak olursak STK’lardan kaynaklandığı öğrendim. Ve bu konuda çalışma ve araştırmalar yaparak bir grup arkadaşla birlikte 81 ilde teşkilatlanmak üzere 13 Kasım 2020 yılında kısa adı KAMUPERDER olan “Kamu Personel Derneği”ni kurduk. Derneğin kurucusu olmakla birlikte Genel Başkanlığını yürütmekteyim. Diyor ve ekliyor
Kurmuş olduğumuz Dernek, kendi akademisini ve danışmanlık hizmetini de vermek adına iktisadi işletmesini kurarak finans ayağını böylelikle sağlamlaştırmış oldu. Dernek bünyesinde; kariyer havuzu, proje kulübü, hakem heyeti, mobbing kulübü, sosyal medya ve basın yayın olmak üzere hepsi kendi içerisinde bir proje olan alanları kurarak örnek bir sivil toplum kuruluşu olma yolunda emin adımlarla ilerlemektedir.
Akabinde kendi vakfını da kurarak, 0 (sıfır) dan 70’i insanlığı ilgilendiren projesini hayata geçirip, insanlık adına bir eser bırakmayı hedeflemekteyiz. Diyor.
Eğitim, Bilişim-Sivil Toplum Kuruluşları, Kamu İktisadi İdareler başta olmak üzere daha bir çok platformda da sayısız projeleri ile halen ETİ MADEN İşletmelerinde görevini yürütmekte olan Hocamız Menderes Kandemir in referansları tartışılmaz bir gerçek olup, tüm çalışmalarında, idealinin “iyi kurallar kadar iyi oyuncularla” mümkün olabileceğine inanmakta ve bu doğrultuda hedefine doğru yürümektedir. Menderes KANDEMİR’ in
Ülkesine olan sevdası , akademisyen ve girişimci ruhu, bilge kişiliği, STK lar başta olmak üzere Devlette, kamuda, teknoloji ve bilişim alanları ve Sivil Toplum Kuruluş Platformlarında gösterdiği üstün başarıları, yaratıcılık özelliği ve toplumun sevgisini ve takdirini almış üstün kariyeri ile gelecek de’ de insanlık adına faydalı çoğu kapsamlı projeleri hayata kazandıracağını biliyorum. “Engin deneyim, bilgi, beceri, başarılarının Akademisyen ruhunun devam etmesinin, Ülkemiz adına Eğitim, Teknoloji, Sanayi, Bilişim ve iletişim alanlarında katacağı pozitif değerlerin ”bilinci ile İyi ki varsın Menderes Kandemir diyoruz. Levent Kandemir
Tüpraş ile Türk Hava Yolları, Türkiye’nin karbon nötr hedefine ve havacılık sektörünün karbonsuzlaşmasına katkı sağlayacak önemli bir iyi niyet anlaşması imzaladı. Tüpraş, İzmir Rafinerisi’nde üretim yaparak Türk Hava Yolları’na Sürdürülebilir Havacılık Yakıtı temin edecek. İş birliği Türk Hava Yolları’nın Sürdürülebilir Havacılık Yakıtı tedarikine ilişkin yurt içinde yaptığı ilk anlaşma olma özelliğini taşıyor. Türkiye’nin en büyük şirketlerinden Tüpraş ve Türk Hava Yolları (THY), Türkiye’de Sürdürülebilir Havacılık Yakıtı (SAF) alanında gerçekleştirdikleri öncü iş birliği ile ülkemizin ve havacılık sektörünün karbon azaltım hedeflerine katkı sağlayacak önemli bir adım attı. Enerji sektörünün lideri Tüpraş, rafinaj kapasitesi, teknolojik altyapısı ve sürdürülebilirlik vizyonuyla Türkiye’nin enerji dönüşümüne yön verirken, dünyanın en fazla ülkesine uçan havayolu unvanına sahip olan THY, bu anlaşma ile yolcu taşımacılığındaki liderliğini, çevresel sürdürülebilirlikte de pekiştiriyor. Tüpraş ile yapılan bu stratejik iş birliği, THY’nin SAF tedarikine ilişkin yurt içinde yaptığı ilk anlaşma niteliğini taşıyarak sektöre örnek olurken Türkiye’nin uluslararası çevre hedeflerine de katkı sağlayacak.
Öncelikli hedefi Türkiye’nin enerji ihtiyacını emniyetli ve kesintisiz bir şekilde karşılamak olan Tüpraş, bölgenin en önemli havalimanlarından İstanbul Havalimanı’nın ana tedarikçisi konumunda bulunuyor ve Türkiye’nin jet yakıtı ihtiyacının %74’ünü karşılıyor.
2021’de “Enerjimiz Geleceğe” mottosu ile açıkladığı Stratejik Dönüşüm Planı kapsamında Türkiye’nin lider SAF üreticisi olmayı hedefleyen Tüpraş, bu kapsamda İzmir Rafinerisi’nde 2026’da öncelikle mevcut tesislerindeki üretim kabiliyetlerinden faydalanarak üretime başlayacak. Böylelikle Tüpraş Türkiye’deki ilk SAF üreticisi olacak. Bitkisel ve hayvansal ham maddelerden üretilmesi planlanan SAF’ın, yaşam döngüsü boyunca geleneksel jet yakıtına kıyasla karbon emisyonlarında %87’ye varan azaltım sağlayabileceği öngörülüyor. Üretilecek SAF, ICAO’nun karbon dengeleme programı CORSIA ile uyumlu olacak ve uluslararası geçerliliğe sahip sertifikasyonlarla belgelendirilecek.
Bu iş birliği, iki şirketin vizyoner yaklaşımlarını ve rekabetteki güçlü konumlarını bir kez daha ortaya koyarken, Türkiye’nin enerji ve havacılık alanlarında sürdürülebilir geleceğe emin adımlarla ilerlediğinin somut bir göstergesi niteliğinde
Tüpraş Genel Müdürü İbrahim Yelmenoğlu, iş birliği anlaşmasına ilişkin açıklamasında “Türk Hava Yolları ile Sürdürülebilir Havacılık Yakıtı alanında iş birliği anlaşması imzalayarak ülkemizin karbon nötr hedeflerine katkı sağlamaktan dolayı memnuniyet duyuyoruz. İzmir Rafinerimizde mevcut tesislerimizdeki üretim kabiliyetlerimizden faydalanarak SAF üretimine önümüzdeki yıl başlayacağız. SAF üretim kapasitemizi 300 bin ton seviyesine çıkarmak adına yeni inşa etmeyi planladığımız ünitemize ilişkin nihai yatırım değerlendirmesini yıl sonuna kadar tamamlamayı hedefliyoruz. Havacılık sektörünün karbonsuzlaşması için uluslararası ve yerel mevzuat kapsamında SAF kullanımı artık zorunluluk haline geliyor. Türk Hava Yolları ile yaptığımız anlaşma bugün olduğu gibi geleceğin sürdürülebilir yakıtlarının tedarikinde de Türkiye’nin lider üreticisi olmamız yolunda kıymetli bir adım niteliğinde. 2050 yılında karbon nötr lider bir enerji şirketi olma hedefimiz doğrultusunda; sürdürülebilir rafinajdan sıfır karbon elektrik üretimine, sürdürülebilir havacılık yakıtından yeşil hidrojen teknolojilerine kadar uzanan geniş bir yelpazede yatırımlarımızı kararlılıkla sürdürüyor, ülkemizin ve sektörün düşük karbonlu geleceğine öncülük etmeye devam ediyoruz” dedi.
Tüpraş ile Sürdürülebilir Havacılık yakıtı iş birliğini değerlendiren Türk Hava Yolları Genel Müdürü Bilal Ekşi, “Sürdürülebilirlik, Türk Hava Yolları olarak operasyonel mükemmeliyet kadar öncelik verdiğimiz bir alan. Uçuşlarımızın çevresel etkilerini azaltmak için filomuzu modernleştirmenin yanı sıra alternatif yakıt kullanımını da artırmaya odaklanıyoruz. Tüpraş ile gerçekleştirdiğimiz bu iş birliği, yalnızca SAF temininde değil, Türkiye’nin bu alandaki üretim kapasitesinin gelişimine katkı sunma açısından da stratejik önem taşıyor. Havacılık sektöründe küresel sorumluluğumuzun bilinciyle, düşük karbonlu çözümler üretmeye devam ederken, ulusal ölçekte kurulan bu tür iş birliklerinin hem çevresel hem de ekonomik açıdan kaldıraç etkisi yaratacağına inanıyoruz.
2050 yılına kadar karbon nötr olma hedefimiz doğrultusunda, tedarik zincirimizden uçuş operasyonlarımıza kadar tüm alanlarda çevresel performansımızı geliştirmeye kararlıyız. Bu iş birliği, sürdürülebilir havacılığın Türkiye’deki geleceği açısından da önemli bir kilometre taşıdır.” dedi.
“Dün” tecrübedir, “bugün” ise dünün öğrencisidir. Eğer dünden doğru dersler almışsak, bugün yeni bir bilgi ve tecrübe edinmiş oluruz. Dünü silemezsin, yarını yazabilirsin. Bugün ise bir fırsattır – onu değerlendir!
11 Haziran 2025 tarihli Türk İş Dünyası Haber ve Demokrat Dergisi gazetelerimizde, “İyi ki Varsın” yazı dizimizin konuğu, “Eğitimin Gücünden Sanayinin Kalbine, Geri Dönüşümden Sosyal Sorumluluğa Uzanan Bir Girişimcilik Yolculuğu” diyen girişimcimiz Asiye Korkmaz oldu.
1984 yılında Niğde’nin Bor ilçesinde, üç kız çocuğundan en küçüğü olarak dünyaya gelen Asiye Korkmaz, hayatının her döneminde kararlılığı, öğrenme tutkusu ve cesaretiyle öne çıkmayı başarmıştır. İlk, orta ve lise eğitimini doğup büyüdüğü şehirde tamamladıktan sonra, Eskişehir Anadolu Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği bölümünü başarıyla bitirmiştir. Mezuniyetinin ardından beş yıl boyunca ücretli İngilizce öğretmenliği yapan Korkmaz, eğitimin gücünü erken yaşta deneyimlemiş bir birey olarak kariyerine farklı bir yön vermeye karar vermiştir.
“Ne içindeyim zamanın ne de büsbütün dışında, yekpare geniş bir anın parçalanmaz akışında…” dizelerinin, dünü, bugünü ve yarını içinde barındıran kesintisiz bir zamanı anlattığını fark ettiğini söylüyor.
Wintech Plastic Machinery markasının Türkiye temsilciliğini yürüten Asiye Korkmaz, bu alanda sektör içinde güçlü ve saygın bir konuma ulaşmıştır. Temsilciliğini yaptığı firma, streç film, balonlu naylon, otomatik sarım–dilimleme ve granül üretim hatları gibi alanlarda uzmanlaşmıştır. Sadece makine satışı değil, aynı zamanda teknik destek ve satış sonrası hizmetleri de kapsayan bütünsel bir hizmet ağı sunarak müşterilerine kapsamlı çözümler sağlamaktadır.
Firmanın geçmişi ve bugünü hakkında vizyonunu paylaşan Korkmaz, şu bilgileri aktarıyor:
Guangdong Wintech Plastic Machinery , Çin’in Guangdong Eyaleti’ne bağlı Dongguan şehrinde faaliyet gösteren, ileri teknolojiye sahip bir üretim firmasıdır. Firma, özellikle otomatik streç film makineleri ve geri sarma makinelerinin araştırma-geliştirme çalışmaları ve üretimi üzerine odaklanmaktadır.
Ürün portföyünde; streç film üretim makineleri, sarma sistemleri, streç film sarma ve kesme makineleri, alüminyum folyo sarım makineleri ve granülatörler yer almaktadır. Bu ürünler, Güneydoğu Asya, Orta Doğu, Afrika, Avrupa ve Amerika başta olmak üzere birçok bölgede yaygın olarak kullanılmaktadır. Vietnam, Hindistan, Mısır, Türkiye, Pakistan, Meksika ve Amerika Birleşik Devletleri gibi ülkelerde, satış öncesi danışmanlık ve satış sonrası bakım hizmetleriyle desteklenen lojistik altyapısı sayesinde güçlü bir uluslararası konuma sahiptir.
Korkmaz, Wintech Plastic Machinery markasının Türkiye temsilciliğini üstlenerek, girişimcilik ekosistemi içindeki başarı hikâyesini rekabetçi yapısı ve dinamik iş anlayışıyla pekiştirmiştir. Hem yurt içinde hem de yurt dışında etkili bir ekosistemde yer almaya devam etmektedir.
Plastik atıkların yeniden kazanımı, sürdürülebilir ambalaj çözümleri ve atık yönetim teknolojileri gibi alanlarda da güncel gelişmeleri yakından takip eden Korkmaz, bu birikimini sahaya uygulamanın ötesine taşıyor. Ona göre geri dönüşüm yalnızca fiziksel bir işlem değil; aynı zamanda zihinsel, kültürel ve ekonomik bir dönüşüm sürecidir. Bu bakış açısıyla, özellikle kadınlara ve gençlere yönelik çevre bilinci projelerinde aktif rol almayı sürdürüyor.
“Wintech Plastic Machinery” ile Asiye Korkmaz’ın birlikte kurduğu girişimcilik ekosisteminin geçmişi ve bugünü aktarılırken, anlatımda seçici ve özenli bir yaklaşım benimsedik.
Ülkemizde, özellikle kendi girişimini kurmak isteyen kadın girişimciler ve yeni girişimler için birçok destek, teşvik, hibe, eğitim ve mentörlük programı bulunmaktadır. TÜBİTAK destekleri, KOSGEB teşvikleri ve Sanayi Bakanlığı’nın sunduğu destekler sayesinde girişimciler, yolculuklarına sağlam bir temel üzerinde başlama fırsatı yakalıyor. Asiye Korkmaz, ilerleyen dönemlerde özellikle yurt dışı bağlantılı ticaret aktivasyonlarında bu tür desteklerin kritik bir rol oynayabileceğinin altını çiziyor.
Korkmaz, “Gelecek adına planlamalarımızı yaparken, ‘Yarın yaparım, yarın yaparım deme! Bugün de dünün yarınıydı, ne yapabildin?’ sözünü kendimize sık sık hatırlatıyoruz,” diyerek zamanı verimli kullanmanın önemine vurgu yapıyor.
Operasyonel modellerini ve organizasyon yapılarını; strateji, kurumsal yaşam döngüsü, ölçek, pazar koşulları ve rekabet gibi birçok değişkeni göz önünde bulundurarak şekillendirdiklerini ifade ediyor. Türkiye girişimcilik ekosistemi, 2022 sonrasında yaşanan duraklama sürecinin ardından toparlanma evresine girmiştir. COVID-19 sonrasında artan yatırımlar ve normalleşen değerlemeler, Türkiye’de 2000’li yıllarda başlayan girişimcilik sürecinin 2010’lu yıllarda güçlü temellerle gelişmesine ve başarı hikayeleri yaratmasına olanak tanımıştır.
2024 yılının ilk yarısı itibarıyla Türkiye, özellikle teknoloji ve bilişim sektörlerinde önemli yatırımlara ev sahipliği yapmaktadır. Geri dönüşüm alanlarındaki yatırımlar ve artan ihracatla birlikte, finansal teknoloji sektörü de bu dönemde en fazla yatırım alan dikeylerden biri olmuştur.
Asiye Korkmaz, bugüne dair düşüncelerini şöyle özetliyor: “Bilginin, teknolojinin ve bilgiye erişimin hızla değiştiği bir çağda yaşıyoruz. İçinde bulunduğumuz coğrafyanın ekonomik ve sosyal yapısının yarattığı birçok yapısal sorunla karşı karşıyayız. Bu sorunları görmezden gelmek mümkün değil. Ancak çözüm, bilimin, bilişimin ve teknolojinin sunduğu kaynakları doğru kullanmaktan geçiyor.”
Enerji Petrol Medya Grup olarak, Türk iş dünyasında başarılarıyla öne çıkan kadınları sayfalarımıza taşımaktan onur duyuyoruz. Yurt dışından aldığı saygın ödüllerle başarısını tescilleyen ve gelecek kuşaklara ilham olan Asiye Korkmaz, bu örnek isimlerden biridir. Başarılı iş kadınları, ülkemiz ekonomisine katkı sağlarken aynı zamanda yeni nesillere umut ve cesaret aşılamaya devam ediyor.
Dünden bugüne taşıdığı bilgi, deneyim, beceri ve başarılarının; gelecekte hem ülkemiz hem de dünya adına sosyal yaşam ve toplumsal gelişim alanında pozitif değerler katacağına olan inançla kendisine saygılarımızı sunuyoruz.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat Işıkhan, ILO’nun 113’üncü Uluslararası Çalışma Konferansı’na katılmak üzere Cenevre’ye gitti.
Birleşmiş Milletler Binası’nda düzenlenen konferansta Genel Kurul’a hitap eden Bakan Işıkhan, ILO Genel Direktörü Gilbert F. Houngbo’yu “İşler, Haklar ve Büyüme” konulu raporundan dolayı tebrik etti.
Raporun, büyüme ile insana yakışır işler ve çalışan hakları arasındaki ilişkilerin zayıflamasının sosyal adalet ve küresel istikrar açısından ciddi bir tehdit oluşturduğunu açıkça ortaya koyduğuna işaret eden Işıkhan, “Raporun da isabetle vurguladığı gibi büyüme tek başına yeterli değildir. Zira büyüme, onurlu bir geçime, daha fazla ve daha iyi işlere ve temel haklara saygıya dönüşmelidir” dedi.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.