Bir girişime sahip olmanın ya da içerisinde çalışmanın nasıl olacağını birçoğumuz merak ediyoruz. Başarının anlamı girişimcilik kavramı hayatımıza girdiği günden beri şekil değiştirmeye başladı. Artık kurumsal başarılar biz insanlara yeterli gelmiyor.

Mutlu ve refah bir hayata sahip başarılı bir insan olmanın yolunun girişimcilikten geçtiğine inanan bir sürü birey mevcut.

Günümüzde birçok insanın hayali haline gelmiş olan girişimcilik ve geri planda kalmaya başlayan kurumsal hayat üzerine. Yazalım dedik.

Ailem, arkadaşlarım, tanıdıklarım kariyerimle ilgili övgüler yağdırıyordu.

Topuklu ayakkabılar, takım elbiseler, gidilen seminerler, toplantı aralarına giren ingilizce ‘corporate jargonlar’, seni olduğun yer ile alakalı hissettirmeye çalışılan yıl sonu aktiviteleri bu övgüleri tabii ki hak ediyordu. Hak etmeliydi çünkü Türkiye standartlarında en niş sektörde çalışıyor, çaba sarf ediyordum.

Kendimi ne pesimist ne de optimist olarak görürüm. Tamamen moduma ve konuya göre değişen bir bakış açısına sahibimdir, ama inanın endişe yok. Hem de hiç! “En kötü ne olabilir ki?

İnsanlar Kurumsal Olmalı…
Yada Kurumsal Kalabilmeli sorusuna verilecek en güzel cevap neydi..Biliyormusunuz?

İyiki Varsınız..
Sevgi ile Kalın

Levent Kandemir

Geçmiş tarihin de sayısız medeniyetlere ev sahipliği yapmasının yanı sıra ,tarihi ve kültürel zenginlikleri ile dolu Osmanlıya Başkentlik yapması yanı sıra , şehzadelerin eğitimlerini gördüğü tarihi mekanları, yerel kültürü ve doğal güzellikleri  yanı sıra ,her bir köşesinde farklı bir tarih hikayesi gizemli yerel halkın misafirperverliği ve geleneksel yaşantısı, ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim sunan efsaneler şehri Manisa

Türkiye’de uluslararası düzeyde ülke refah ve düzenine hizmet vermiş ve hizmet vermeye devam eden iş insanlarının “İyi ki Varsın” başlıklı yazı dizisi ile dikkat çeken ünlü isimlerin bir arada bulunduğu platformumuzda ,

Türkiye’nin sanayi, bilişim, eğitim, moda, sağlık, iletişim, enerji, turizm, tarım, otomotiv ve enerji piyasalarında yer alan iş insanları, ülkemizde ve yurt dışında başarılı işlere imza atmış iş kadınları, akademisyen, rektör ve hocalarımız, yazarlarımız ve sivil toplum kuruluş başkanları ile birlikte platform başkanlarımız ve yazarlarımızın bir arada yer aldıkları yazı dizimizin konuğı M.Ezgi Canbol

4 Ocak 1978 Yılında Manisa Alaşehir’de doğan M.Ezgi Canbol, İnşaat Mühendisi Baba ile Öğretmen bir annenin tek çocuğu olarak İlk, orta ve lise eğitimini memleketi Alaşehir’de tamamladı.

Yüksek öğrenimi için 1994 yılında Gazi Üniversitesi Endüstri Mühendisliğini bölümünde tamamlayarak , 16 yaş gibi küçük sayılabilecek bir yaşta ailesinden ayrılmayı kendi deyimi ile “Kendini ispat etme, ayaklarının üzerinde durma ve hayatın zorlu basamaklarına hazırlanmak için” bulunmaz bir fırsat olarak değerlendiren bir değer”

Üniversite son sınıfa geldiğind, ufak ufak çalışma hayatına da adım atan M.Ezgi Canbol, 1999 yılında başladığı Yüksek Lisans eğitimin,i 2002 yılında tamamlayarak aynı yıl yine aynı bölümde Doktora eğitimine başlamıştır.

Mezun olması ile birlikte başladığı profesyonel çalışma hayatını, askerlik sonrası yollarının kesiştiği Akaryakıt sektörü ile devam eden M.Ezgi Canbol, bu yıllarını “Kendimi bulduğum, iletişim kurma becerilerimi yukarıya taşıdığım ve ülkemin birçok kentinde aldığım görevlerle bölgesel insan profillerine hakim olduğum çok verimli yıllar” olarak tanımlıyor.

Sektörde önce Ege Bölgesinde sonrasında da Akdeniz Bölgesinde Kıdemli Saha Müdürü olarak çalışan Canbol, Lukoil’in Türkiye’ye yatırımı ve gelişmeye başlayan istasyon ağıyla birlikte İstanbul Genel Merkezi’nde Yatırım Koordinatörü olarak görev aldı.

Akaryakıt sektöründeki kariyerini Saha müdürlüğünden başlayarak Yatırım Koordinatörlüğüne, oradan da Marmara Bölge Müdürlüğüne taşıyan Canbol, buradaki yolculuğunu “Gerçek bir deneyim ve kişisel gelişim” olarak nitelendiriyor.

Bitmeyen enerjisi, çalışkanlığı, dürüstlüğü, güçlü iletişim ve empati yeteneği sayesinde ekip ruhunu da ön plana çıkararak en kısa sürede gemisini tekrar hedefe yönlendirmesi ve sonuçlarını da rakamlara yansıtması herkes tarafından hayranlıkla karşılansa da, bu durum onun için olması gerekenden başka bir şey değildir aslında.

Büyüyen akaryakıt sektöründe dünya devlerine rağmen, görevi süresince -yaklaşık 20 yıl boyunca, sektörde şirketinin satışlarını en fazla artıran Bölge Müdürü olmuştur. Hatta şirketmarkasının daha ileriye gidebilmesi adına çoğu yöneticinin cesaret bile edemeyeceği şekilde birçok bayiden vazgeçmiş, bunların yerine sisteme daha verimli bayiler katmayı başarmıştır.

26 yıllık profesyonel iş hayatının son 20 senesini enerji sektöründe geçiren Canbol, bir çok kademede görev almış, gelişen teknoloji ve yenilenebilir enerjiye olan artan ilgi ile birlikte bir süre de Elektrik Şarj Ağı İşletmecisi bir firmanın Genel Müdürlüğü görevini yerine getirmiştir.

Her ne kadar profesyonel iş hayatında sahip olduğu mühendislik eğitimini birebir kullanmasa da geçtiğimiz sene meslekte 25.yılını kutlamış, meslek odasından plaketini teslim almıştır.

Gençlere bilgi birikimlerini aktarmayı, gelecek nesillere yapılan bir yatırım olarak gören Canbol, bu çerçevede William Russel’ın “Büyük işler büyük hayaller kurabilme özelliği olan insanlarca başarılmıştır.” sözünden esinlenerek “Elde var Hayal, Konfor alanından uzaklaşmak” isimli sunumunu kariyer zirvesinde konuşmacı olarak gençlere aktarmıştır.

Şu an, freelance çalışan ve Elektrikli Şarj Ağı kurulumları başta olmak üzere danışmanlık veren Canbol, gelişen teknoloji ve buna bağlı yapay zeka kullanımıyla hem hal olan, yeni kuşaklarda klasikleşmiş yönetici davranışlarının artık işe yaramadığını, dünyanın “çalışmak için yaşayan” bir jenerasyondan, “yaşamak için çalışan” bir jenerasyona evrildiğini belirterek, özellikle yeni neslin hibrit çalışma modellerini benimsediğini, tam zamanlı ofis çalışması yapmak istemediğini belirtmektedir.

Satı Canbol ile 2010 yılında evlenen M.Ezgi Canbol’un, 9 ve 11 yaşlarında 2 kızı bulunmaktadır.

Eşi ve çocuklarıyla birlikte, Fenerbahçe sevgisini ve Yelken hobisini hayatının en büyük kazanımları olarak gören M.Ezgi Canbol, motorsiklet tutkusunu ve amatör olarak yelken yapmayı “İstanbul’un karmaşasından uzaklaşmak için bulunmaz bir nimet” olarak tanımlamaktadır.

M.Ezgi Canbol;

“Mutlaka ve mutlaka sizi heyecanlandıran ve sevdiğiniz işi yapın. Bu zaten sizi başarıya götürecek olan ilk adımdır. Ve o sevdiğiniz işinizde çok çalışın, yılmayın. Bunun karşılığını mutlaka alacaksınız,” sözü ile adeta yaşamın tam da içerisinden gelen birisi olmanın niceliklerini yaşıyor.

İyi ki Varsın anlamında yaşam hikayesini kaleme aldığım değerin ,”dünü, bugünü ve yarını “ anlatırken Hz Mevlana’nın güzel bir sözünü hatırlatarak;
“Dün аkıllıydım dünyаyı değiştirmek istedim; Bugün ise bilgeyim, kendimi değiştirdim.“ sözü ile adeta yazı dizimizin ana temasına vurgu yapıyor.

İyi ki’ de kaleme almışız …bu engin deneyim, bilgi, beceri ve başarılarının devam etmesinin gelecekte de, başta ülkemiz sonrasında dünyamız adına, sosyal yaşam ve sosyalleşme alanında katacağı pozitif değerlerin bilinci ile teşekkürlerimizi  sunarak,

İyi ki Varsın M.Ezgi Canbol diyorum.

Levent KANDEMİR

PROMSAN MADENCİLİK- PERLİT , Madencilik bünyesinde dünyada % 70 oranında yer alan PERLİT Madenin yalnız Ege Bölgesinde % 60 rezerv ile işletmesini geçekleştirmektedir.

Nurullah Doğan ;

2005 yılında Merkezi İZMİR ‘de olan PROMGAZ Limited Şirketi ile başlayan İşletme serüvenimizde . PROMSAN MADENCİLİK- PERLİT  firmasını kurduk. Madencilik bünyesinde dünyada % 70 oranında yer alan PERLİT Madenin yalnız Ege Bölgesinde % 60 rezerv ile işletmesini geçekleştiriyoruz diyor ve ekliyor.

Türkiye madencilik ve metal sektöründe  ülkenin güçlü ekonomisine paralel olarak büyümekte olan önemli bir sektör.. Bu kuşakta en az keşif yapılan bölge olan Türkiye, bu özelliğiyle maden çıkarma faaliyetlerinde bulunan şirketler için oldukça umut vadeden bir bölge olarak dikkat çekmektedir. Sözleri ile Enerjinin Zirvesindeki yerleri adına Sektör’e adeta göz kırpıyor.

Firmaları Pomsan Madencilik -PERLİT olarak;  Türkiye Enerji Zirvesinde tüm sektör bileşenlerinin  enerji alanlarında güncel konuları tartışmasına ortam yaratan, birbirinden önemli konu ve konukların katılımlarıyla gerçekleşecek kendine özgü sergi alanıyla firmaların ürün ve yeni teknolojilerin tanıtıldığı Zirve’ de yer almak istiyor.

Dünya Rezervinin %73’ü Türkiye’de bulunan Perlit Madenini, tam yerli ve tam Milli olarak Ege Bölgesinde işletmelerini  gerçekleştİreceğiz . Üretimlerinde veya Temininde hiç bir ithalata dayalı ürün veya teçhizat kullanmayarak kendi ürettikleri  teknolojiyi kullanarak her geçen yıl geliştireceklerinin mesajını veriyor.

Nurullah Doğan ;

Perlit madeni hali hazırda doğada bulunan volkanik camsı bir kayaç olma özelliği ile ülkemiz için stratejik öneme sahip bir maden kaynağıdır. Bu mineralin inşaat, tarım, endüstri ve çevre sektörlerinde geniş bir kullanım alanı bulunmaktadır. Özellikle inşaat sektöründe enerji verimliliğini artırarak ısı yalıtımında önemli rol oynar. Ayrıca, tarımda su tutma kapasitesi yüksek bir toprak düzenleyici olarak kullanılır. Perlitin yerli üretimi, ithalatı azaltarak ekonomik bağımsızlığa katkı sağlar ve uluslararası pazarlarda rekabet gücümüzü artırır ifadelerini kullanıyor.

2024 yılının 3. Çeyreğinde yeni “Oarz Maden Ocağı”,” Lojistik ve Ulaşım” ve “Akaryakıt Sektör” İstihdamları ile bu sektörlerde  faaliyet gösteren kurumlarının, çalışma verimliliği yüksek, iş güvenliği ve işletme ekonomisi güçlü olması ile Bölge İstihdamına katkı sağlamaları yanı sıra,

Çevresel ve ekonomik açıdan daha sürdürülebilir olan “Endüstri 4.0” modelini ön plana çıkarmaları adına son derece önem arz ediyor.

Ekonomik faaliyetlerin sürdürülebilmesi, madencilik sektörünün sürekli ve verimli bir şekilde üretim faaliyetlerine devam edebilmesine bağlıdır. Sanayi kolları için gerekli girdileri temin eden bu sektörde meydana gelecek bir aksama, ekonominin diğer kesimlerini doğrudan etkiler. Madencilik, bu temel girdileri sağlarken, özellikle kırsal kesime büyük iş olanakları tanır, istihdamı artırır ve bu bölgelerde, başta ulaşım olmak üzere altyapıyı da geliştirir

Toplumsal, ekonomik ve çevresel bakımdan sürdürülebilir bir madencilik sektörünün gelişimi; devlet, sektörde faaliyet gösteren kurum ve kuruluşlar ile demokratik kitle örgütleri ve sivil toplum örgütlerinin yapıcı iş birliği ile mümkündür. Nurullah Doğan’da sektörde buna tam ve açık bir destek sağlayacaklarının mesajını veriyor.